'Lanet olsun bu kahve bozuk' Hastanede nöbet sırası bendeydi.İstediğim yek şey sıcak bi kahveydi ve bu kahveyse bozuk.Ben sağlık lisesinde okuyordum ve beni hemen ilk senemden staja başlatmışlardı.Ben kahveme yakınırken,askerlerin hani böyle yürürlen çıkarttıkları sesler var ya işte onlardan geliyordu ve neredeyse hastahane tıklım tıklımdı o aralar yaygın olan bir hastalaık vardı mide bulanması aşırı ateş titremeler hastanenin baş hekimi Dr.Taylan Yazarda bu hastalıktan şikayetçiydi ama hala çalışmaya devam ediyordu.Ben yemekhanede oturuyordum çünkü Dr Taylan izin vermişti 45 dk mola vermeliymişim.İçeri girerek beni odasına çağırdı.Odaya girdiğimde bütün hastahene tam kadro ile ordaydı askerler de vardı ve bunlar hiçte Türkiyenin askerlerine benzemiyordu.Yerde birsürü kutu vardı.Dr taylan:
- İsrail askerleri çocuklar bunlar,ülekede yaygın olan hastalığı biliyorsunuz kolera olmasının büyük bir ihtimali var ve bu hastalık sadece israilde yok bütün dünya bu hastalıktan muzdarip İsrailde bize yardım için bu ilaçları gönderdi.
Diyerek kutuyu gösterdi açıkcası ben güvenmiyordum çünkü genelde b hastalığın iğnesi sarı olurdu fakat bunlar daha fazla kırmızı gibiydiler.Dilimizi bilmediklerinden cesaret alarak söz hakkı istedim. Dr taylan -Evet canan seni dinliyorum lütfen kısa kes -Efendim Bunlara nasıl güvenebiliriz bunlar onca masumu vuruyorlar bize getirdikleri başka bi hastalık viüsü de olabilir
-Haklısın canan inan ki çok haklısın ama başka çaremiz yok kolera virüsü canlanmış olabilir hükümetden çoğu kişide hastalanmış dediğim gibi başka hiç bir çaremiz yok hadi koliyi 2 koli al ve kendi bölümüne geç ve sesini çıkarma lütfen
Hiç birşey demeden hışımla kolileri alıp 14.bölüme geçtim.Neden kimse bana kulak asmıyordu.İlk hastam gelmişti.Hiç birşey söylemeden iğneyi batırdım.Hastanın iğne korkusu varmış bu yüzden iğneyi yaptıktan sonra biraz bekliyebilirmiyim dedi.Bende tabi dedim 15 dk sonra hastanın gözleri kararmaya başladı yani göz kalemi çekilmiş gibydi ve göz bebekleri büyümştü ben aldırmadım uykusuzluktan hayal filan görüyorum dedim.Hasta odadan çıktı.İkinci hastamda gelmişti onada yanı iğneyi yaptım.Odadan çıktı.Ve telefonum çalıyordu
-Alo canan! Arayan kişi 5. sınıftan beri arkadaşım olan Cemdi Biz onla bayağıdır kardeştik.O 15.bölümden sorumluydu hemen karşımda ki bölüm
-Efendim kardo
-Lan bişeyler dönüyo bu hastane olum ben korkuyorum
-Kanka ben de korkuyorum lan bak zaten nöbetin bitmesine yarım saat kaldı ben evde tek uyuyamam olum korkarım sende kalcam ben
-Tamam meleğim zaten bende sana onu söylicektim bana gel diycektim neyse Cano ben kapatıyorum hasta geldi.
Diyip kapattı telefonu.Yarım saat içinde okadar çok hasta geldi ki sayamadım.Sonunda nöbet bitmişti.Aynı anda çıkmıştık bölümlerden.E tabi bölümler karşılıklıydı.Soyunma odalarında üstümüzü değiştirdik.
-Ulan canan bak ben korkuyorum amk bunlar İtrail ne yapacakları belli mi olur
-Aynen olum ya ama ilk önce bana uğrayalım ordan sana geçelim bi kaç parça bişey almam lazım.
Cem özünde iyi bir çocuktur annesini babasını çok küçük yaştayken kaybetmişti.Bende annemi yaklaşık olarak 9 ay önce kaybetmiştim.Zaten babam ben doğmadan ölmüş ailenin tek çocuğuyuz ikimizde.Cemin bir gözü yeşil diğeri mavi ve çok yakışıklı bir çocuk.Her neyse arabaya bindik.Cemin arabası hani bu böyle canavar kamyonlar varya onlara benzerdi.Saat gece 3.33 dü radyo açıktı en sevdiğim şarkı olan Galata çalıyordu.Yolda giderken başımı cama yaslamış etrafı izliyordum.Gözüm aynaya takıldı Arkamızdan deli gibi koşan biri vardı cemde bunu farketmiş olmalıydı ki arbayı daha hızlı sürmeye başladı.Adamın agzı yüzü kan içerisindeydi.
-Cem bu da ne diye sormaya başladım cem korkuyorum
-Canan sus sus sen bağırdıkça adam daha hızlı koşuyor sus
-Ya korkuyorum
-Tamam tamam sakin ol adam gözden kayboldu
O da neydi öyle ben ne olu ne olmaz diye arabanın camlarını sıkı sıkı kapatmıştım.Sonunda cemlere gelmiştik e tabi göt korkusundan benim eve ugramamıştım.Cem çok zengin bir sitede oturuyordu siteye girdiğimizde bekçinin de gözleri kararmıştı.Korkuyla asansöre bindik ve eve geldik.Cem hemen ışıkları yaktı ve bana uyuyacağım yeri gösterdi.Uyuduk.Ertesi gün...