Bir

55 1 0
                                    

Adım Nefes yaşım yirmi az önce Tunayla beraberdim. Küçüklüğümüzden beri birlikteyiz Tuna benden bir yaş büyük, aynı gün doğduk. Bakireliğimi Tuna bozdu, on iki yaşımda (şimdiki kadar olmasa da) kocaman penisini ilk aldığımda ikimizde oldukça telaşlı ve gergindik ama şuan oldukça alışkınız birbirimize.
Onun annesi yok benim de babam annemle Ferhat abi de aynı bizim gibi sürekli birlikteler.. Bu yüzden ilişkimizi onaylamalarına gerek bile duymuyorlar. Üniversite mezunuyum ama bir mesleğim yok Tunayla sürekli beraberiz karı koca gibiyiz ama öyle bir bağımız yok..

-Ben gidiyorum birtanem akşama görüşürüz olur mu?
-Akşam yemeği programı yapmış annemler..
-Imm.. Parti var demek.!
-Ohh evet bebeğim.!
-Tamam haberleşiriz o zaman..
-Öpüyorum güzelim.
...
-Nefes hazır mısın?
-Evet anne..
dedim odadan bağırarak..
-İstersen başka bir çanta al bu gece onlarda kalıcaz..
-Kıyafete gerek yok ki?
-Kıyafet için değil ki gecelikleri kelepçeleri ve diğerlerini koymak için..
-Tuna'da her renginden var zaten anne.
-He iyi bari..
Odadan çıkıp yanına doğru yürümeye başladım..
-Kızım o elbise uzun değil mi? Daha kısası yok mu sende? Tuna sinir olur buna.. İstersen benden al?
-Boşver anne ya..
-Tamam sen bilirsin ama Tuna kızarsa ben karışmam..
-Kızsın diye yapıyorum zaten
-Hoşuna mı gidiyor?
-Ne yalan söyleyeyim çok hoşuma gidiyor.
Kıkırdayarak kapıdan çıktık.
Gülüşmelerimiz ve topuk tıkırtımızla bahçeden çıktık hızlı bir şekilde taksi durdurup Tuna'ların kapısının önüne geldik..
Yine aynı tıkırtı ve gülüşmelerle bahçe kapısını açtık.
İç kapıya gelince göğüs dekoltemi biraz daha açtım ve saçlarımı düzeltip zili çaldım.
Kısa bir süre sonra kapıyı açan Tunaydı
-Oo hoşgeldiniz hanımlar..
Yanağını avcumun içine alarak okşadım ve içeriye doğru yürümeye başladım..
Ferhat abi içeride gülümsemeyle karşıladı ve masaya geçtik..
-Evet hanımlar ne içelim?
dedi Ferhat abi sempatikliliği koruyarak
-Nefes beyaz içelim mi bugün?
dedi Tahir de lafa atlayarak
-Bize fark etmez değil mi anne?
-Aslında ben bugün kırmızı içmek istiyorum..
-O zaman biz kırmızı içelim çocuklar da beyaz içsin?
-Olur baba.
Bunu dedikten sonra Tuna bacak arama elini sokup vajinamı okşamaya başlamıştı..
-Imm..Tuna..!
Ferhat amca ve annem tuhaf tuhaf bana bakarken ben zevkten kendime hakim olamıyordum.
-Tuna! Dur!
gerçekten çok sinirlenmiştim.. Elini çekti ve ben öfke kusarken o şaşırmış bir halde bana bakıyordu..
-Ne yaptığının farkında mısın?!
-Ne-Nefes..
Masadan kalkıp tuvalete doğru yöneldim..
-Nefes! Kızım?!
Arkamdan bağıran annemdi..
Tunanın arkamdan geldiğini ayak seslerinden anlamıştım.. Ve bir de kokusundan..
-Tuna! Gelme!
-Nefes..
-Gelme dedim!
-Al ulan senin istediğin olsun! Tek başına ağla şimdi.!
Geriye döndüm ve iki adımda ulaştım Tunaya. Sertçe bir tokat attım ve ağlayarak tuvalete koştum..
Geçirdiğim sinir krizlerinden biriydi.. Aynada kendime bakarken bir yandan da geçen olayları düşünüyordum.. Son anına gelince kendime hakim olamayacağım bir şekilde sinirle kaplanmıştım.. Tuvalet lavabosunun üzerindeki vazoyu alıp aynaya fırlattım, tuzla buz olan aynayı izlerken kilitlediğim kapının çaldığını duydum..
Seslenen annemdi.
-Nefes! Aç kapıyı..!
Duymazlıktan geldim, içimden çıkan öfke dolu canavarı susturamıyordum bir türlü..  Bu tarz öfke nöbetleri geçirdiğim sıralarda genelde sonuç hastanede oluyordu.. Çocukluğumdan beri olan bu hastalığın bir tadavisi yok şuanlık.. Verdikleri ilaçları düzenli bir şekilde sabah akşam birer tane olarak kullanmazsam eğer, şuan yaşadığım gibi sonuçlar oluşuyor..
Lavabonun üstündeki dolaplarda yedek olarak bulundurduğum ilaçları ararken gözlerim kararmaya başlamıştı..
-Nerdesin allahın belası? Nerdesin?!!
En son bu kelimeler çıkmıştı ağzımdan.
Yere yığıldığım ve ardından kapının kırılma sesini duyduğum ana kadar bilincim açıktı.. Sonrasında da gözlerimi açtığımda kendimi hastanede buldum.
Yavaşça araladım gözlerimi..
Sağ tarafımda Tuna, başını ellerinin arasına almış bir şekilde ağlıyor..
Sol tarafımda Ferhat abi annemi teselli etmeye çalışıyordu..
Ağlamaktan kısılan sesimle güçlükle konuşmaya çalıştım..
-Tuna?
Kafasını aniden kaldırdı ve yaşlarda dolu olan ama aynı zamanda mutlulukla bakan gözleriyle bana baktı.
Yine aniden ayağa kalktı ve bana sarılmaya çalıştı.
-Çok özür dilerim, çok özür dilerim.!
Tepki vermiyordum..
-Nefesim?
Cevap da vermiyordum..
-Nefes nolursun bir şeyler söyle..
Annemden aynı sırada bana sesleniyordu
-Benim güzel kızım.. Bir şeyler söyle hadi.. İyi misin?
Sinirli gözlerle Tunaya baktım ve anneme dönüp konuştum
-Konuşmayacağım anne beni yalnız bırakın!
-A-Ama..
Bunu söyleyen annemdi.. Ferhat abi ise onu omuzlarından tutarak benden uzaklaştırmaya çalışırken aynı zamanda konuşuyordu
-Gel hadi biraz yalnız kalsın..
Tunaya döndüğümde ise kızarık ve şişmiş gözleriyle bana yalvarıyordu resmen..
Elimi tuttu ve kafasını elime doğru yasladı. Bir süre sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı..
-Oğlum hadi gel, yapma nolur..
Bunu söyleyen de Ferhat abi idi..
Tuna hiçbir şekilde tepki vermiyordu..
-Tuna kalsın..
dedim incelen sesimle. Kafasını kaldırıp ayaklandı. Ferhat abi annemle beraber dışarı çıkınca yanıma oturdu. Pişman gözleriyle bakarken elini yanağıma götürdü. Ordan boynuma doğru kaydı. Boynumu yavaşça okşayıp saçlarımı narince okşamaya başladı..
-Nefes..
Cevap vermedim.
-Nefesim! Benim güzelim, birtanem..!
-Hı?
-Ben.. Özür dilerim!
-Geçti mi sanıyorsun?! Görüyor musun bunu?!
dedim serumu ve kolumdaki milyonlarca açılan iğne deliklerini gösterirken..
-Biliyorum. Hepsi benim suçum.. Hastalığını bile bile sinirlenmene sebep oldum... Ama.. Sinirleneceğini tahmin etmemiştim..Nolursun affet beni.!
-Tuna..
-Nefesim..
-Sinirlenmeme sebep yaptığın şey değildi.!
-Neydi güzelim?
-Ben.. Bilmiyorum işte sinirliyim bugün..
(Söyleyememiştim gerçekleri.!)
-Emin misin?
-E-Evet.. Özür dilerim!
Ağlamaya başlamıştım.
-Çok sert çıkıştım sana Tuna.!
-Hayır..
Derken başımı göğsüne yaslıyordu..
-Özür dilerim..Çok özür dilerim..!
-Özür dileme nolursun.! Özür dilemeyelim.. Bakalım birbirimize, sevelim, sevişelim ama özür dilemeyelim! Üzülmeyelim! Seni çok seviyorum.. Nolursun gidelim eve artık. Çok ağladım seni kaybedeceğim diye! Bir daha beni sevmeyeceksin diye!
-Deme öyle.. Deme nolursun deme! Seni asla bırakmam ben..
-Biliyorum balım..
-Çok güzel...
-Güzel olan sensin!
-Beni güzel yapan sensin, senin sevgin!

Selam olsun sana bunu okuyan güzel insan ✌🏿Umarım bölümü beğenirsin.. Bu benim ilk hikayem değil aslında.. Uskaneloba diğer hikayemin ismi, bu hikaye çok beğenilmişti.. Umarım bunu da beğenirsin/iz.. Yakın zamanda görüşmek üzere 👋🏿 Kendini, doğayı, hayvanları sev.. Çünkü sen mükemmelsin! Ben seni çok seviyorum ve iyi olmanı istiyorum bu yüzden kendine iyi bak. 🌝🌸👐🏿💖

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YangınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin