Siyah limuzin yavaşça binanın önünde durdu. Korumalar kapıyı açınca çantayı alıp araçtan indi. Heybetli duruşunu kibir sarmıştı. Dosdoğru binaya ilerledi. Bir kasırga gibiydi. Asansöre girdiğinde korumalar geride kaldılar. Yapay zeka teknolojisi ile donatılmış asansör belirlenmiş kata doğru harekete geçti. Gizli katta ki tek ofise ulaştığında çevresine bakma gereği duymadan dümdüz ilerledi. Gerçi ofisten çok oraya ulaşacağı koridordaydı. Mimarisini de zaten ezbere biliyordu. Gri duvarlar alabildiğine griye boyalıydı. Bu sırada arkasından birisinin yanaştığını hissetti ancak dönüp bakmadı. Koridorun pencere ile aydınlığa kavuştuğu masaya yanaşınca elinde ki çantayı bıraktı. Arkasından gelen cüsseli koruma çantayı aldı ve koridorun sonunda ki asansöre ilerlemesini işaret etti. Denileni yaparak asansöre yöneldi. Onu bayan bir koruma karşıladı burada. Elinde ki siyah bezi gözlerine bağladı. Asansör bu kez geldiği yönün aksine alt katlara iniyor gibiydi. Bunu hissedebiliyordu yerçekiminin etkisiyle. Yeraltına indiklerine emindi. Bu yüzden uzun sürdü yolculukları. Asansör nihayet durduğunda koruma kolunu sıkıca kavramıştı. İlerlemesi için yönlendirecekti. On adım sonra durdular ve kadın oturmasını söyledi. Eklem yerlerinde hissettiği koltuğa dikkatle oturdu. Düşünceliydi. Her türlü eğitimi almıştı ancak hala absürt güvenlik önlemlerine alışamamıştı. Bina onbeş katlıydı ancak yerin altında kırkbeş kat daha saymıştı hassas duyuları sayesinde. Göz bandı siyahtı ama asansör ışıklandırmaları çok güçlüydü ve her katta hafif bir sarsıntı hissediliyordu. Normal bir insan algılayamazdı ama o iyi eğitimli biriydi. Doktor Peter Garih'le görüşmeyi beklese de işittiği ses başka bir bayana aitti. Gözlerini açmalarını söylemişti. Gözleri özgürlüğüne kavuşunca çevreyi dikkatle izledi. Işıklandırması loş bir odadaydı. Ona eşlik eden koruma oturduğu deri koltuğun arkasında duruyordu. Sağ tarafında, beraberinde getirdiği çanta masanın üzerindeydi. Masanın arkasında Doktor Peter Garih oturuyordu. Şu an ona bakıyordu. Temkinli ve sessizdi. Güvenli olduğundan emin olmadan konuşmak istemiyordu. Doktor tekerlekli sandalyesini masaya yaklaştırıp ellerini üzerine koyduktan sonra Elsa'yı süzmeye başladı.
'Tebrik ederim. Bir kadın olarak çok şanslısınız'.
'Teşekkür ederim,efendim' dedi vakurla.
'Raporunuzu inceledim. Tüm sonuçlara rağmen eksik bilgiler var dosyanın içeriğinde. Umarım denek hakkında bilgi sahibisinizdir,bayan elsa'.
'Affınıza sığınıyorum,efendim. Deneğin saha araştırması henüz yapılmadı. Sınırlarını bilmiyoruz'.
'Bir genetik uzman olarak sizin görüşünüz nedir,bayan elsa'?
'Deneğin tüm verileri teoride belirlendi,efendim. Sahaya çıkmadan yeterli bilgiye erişemeyiz'.
'Tekrar sormama gerek olmadığını düşünüyorum,bayan elsa. Tatmin edin beni'dediğinde sesi tehditkardı adamın en az bakışları kadar.
'Dosyada da belirtildiği üzere çeşitli hayvan genleri kodlandı dnasına. Komada iken yapılan tetkiklerin sonucu olarak taşıdığı genleri en verimli şekilde kullanacağından hiç şüpheniz olmasın,efendim'. Alimin dnasına dünyada ki en vahşi hayvanların genleri aktarılmıştı. Deniz ve kara hayvanlarından çeşitli örneklerdi bunlar. Elektrikli yılan balığı, akyüzgeçli köpekbalığı(türünün en saldırganlarından olan bu tür insanlara sıkça saldırmasıyla bilinirdi aynı zamanda), kodiak(alaska boz)ayısı,beyaz kuyruklu kartal,bozkurt ve bazı zehirli yılanlar bunlardan sadece birkaçıydı.
'Pekala. Şimdi beni dikkatlice dinleyin,bayan elsa. Buradan ayrıldıktan sonra evinize gidip dinlenin. İşbaşı yaptığınızda o deneğin ölmesini sağlayacaksınız. Size bunun için etkili bir zehir verilecek'.
'Ta-tamam,efendim'dedi afallamış bir halde. Duyduklarına inanamıyordu. Bunu neden istediğini merak etse de sormaya cesareti yoktu. Bu yüzden tepkisiz kalmak,hakkında en iyisi olacaktı. Kalkması için eliyle çıkışı gösteren doktora başıyla selam vererek ayağa kalktı. Arkasında dakikalardır sessizce dikilen kadın hareketlendi. Gözlerini bağladıktan odadan ayrıldılar. Geldiği şekilde binadan çıkarıldı. Limuzine binerken yaşadığı için minnettar hissediyordu. Ama aklını kurcalıyordu duydukları. Neden onu öldürmek istiyorlardı? Bütün deneyler olumlu geçmişti halbuki. Hayatta kalan ilk denekti üstelik Alim. İnsanüstü güçlere sahip olacaktı. Başarılı olmuş bir proje neden yokedilmek istenirdi? Ona acıyordu. Sonuca ulaşana dek her türlü deney uygulanmıştı üzerinde. En acı verici metotlarla...
Bunu anlayamıyordu fakat işi ve eğitimi gereği sorgulamamayı iyi bilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıların Savaşı
Science FictionGeleceğin dünyasında ünsan ve hayvan genlerinin birleştirilerek yaratılan yeni türle maceraya doyamayacaksınız.