boşvermişim dünyaya☁

1.5K 102 131
                                    

player: ajda pekkan- boşvermişim dünyaya

1969 istanbul

yeşil gözlerini perdeleyen kirpiklerini rimelle kaldırıp belirginleştirdikten sonra elmacık kemiklerinin üzerine hafifçe allık sürdü. pembe tonlarındaki rujunu da sürdükten sonra uzun, büyük bukleli saçlarına toz pembe bir bandana taktı. takı eksikliğini gidermek içinde badem şeklinde törpülenmiş ve açık pembe oje sürülmüş tırnaklı ellerine iki tane zarif yüzük taktı. son olarak aynada toz pembe, belinden daralan, dizlerinin üzerinde biten elbisesine ve uzun beyaz çoraplarına baktı. çantasını eline alıp odasından çıktı. plakta çok sevdiği ajda ablasının yeni şarkısı boşvermişim dünyaya çalıyordu. şarkı eşliğinde mutfakta kahvaltı hazırlayan annesinin arkasından gidip sarıldı ve yanağından öptü. "günaydın annem"

"günaydım kuzum," elindeki tereyağ koyduğu tabağıda masaya bırakıp çaydanlığı eline aldı. "otur hadi" nefes masaya otururken anneside ince belli bardaklara çayı doldurdu. babası yıllar önce ölünce annesiyle ve abisiyle bi başına kalmışlardı. abisi hırsızlık yüzünden hapise girdiğindeyse bir süre dayısı ve halasının yardımlarıyla geçinmişlerdi. sonra annesi güzel bir iş bulmuş, kendilerine yetebilmişlerdi. annesinin isteyip yapamadığını yapıyordu nefes, hukuk okuyordu. adaletin olmadığı bu sefil dünyada bir yerlere gelmeye çalışıyordu, kendi hakkını savunmayı öğreniyordu. geçirdikleri sıkıntılı zor zamanlarda yaşadıklarını bir daha yaşamamak için çalışıyordu. "nasıl gidiyor dersler?"

"çok iyi annem, geçen sene alttan kalan dersimi de verdim hiçbir sıkıntım kalmadı." deyip çayını yudumladı. konuşarak kahvaltılarını ettikten sonra el birliğiyle masayı toplayıp, paltolarını giyip beraber evden çıktılar. annesi işine giderken nefeste okuluna gidiyordu. hafifçe yağan karın altında dayısının bakkalının önünden geçerken kuzeni ferideyi gördü, kapının önünde durmuş babasıyla konuşup gülüyordu.

"baba ya," kıkırdarken nefesi farketti. "aa nefes," sarılıp yanaklarını öptü.

"merhaba canım. dayıcım nasılsın?"

"iyiyim kızım. al bak bu çikolatalar yeni çıkmış ilk bize geldi." dayısının uzattığı çikolatayı alıp teşekkür etti. "akşama ablamla birlikte yemeğe gelin bize, ayça yengen çağırıyor."

"olur söylerim anneme. gidiyim ben artık otobüsü kaçırıcam."

"bende geliyorum. görüşürüz babaların en yakışıklısı." burukça gülümsedi nefes, bi yanı hep eksikti. dayısı her ne kadar nefesede babalık yapmaya çalışmış olsada tutamamıştı işte yerini. feride nefesin koluna girdiğinde beraber yürümeye başladılar. "ee napıyorsun? okul nasıl gidiyor?"

"iyi gidiyor. ama hukuk bu işte, zorluyor."

"bende şu liseyi bi bitirebilsem. hukuk istiyorum hemde sende senin okulunda, sen bana göz kulakta olursun."

"olurum tabi." durağa geldiklerinde banka oturup beklemeye başladılar. nefesin okuluna giden otobüs geldiğinde nefes ferideyle vedalaşarak otobüse bindi ve parasını şoföre verip boş koltuklardan birine geçti. kaşlarını düzelttikten sonra saçlarındaki karı temizledi ve bandanasınıda düzeltti. iki durak sonra otobüse binecek yari içindi bu kadar süsü püsü. ilk durağı geçtiklerinde içindeki heyecan artmaya başlamıştı, her seferinde böyle heyecanlanmasına anlam veremiyordu. sonunda tahirin bindiği durağa geldiklerinde durağın boş olduğunu gördü. kaşları çatılırken ara sokaktan birinin elinde kağıtlarla koştuğunu gördü, gözlerini kısarak baktığında o tanıdık simayı gördü. gülümseyerek şoföre "gelen var," diye seslendi nefes. tahir sonunda gelebildiğinde parasını verip otobüsün içine baktı. gözleri nefese çarptığında nefeste ona baktığı için göz göze geldiler. her zamanki uzun, asker yeşili parkası vardı üzerinde. en arkaya gidip boş koltuğa oturdu. otobüs genellikle tahirin bindiği duraktan sonra doluyordu. hem mevsim kıştı hemde hastane ve okulları çok yakın olduğu için hem yaşlılar hemde öğrenciler biniyordu. otobüs meydan durağında durduğunda otobüsü dolduran çoğunluk binmeye başladı. nefes yaşlı teyzeleri görünce onların dillerine düşmemek için kendi kalkmayı tercih etti, kalkmazsa inene kadar başında dikilip gençlik bitmiş diye söyleniyorlardı.

okyanus gibisinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin