1.6

3.4K 363 884
                                    

[18 Kasım, 16:53]

"Çekilsene biraz Lou!"

Harry elindeki poşetlerle Louis'yi itekleyerek yolu açmaya çalıştı. Bu sırada Louis de gözlerini kocaman açmış, hayretler içerisinde Harry'nin bu tavrına bir anlam yüklemeye çalışıyordu.

"Harry, iyi misin?"

"Bu sefer gerçekten bittim ben!"

Harry poşetleri boş koltuğun üzerine  boşaltırken mırıldındandığında Louis onun ne söylediğini anlamadığı için ağzından "Ha?" diye bir sesin çıkmasına engel olamadı. Yeşil gözlü oğlan gerçekten de telaşlı görünüyordu.

Telaşlı ve korkunç.

"Cidden korktum."

Aklından geçenleri sesli bir şekilde dile getirdiğinde karşısındaki çocuk hâlâ onu dinlemiyor gibiydi. Salonun ortasında duran masanın yanına, yere oturdu ve çantasından bir tomar kağıt çıkardı. "Tam 201 tane! Bir tane de yedekte bulunsun diye aldım!"

Ağzı kulaklarına varmış bir suratla başını yukarı kaldırdığında Louis'nin dumura uğramış suratıyla karşılaştı. "Louis?"

Mavi gözlü oğlan başını iki yana sallarken gözlerini sıkıca kapattı. Karşısındaki çocuğun hızlı değişen bu ruh hali ona hiç iyi gelmemişti. "Bende vardı kağıt, almana gerek yoktu."

Sakin bir sesle mırıldanırken minik adımlarla mutfağa yöneldi ve dolaplarda temiz kâse aramaya başladı. O sırada içeride konuşmaya devam eden Harry'yi de dinliyordu.
"Bu kadın canımıza okuyacak, söyleyeyim! Hayır anlamıyorum neden böyle bir ödev verirsin ki?! Bu arada sen ödevin ne kadarını yaptın?!"

Harry'nin sesi gittikçe yaklaşırken cümlesini bitirdiği sırada mutfak kapısının önünde bitmişti bile. Louis'nin bir şey söylemesini beklemeden küçük mutfağa dalıp kollarını sıvadı. "İnanamıyorum Louis, temiz kâsen de mi yok?"

Louis cevap olarak oflayarak başını iki yana sallarken Harry büyük elleriyle tezgahın üzerinde duran kirli kâselerden birini tuttu ve musluğun altında yıkamaya başladı. "Ne kadar pissin böyle, Tanrı'm..."

Kendi kendine ağzının içinden söylenmeye devam ederken Louis de yan tarafında durmuş, ona pis kâseleri uzatıyordu. Zaten 3 tanelerdi, bu yüzden onu yormayı dert etmedi Louis.

"Ay şu bardakları falan da ver, elim değmişken hepsini bitireyim bari!"

Harry köpüklü elleriyle Louis'nin önünde duran kirlileri işaret ederken Louis hızla başını iki yana sallamaya başladı. "Yok yok, ben yıkarım onları. Sen zahmet etme."

spotify | l.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin