Dancer In The Dark // Sekai

Giriş

     Başımı yasladığım sert göğsün nefes alışverişlerini sayma gibi bir saçmalığı gözlerimi ışığın yansıyarak gölgeler oluşturduğu duvardan çekmemle sonlandırabildim. Muhtemelen sabah saat 4 olmuştu ve bu fazlasıyla riskliydi. Derince iç çekip onu uyandırmamaya çalışarak tek kişilik yatakta düşmeden doğrulmaya çalıştım. Dengemi sağlayabilmek adına grup üyemin tam bacak arasında sıkışan dizimi hafifçe kendime çektim.

  
    Uykuya fazlasıyla düşkün bir bebekti. Ayrıca konser hazırlıkları, dans pratiği, çekimler derken çok yorgun düşüyordu. Gerçi kimi kandırıyorum, onu kayırıyordum. Exo'daki herkes fazlasıyla yoruluyordu, hepimiz bitap düşüyorduk ama asla ses etmezdik. Ben hariç.

     Yurtta kendimi hyunglarımın üstüne atıp yorulduğumu rahatça dile getirebiliyordum. Ama kendimi herkesin içinde asla onun kucağına atamıyordum. Bize kalan bu saatler haricinde. Yüzümdeki hafif tebessüm silinmeden onun terleyen saçlarını tiksinmeden parmak uçlarımla geriye tararken sevgililerin herhangi bir mekanda öylesine yaptığı en ufak davranışları bile kıskandığımı fark ettim.

    Başkası adı altında tuttuğumuz gizli otel odaları (ki bunları konser zamanı gittiğimiz yurtdışı seyahatlerine denk getirebiliyorduk anca), çok zor bir şekilde bulduğumuz boş zamanda gittiğimiz küçük beldeler, birbirimizin evi (aşırı nadir gidebiliyorduk sasaengler yüzünden.), ve elbette en risklisi grup üyelerine yakalanma pahasına bazı geceleri aşkımızı yurtta dindirmeye çalışıyorduk.

     Ve evet, ben Oh Sehun. Exo'nun maknaesi. Şu an 26 yaşındayım ama bu beni Exo'da asla büyük kılmaz. Ve yine evet, grup üyelerinden biri benim sevgilim. Bunu yalnızca ben, o ve siz biliyorsunuz.