good mistake // nomin

ölmek için üç gün

jeno konuşabilir miyiz

sevgilim: çalışıyorum

gece çıkışına gelebilir miyim

sevgilim: konuşmak için hazır hissetmiyorum

üç gün oldu jeno

üç gündür düşünüyorum

üç gündür seni görmüyorum

ve kendimi açıklamama bile izin vermeyecek misin

sevgilim: bunu nasıl açıklayabilirsin ki

sevgilim: seni görmeye gerçekten hazır değilim

jeno lütfen

seni özledim

en azından arasam

sevgilim: hayır cevap veremem

izin ver burdan yazayım o zaman

sevgilim: jaemin hayır

sana bir şey diyeyim mi

umrumda değil

oraya geliyorum

»

Jaemin koşarak geldiği kafenin önünde durup soluklandı.

Jeno istediği zaman onu dinlemeyip yanına gelebiliyorsa o da yapabilirdi.

İçeri girdiğinde gözleri Jeno'yu aradı. Servis yapıyordu.

Onun geldiğini görmüş olamazdı ama yine de kafasını kaldırdığında göz göze geldiler.

Jaemin'in kalbi hızlanmaya başlıyordu. Onu gerçekten özlemişti.

Servisi bittiğinde kafedeki diğer insanları umursamadan yürüdü ve boynuna atlayarak kollarını sıkıca ona doladı.

Jeno zaten diğerinin yeni saçları sayesinde şoktayken bir de herkesin içinde bu hamleyi beklemiyordu.

Ne yapacağını bilemiyordu, insanlar onlara bakıyordu. Jaemin'i belinden tutarak geri çekip bileğini tuttu ve onu personel odasına sürükledi.

Şuan onu görmeye hazır olmadığını daha iyi anlıyordu. Karamel saçları, koyu kahve renkteydi ve kesinlikle bu onun kalbi için iyi bir görüntü değildi.

Uzak durmaya devam edebilmeyi çok isterdi fakat gerçekten koyu kahve saçlı Jaemin tarafından büyülenmişti.

Onu izlemeye devam ederken Jaemin umutlu bir şekilde sordu. "Beni dinleyecek misin?"

Çekinerek ellerini onun saçlarına uzattı Jeno. "Saçların.."

Jaemin saçlarını dün boyamıştı ve diğerinin ne düşündüğünü çok merak ediyordu. "Değişiklik olsun istedim.. Beğendin mi?"

Pekâlâ, Jaemin mükemmel görünüyordu.

Araları biraz bozuk diye yalan söyleyecek değildi Jeno. "Çok... Çok beğendim."

Jaemin'in dudaklarında hafif bir tebessüm oluştuğunda sıradaki soru için başını eğdi. "Bana sinirli misin hâlâ?" Cevabından korkuyordu. Olumsuz bir şey söylerse ne yapacağına dair hiçbir fikri yoktu.