Veda

4 0 0
                                    

Medya:Aybüke Yılmaz

Karşımda gördüğüm manzara Nilay ve sarptı Bursa'daki en yakın arkadaşlarım ellerinde mor renkte bir sürü balon balonlara bayılırım ve tabi ki kocaman bir kutu çikolataa çikolatayada bayılırım:')hemen sarpa sarıldım boyum onun yanında çok kısa kaldığı için boynuna gömdüm yüzümü onunsa saçlarımı kokladığını anlayabiliyordum.Ne bu duygusallık derseniz sarpla biz birlikteydik ama olmadı yürütemedik ve ayrıldık bu kadar sonra her çift gibi manyakça intikam planı falan olmadı aramızda sadece arkadaş kaldık en azından benim açımdan sadece arkadaş.Sonra nilaya sarıldım onu o kadar özliycem ki ve yine annemin sesi bu duygusal anın arasına girdi birazda iyi oldu yoksa kendimi tutamayıp ağlıycaktım"Sarp Nilay , Aybüke gelin hadi çabuk olun çabuk vakit yok ." Annem stresten ölüyordu bende kasıyordum .Biraz rahatlasa ahh, üçümüzde mutfağa girdik.Annem sarpa bayılırdı hatta ondan ayrılmam büyük bir hataydı ona göre sarpı aldı hemen baş köşeye oturttu"Oğlum gel şu kıza iki lokma bişey yedirt aç aç gidicek kızım ya ."annemin benim açlığıma olan takıntısını anlamışsınızdır herhalde dehşet derecede!!!"Aysu teyze bana bırak ya bu kız seni çok üzüyor dimi ahh Aybüke ahh ne yapıcak bu kız istanbullarda yemek yapmayı bile bilmiyor aç kalıcak oralarda sensiz."dedi Sarp, bende anında masanın altından ona tekmemi gönderdim.

"Öf tamam be kızım son kez şansımı deniyim dedim ." Ah Sarp ah ama içimden gülmeden duramıyordum nilaysa sesini hiç çıkarmıyordu tam ona döndüm ki zil çaldı bu sefer gelen babamdı .

Hemen kapıya yöneldim ve açış karşımda babam ve tanımadığım benim yaşlarımda uzun kumral saçları,bal rengi gözleri olan bir çocuk. Hoş geldin deyip babama sarıldım babamla her ay bir kez buluşurduk bu yüzden aramız soğuk değildi. Sonra tanımadığım çocuğa dönüp baktım elini uzatıyordu elimi uzattım"Ama benim kardeşim bu kadar güzel olamaz ben şimdi napsam tühh, biz kardeş değiliz tatlım üveyiz okey??" dedi.

Galiba çapkın bir kardeşe sahip olmuştum ama o kadar tatlı gülüyordu ki tersleyemezdim "Peki üvey kardeş ."dedim üvey kelimesini vurgulayarak.Sonra tekrar babama döndüm"Hadi gelin "dedim babam rahatsız olmayın der gibi baktı bende kolundan tutup çekiştirmeye başladım. İçeri girdiğimizde annem üstünü düzeltiyordu, bazen aşk yetmiyordu demek ki sadece aşk yetseydi şimdi bu durumda olmazdık hiçbirimiz.Annem ve babam gözleriyle selamlaştılar.O sırada omzumda bir kol hissettim "ııı çok gergin gergin ortamları sevmem güzellik bu arada tanıştık mı ben Anıl namı değer üvey kardeşin bak hatırlatırım üvey sense aybükesin çok önemli değil zaten sana bundan sonra güzelim diye hitap edicem"dedi gülümseyerek.

Bende gülümsedim bu çocuğa kesinlikle hayır denemiyordu o sırada sarpa gözlerim takıldı eğer anılın kolları biraz daha benim üstümde olursa anılın yüzü yerinde olmaya bilirdi.Bu yüzden annem ve babamın küçük sohbetine daldım babam beni görünce "Hadi kızım artık gitmemiz lazım arkadaşlarınla ve annenle vedalaşma vakti."

Vedalardan nefret ediyordum.Önce anneme doğru ilerledim bana sıkı sıkı sarıldı ağlamaya başlamıştı bile bu yüzden veda işini hemen halletmem gerekiyordu.Annemden ayrılıp nilaya sarıldım ,sarpa döndüm sonra onun kollarından ayrılırken kulağıma fısıldadı"Çok yakın zamanda tekrar yanında olucam seni asla kaybetmem seni asla bırakmam anlıyormusun asla."bunları dedikten sonra nasıl onu bırakabilirdim ki başımı tamam der gibi salladım.Artık gitme vaktiydi. Kapının önünde tekrar anneme sarıldım asansöre binmeden önce tekrar sarpın sesini duydum"Dikkat et"dedi başıyla anılı göstererek anılsa tek kaşını hava kaldırdı.Lafın ona geldiğini anlayınca gülümsedi.

Beni kendine çekip"Bana emanet merak etme yanımdan ayırmam."dedi ve göz kırptı.Bu gergin ortamı hemen bitirip asansöre bindim.Üçümüz arabaya doğru ilerledik ben arka koltuğa yerleşmiştim bile.Babamda ön koltuğa yerleştikten sonra araba çalıştı.Tam kulaklıklarımı takacakken son duyduğum anıldandı" İyi yolculuklar güzelim."dedi"iyi yolculuklar ." Diye karşılık verip müziğime daldım ve istanbul yolculuğu başladı .Bir süre sonra uyuya kalmışım ve o kısımda İstanbul'a gelmiştik.Hatta evin önündeydik babam ve Anıl arabadan inince bende indim.

Ev o kadar büyüktü ki .Babam bana gülümsedi ve evin kapısına doğru ilerledik. Kapıyı 40 yaşlarında bir kadın açtı .Sıcacık gülümsedi bana annem geldi aklıma o an sonra merdivenlerden bir kadın indi çok güzel gözüküyordu.Beni görür görmez sarıldı ayrılıp tekrar yüzüme baktığında "Evine hoş geldin aynı zamanda İstanbul'a"deyip gülümsedi
Evime hoş geldim ,İstanbul'a hoş geldim ,yeni hayatıma hoş geldim..

Not: Hikayede sevdiğiniz yada sevmediğiniz yerleri yorumlara yazmanız beni çok mutlu eder.Bu bizim hikayemiz sonuçta bizim çağımız birlikte düzeltiriz ayrıca oy vermenizde beni çok sevindirir yorumlara bekliyorum:)

BİZİM ÇAĞIMIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin