Ron kapıyı yüzlerine çarpmadan önce sinsice sırıttı.
"Unutmayın, 2 şişe gazoz.Tamam mı?"
"Anlayabiliyoruz Ron, ve lanet olsun çok çirkin bir şansın var.""Ah ne dedin?"
"Demek istiyor ki ya-" Harry, Ginny'nin cümlesini tam açıklayacakken yüzüne kapanan kapı ile derin bir soluk aldı.
Gözlerini yanına çevirdiğinde Ginny'nin botlarını düzelttiğini gördü.Sırıttı, iş eğlenceli olabilirdi.Caddeye yürürken, aralarında yaklaşık 40cm boşluk bırakarak ayrı yürüyorlardı.O kadar sessizlerdi ki birbirlerinin nefes alış verişlerini duyabiliyordu, Harry.
En sonunda dudaklarını araladı, daha yolu yarılamamışlardı bile.
"Seninle sürekli karşılaşmak canımı sıkıyor artık."
Göz ucuyla onun tepkisini süzdü, kızıl kız bıkkın bir nefes vermişti.
"Umrumda değil."
Harry bu cevabı beğenmemişti.Onunla uğraşmak istiyordu ve bunu neden istediği hakkında tek bir fikri yoktu.
Gözlüğünü düzeltti.Yine yağmur yüzünden buğulanıyordu.ceketinin yakalarına el eğdirirken kızıl kız beklenmedik bir şekilde konuşmaya girdi.
"Hiç böyle biri olduğunu düşünmemiştim, bu sen değilsin."
Harry'nin kaşları anlamsız bir şekilde yukarı kalkarken yutkundu,
"Ne demek istiyorsun?"
"Ben seni tanıyordum, Potter.
Ya da öyle zannediyordum."Harry tam ağzını açıp onun bu şifreli konuşma saçmalığını yıkacakken, çiseleyen yağmur eşliğinde cadde karşısından ona soğuk ve üşütmüş bir sesle adını çığıran kıza gözlerini çevirdi.
Cho, Cho Chang.
Amigo kız takımının kurulmasını isteyen en ısrarcı tiki kızlarından, ve bu soğukta şort giymesi..."Önceliklerini iyi seçmeli" Harry, Ginny'nin orada olduğunu şu an yeni kavramıştı.
Ginny bakışlarını üstünde hissetmişti ki kıkırtısını kesip yalandan bir boğaz temizleme sesi çıkararak ciddi olmaya ortak oldu.
Cho yanlarında bitti.
"Ah, Harry! Görmeyeli vücut geliştirmişsin."
Dudaklarını dişleyerek Harry'i arsızca süzdü, Ginny öksürerek bakışlarını diğer tarafa çevirdi.
Harry sahtece gülümsedi,
"Okula az kaldı.Burada da kaptan olmak istiyorsam sıkı durmam gerek, ha?"Cho ona hayranlıkla baktı, uzun tırnaklı elini Harry'nin göğsüne koyarak ince sesli bir kıkırtı çıkarttı.
"Hep böyle olmak zorunda mısın Harry, mm?"
Harry ceket içinde terlediğini hissediyordu ama bu o sevinç hissi değil, rahatsızlık hissiydi.
"Ne gibi Chang?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➤Cʜᴏᴄᴏʟᴀᴛᴇᴇʀs passion for orange★
Teen Fiction"Felaket, kıyamet, ölüm; engelleyebilir mi kucaklaşmasını alacakaranlıkla gecenin?"