Jeongguk üvey evlat olduğunu öğrenmişti. İçindeki burukluk canını yakıyordu. Biraz uzaklaşmaya ihtiyacı vardı. Uzaklaştı...
"Tamam, tamam geldim şimdi kapıyı çalacağım. Ama ya evde değilse, beni istemezse?"
Kendi kendine konuşuyordu Lalisa. Elleri titreye titreye kapıyı çaldı.
Jeongguk kapı deliğinden baktı, bu üvey kuzeniydi. "Acaba o da biliyor muydu?" diye düşündü.
"Jeongguk, aç kapıyı hadi. Lütfen."
"Ya ayrıca sen niye buradasın? Ne bu tripler. Bu yaşında buraya tek mi geldin?!"
diye söyleniyordu genç kız.
"Oradasın biliyorum. Az önce kapı deliğinden bana baktın."
"Pekala açma o zaman. Bende sen açana kadar buradayım. Biraz yalnız kalmana müsaade edeceğim Jeongguk."
Tüm bunları söyleyen Lalisa olsa bile Jeongguk bir çıt bile çıkarmıyordu. Lisa buna karşı gelerek kapının önüne oturdu. Telefonunu açtı.
lalisa hadi aç kapıyı
jeongguk git.
lalisa ya lütfen aç
jeongguk sen de biliyor muydun bunu?
lalisa hayır
bilmiyordum gerçekten
bilsem...
bilsem sana söylemeleri için ikna ederdim onları
görüldü...
•••••••
Saat çok geç olmuştu. Jeongguk tam olarak bir ergen gibi davranıyordu Lalisa'ya göre.
Jeongguk, Lalisa'yı merak etmişti. Hala orada mıydı? Oturduğu koltuktan ayağa kalktı. Ardından kapısını açtı.
Genç kız kapıya yaslanmıştı ve uyuyakalmıştı. Hafif bir rüzgar esiyordu.
Oğlan, kızı kucağına aldı. Ne çok şey yaşamıştılar beraber... Yine de ona üvey kuzenim diyebilir miydi? Gerçekten kuzeniymiş gibiydi.
Veya... Ondan hoşlanıyordu... Başından beri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dna-liskook
Fanficben ister miyim kuzenim üzülsün? yoo, istemem -twice antisi değilim, sadece bunu önceden yazdığım ve o zamanlarda tek bildiğim grupların bp ve bts olmasından kaynaklanıyor, sorry 🥵💗