Elsa elinde tuttuğu bezi tamamen ıslatıp hastanın alnına koydu. İsmi Alim'di. Altı aydır komadaydı. Bu süre içerisinde bakımı ile ilgilenmişti. Tedavisi için elinden geleni yapıyordu ama yine de neden burada olduğuna anlam veremiyordu. Bu küçük odada hasta yatağının yanıbaşında otururken bir insanın nasıl olupta bu kadar ağır yaralarla hayatta kalabildiğini anlamaya çalışıyordu. Mucizelere inanmazdı. Ancak Alim'in hayatta kalmış olması bir mucize gibiydi. Gerçi bilinçsizdi. Sırtında yukarıdan aşağı iki, göğsünde soldan sağa doğru bir; bacaklarının her birinde kasıktan dize kadar birer kesik izi vardı. Kesiklerin her biri iki santimdi. Ne fazla ne az. Havanın soğukluğu sayesinde yaraları öldürücü bir şekilde kanamamıştı. Fakat bunu kim yapabilirdi? Ona göre bunu yapan her kimse insan değildi. Cezalandırılmalıydı. Düşüncelerini toparladı. Alim'in alnına koyduğu bezi alıp ıslattı yeniden. Duraksadı birden. Alim'in dudakları kımıldıyordu. Buna şahit olduğuna inanamadı. Sanki birşeyler mırıldanıyor gibiydi. Biraz eğildi. Kesinlikle birşeyler söylüyordu. Merakla biraz daha eğildi. Şu an nefesini dahi hissedebiliyordu. Duyduğu isimden emin olmak için birkaç saniye bekledi. Hala bilinçsizdi ancak en azından bir isim sayıklayacak kadar kendine gelmişti. Elsa doğrulup odadan çıktı hızla. Olan biteni anlatmak zorundaydı. Birkaç dakika içerisinde küçük odaya onlarca doktor dolmuştu. Her biri farklı bir kontrolle meşguldü. Gözlerine bakan,nabzını kontrol eden,reflekslerine odaklanan... Kısacası doktorların hepsi alimin hayati belirtileriyle heyecanlanmıştı. Gerçi sebepleri farklıydı. Dünyada ilk defa bazı deneyler bu hastaya uygulanmıştı. Ağırlıklı olarak genetik bilimi üzerineydi. Bir amaç uğruna bu insanı denek haline getirmişlerdi acımasızca. Kusursuz bir güce sahip bir varlık yaratmak ve kendi amaçlarına hizmet ettirmek istiyorlardı. Ve bu nihai amaç arzu ettiklerini soğukkanlılıkla öldürmesiydi.
Doktorlar incelemelerini bitirdikten sonra bir toplantı düzenleyip tüm bulgularını biraraya topladılar. Dosyada Alim hakkında gereken her türlü tıbbi bilgi mevcuttu. Üzerinde yapılan deneyler,geçmişi hakkında bilgiler ve gelecek süreç içerisinde ki bazı değişikliklerden bahsediliyordu. Dosyayı en yüksek makama sunmak ise Elsa'nın işiydi. Onun için bu büyük bir fırsattı ama tehlikeliydi de aynı zamanda. Dosyayı Peter Garih adlı bir bilim adamına sunacaktı. Bu adam caniliği ile nam salmıştı. İçerik arzu ettiği gibi olmazsa elçi için ölüm fermanı demekti. Bilim adına yaptığı deneylerin yüzde doksanı ölümle sonuçlanmıştı. Bu yüzden ona doktor ölümde deniliyordu. Geçgin yaşına rağmen yüzlerce insanın ölümüne sebep oluyordu hala. Tekerlekli sandalyeye mahkum olması dahi engellememişti onu. Yaptığı her araştırma yeni çağın habercisiydi zannınca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıların Savaşı
Science FictionGeleceğin dünyasında ünsan ve hayvan genlerinin birleştirilerek yaratılan yeni türle maceraya doyamayacaksınız.