belize

2.7K 296 355
                                    

Mesaj Jeno'nun telefonundan geliyordu. Ama Jaemin mesajın sevgilisine ait olmadığını çok iyi biliyordu.

Yunho'nun onların peşini bu kadar kolay bırakacağını düşündüğü için kendini suçlamaya başlamıştı bile.

Kalp atışları hızlanırken ve endişesi katlanarak artarken tek düşünebildiği Jeno'ydu. Kendisi yüzünden Jeno'nun bir daha zarar görmesine katlanamazdı.

Birkaç dakika sonra gelen ikinci mesajda bir adres yazılıydı. Bu saatte taksi bulmasına imkan yoktu ve bu yüzden elinden geldiğince hızla koşmaya başladı.

»

"Sen busun işte. Kendin bir boka yaramadığın için gerzek arkadaşlarına işlerini yaptırıyorsun." Söylediği her lafın yüzüne ya da iyi ihtimalle karnına bir darbeyle sonuçlanacağını biliyordu Jeno.

Jaemin'le buluşmak üzere evden çıkmıştı. Yunho ve onun arkadaşlarıysa büyük ihtimalle evini bulmuşlardı dahası birkaç gündür de plan yapıyor olmalılardı. Şuan evinin yakınlarında boş bir halı sahadalardı.

Jaemin'in onu bu durumda görmesini istemiyordu fakat az önce Yunho'nun attığını söylediği mesaja göre Jaemin biraz sonra burada olacaktı.

Renjun ise Jeno'dan beş dakika sonra evden çıkacağını söylemişti. Şuan nerede olduğuna dair pek bir fikri yoktu. Onun için de Jeno'yu böyle görmesi pek iyi olmazdı. Ya da Yunho'nun onu da esir almasını istemezdi.

Yunho'nun gerizekalı iki arkadaşı kollarından tutuyordu, diğer ikisiyse karşısında Yunho'nun yanında duruyorlar ve gerektiğinde onun emri eşliğinde Jeno'ya şiddet uyguluyorlardı.

Kollarını kurtarmaktan çoktan vazgeçmişti. Başka bir çözüm yolu düşünmeye çalışıyordu.

Yunho her zamanki pis sırıtışıyla önünde ona bakarken kendi kendine laf atmaya devam etti. "Jaemin zorbalığı bıraktı sanıyordum oysa yanına bir partner bile bulmuş.. Kendi evimde beni döverken öylece kurtulabileceğini mi zannediyordun?"

O gün o kadar dayak yemesinin sebebini bile anlayamayacak kadar beyinsizdi gerçekten.

Kavga istiyorsa bunun başka yolları vardı.

Ama bu şerefsiz herifin kavgadan anladığı şey kesinlikle bire bir değildi. Anlışılır bir şekilde kendine güveni yoktu.

Jeno onunla kavga etmekten zerre korkmuyorda ancak bu yaptığı adil değildi. O yüzden susmayacaktı. "Saçmalıyorsun, o gün sana dokunmadım bile."

Yunho'nun yüzü hâlâ Jeno'dan kalan yara izleriyle doluydu. Jeno'nun bu dediğine çıldırmaması işten bile değildi. Diğerinin üstüne doğru yürüyüp yakalarını kavradı. "Seni-"

Bu sırada Yunho'yu geri çeken arkalarından gelen Jaemin'in bağırışıydı. "Yunho!"

Jaemin'i görünca daha da keyiflenip Jeno'nun yakalarını bıraktı ve onlara doğru hızla gelen çocuğu omuzlarından tutarak durdurdu. "Jaemin-ah.. Sonunda geldin. Saçların mükemmel görüyor bu arada."

Jaemin endişeli bir şekilde Jeno'nun hâline bakıyordu. Yunho'nun ne dediğini duymuyordu bile. "Ne istiyorsun?"

"İntikam. Beni geri çevirmenin cezası. Madem bunu beni reddecek kadar seviyorsun.. Acı çekişinizi zevkle izleyeceğim."

Jeno Jaemin'le göz göze gelince kollarını tekrar kurtarmaya çalıştı. Jaemin de hareketlenip ona doğru gitmeye kalkışınca Yunho kolunu onun omzuna attı. "Hop hop, sen benimle birlikte burda duruyorsun. Sana zarar vermek istemem."

Yunho yüzündeki mide bulandırıcı ifadeyle Jeno'yu tutan arkadaşlarına işaret verdiğinde zorla tuttukları çocuğu hırpalamaya devam ettiler.

good mistake // nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin