1

9.1K 298 432
                                    

Saat akşam beş civarıydı. Çalıştığım kafenin kapanmasına sadece yarım saat kalmıştı.

Müşteriler gitmişti. Masaları siliyodum.

Arkadan birinin ismimi seslenmesi ile arkaya döndüm.

"Mi Na patron yarım saat erken çıkmamıza izin verdi. "

Bu kafede tanıştığım arkadaşım Hei idi.

"Tamam Hei önlüğümü çıkarıp geliyorum. "

Önlüğümü hemen çıkarıp personel odasına doğru ilerledim. Önlüğümü dolabıma koyup dolabımdan çantamı aldım ve askılıkta asılan montumu alıp giydim.

Hei ile dışarı çıkıp yavaş adımlarla konuşarak ilerliyorduk.

"Kar çok güzel yağıyor Mi Na"

"Evet, kış en sevdiğim mevsim."

Yaklaşık 10-15 dakika yürüdükten sonra Hei ile vedalaştık .

Hei kaldırımın karşısına geçti bende dümdüz yoluma devam ettim.

Eve varmam çok zaman almadı.

Hemen evime girip üstümü değiştirdim. Yemek sipariş etmeyi planlıyordum. Gözüm çöp poşetine kaydı.

Neredeyse taşıcak seviyeye gelmişti. Poşeti başka bir poşete koyup bağladım ve çöpe atmak için ayakkabılarımı tam giymeden çöpe doğru ilerledim.

Çöpü direk fırlatarak attım. Buna bayılıyorum. Fakat küçük bir çığlık duymam ile gözlerim çöpün etrafını aradı.

Hiç fark etmemişim. Çöpün yanında küçük bir beden vardı. Çöpü fırlatınca metalin çıkardığı yüksek sesten korkmuş olmalı.

Tahminen 4 yaşında düşündüğüm minik bedene doğru ilerleyip eğildim.

Bu soğuk havada burada ne işi vardı acaba? Annesi babası yokmu. Üstünde ki yırtık kıyafetlerle ne işi var burada?

Aklımdaki bu soruları bir kenara fırlatıp küçük bedene dokundum. Dokunmam ile irkmiş olucakki kafasını kaldırdı.

"Merhaba küçüğüm"

"Yütfen mana çayayveyme! "

Daha doğru düzgün bile konuşmıyordu ve bu tatlı konuşması ister istemez yüzümde bir gülümsemeye yol açtı.

"Sana asla zarar vermem küçüğüm"

Dikkatimi kafasındaki iri kulaklar çekti. Kedi kulağı gibiydi. Bune böyle? Yaratık falanmı?

Ama bir yaratık olamayacak kadar tatlı ve masum duruyo.

"Annen baban yokmu senin? Neden burdasın? "

"Men biy kedi çoçuğum şahipim meni çöpe ayttı. Ama men o vaçoyu biyeyek kıymadım ki! "

Bir anda ağlamaya başlamasına şaşırdım. Daha fazla ağlamaması için onu kucağıma çekip sarıldım. Minik kollarını hemen boynuma sardı.

"Hadi evime gidelim sana banyo yaptıralım sonra da karnını doyururuz."

"Mana çötü dayvanmicaksın dimi? "

"Sana nasıl kötü davranabilirim ki? "

Tombul yanaklarına 2 tane kocaman öpücük kondurdum ve bu hoşuna gitmiş olucakki gülümsedi.

"Tamam hemen gideyim o çaman çok üçüyoyum"

Minik bedeni üşümemesi için üstümdeki biraz ince olan monta sardım.

Koşar adımlarla eve gittim. Küçüğümü yere bırakıp montumu çıkardım. Evi inceliyodu ve çok tatlı duruyodu.

"Adın ne bakalım senin? "

"Teyung.Çenin? "

"Mi Na. Tanıştığımıza memnun oldum Tae! "

"Mende Mi Ya"

Şirin şirin gülümsemesi o kadar güzeldi ki tüm gün boyunca o gülüşü izleyebilirdim!

"Hadi bakalım banyoya gidelim"

Minik bedenini kucağıma alıp banyoya doğru ilerledim.

Küvet sıcak su ile dolsun diye suyu açıp odama gidip havlu getigetirdim.

Taehyung yere oturmuş dikkatlice etrafını sürüyordu.

"Yere oturma bebeğim hasta olucaksın hadi gel küvete koyayım seni"

"Tamam"

Suyu kapatıp suyun sıcaklığına baktım. İstediğim sıcaklıkta olduğu için elimdeki havluyu havlu asmak için olan yere asıp Taehyung'u kucağıma aldım.

"Şimdi üstünü çıkartalım. "

"OYMAŞ! "

Bir anda böyle bir tepki verince şaşırdım doğrusu.

"Neden olmaz bebeğim? Bu tişörtünü çöpe atıcam ama çok kötü olmuş. "

"Pipişimi göyüyşün ama. "

Böyle demesine gülmeye başladım. Tanrım bu çok tatlıca!

"O zaman gözümü kapatayım olur mu? "

"Ama çakın açma"

"Tamam bebeğim merak etme açmam. "

Gözümü kapatıp tişörtünü çıkardım. Nereye koyduğumu daha doğrusu attığımı bilmiyorum. Neyse yolu çöp zaten.

Tae'yi dikkatlice küvete koyduğumdan emin olduktan sonra gözlerimi açtım.

Eliyle miniğini kapatıyodu. Cidden çok şirin.

Bebek şampuanı ile yıkandığım için Tae'nin saçlarını avucuma sıktığım şampuan ile köpürtmeye başladım.

Saçlarını güzelce durulayıp duş jelini elime sürüp vücuduna sürmeye başladım. Pipişine kendi sürdü kkk.

Vücudunu da güzelce duruladıltan sonra elime havluyu alıp Tae'yi küvetten çıkarttım ve yere koyup havluya sardım.

Odama gidip Tae'yi yatağımın üstüne koydum.

"Beni burda bekle tamam mı? Hemen gelicem"

Kafasıyla onayladı. Bende hemen banyoya gidip suyun gitmesi için küvetin tıpasını açtım. Elime bulaşan köpüklerin gitmesi için ellerimi duruladım ve havluya kurulayıp odama gittim.

Tae'yi güzelce kuruladım ve eski tişörtlerimden bir tanesini giydirdim.

Saçlarını da kurutma makinesi ile kurutup kucağıma alıp salona doğru ilerledim.

👑👑👑

CAT BOY•KTH TAMAMLANDI✔✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin