Atkı -texting

0.1

+538...: ben seni çok sevmiştim sen neden böyle yaptın (01:35)
     - bu kişiye mesaj gönderemezsiniz-

+538...: bir de üç hayırla uğurluyor haspama bak (01:36)
   - bu kişiye mesaj gönderemezsiniz-

+538...: hayır sen kim köpek beni uğurluyorsun. Kimse beni ugurliyamaz ben istersem kendim giderim!! (01:36)
   - Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz-

+538...: sende ikide bir gönderilmez gönderilmez yeter be anladık engelledi(01:36)
  -bu kişiye mesaj gonderemezsiniz-

+538...: ben bilirim sana ne yapıcağımı(01:37)
  -bu kişiye mesaj gonderemezsiniz-

+538...: İNŞ. SON KALAN TUTKUN YEMEK ÜZERİYKEN YERE DÜŞER (01:38)
- bu kişiye mesaj gönderemezsiniz

+538...: YENİ ÇORAP GİYMİŞKEN ISLAK BİR YERE BASARSIN (01:38)
- bu kişiye mesaj gönderemezsiniz

+538...: TAM EN SEVDİĞİN ŞARKIYI DİNLEMEK İÇİN AÇINCA ŞARJIN BİTER VE TELEFONUN KAPANIR(01:38)
- bu kişiye mesaj gönderemezsiniz

+538...: EN SEVDİĞİN KİTABI BİRİNE ÖDÜNÇ VERİRSİN DE BİR DAHA GERİ ALAMAZSIN(01:39)
- bu kişiye mesaj gönderemezsiniz

+538...: ÇOK AMİN, ÇOK İNŞ., ÇOK DUA(01:39)
- bu kişiye mesaj gönderemezsiniz

+538...:  yazdıklarımı düşündüm iguana götü suratlım ve birşey farkettim (02:04)
- bu kişiye mesaj gönderemezsiniz

+538...: AZ SÖVMÜŞÜM SANA :,) güzel bir kapanış yapayım bali (02:04)
- bu kişiye mesaj gönderemezsiniz

+538...: o tek tiki al ve iq su en küçük asal sayı kadar olan beynine sok :* (02:05)
- bu kişiye mesaj gönderemezsiniz

          ~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Hava hafif esiyordu. Ama bu bile içimi titretmeye yetmişti. Ders saatlerini karıştırıp evden apar topar çıkmıştım bugün. O aceleden elbetteki atkımı ve şapkamı unutmuştum. Yarı yola geldiğimde salaklığımı farketmistim ama iş işten geçmişti.
Şuan arkamdan gizlice beni takip eden grip virüsünü hissedebiliyordum sanırım.

Okul gişelerine geldiğimde dersimin başlamasına hala çok zamanım olduğunu farkettim. Bence bir kahve iyi gidebilirdi şuan. Yavaşça kartımı okutup kampüste ilerlemeye başladım. Okulumu seviyordum. Birkaç kötü özelliği dışında gayet geniş ve ferahtı. Özellikle kantinin benim fakültemin yanında bulunması da ayrıca güzel bir olaydı. Bazen hayatımdaki bütün şansı bunu denk getirmek için harcadığımı filan düşünmüyor değildim...
  
Büyük ihtimal havanın soğuk olmasından dolayı çoğu insan kantinin önündeki masalarda oturmuyordu. Bu benim için iyi birşeydi kalabalığı fazla sevmezdim.
 
Büfe şeklinde olan kantinimize vardığımda ilk olarak yol boyunca takılı olan kulaklığımın tekini çıkardım. Sonrada orda çalışan kişiye bir sade kahve istediğimi söyledim. Uzun zamandır montumda olan ellerimi para odemek icin dışarı çıkarınca üşümüştü gerçekten. Kahve parasını masaya bırakıp ellerime hafifte olsa ısınması için üflemeye başladım

Benden başka sıra bekleyen kimse olmadığı için çabuk hazırlanmıştı kahve. Hemen alıp köşede gözüme kestirdiğim bir masaya oturdum.

Bardağın sıcaklığı havanın soğundan elimi yakmıyordu. Hatta biraz olsun ısınmıştım sanırım. Tekini çıkardığım kulaklığı tekrar kulağıma taktım ve kendimi müziğe bırakmaya başladım.

Genelde sözlere dikkat etmezdim şarkılarda. Benim için özel olan birkaç şarkı dışında telefonumdaki çoğu şarkının sözünü bilmezdim. Beni etkileyen şey şarkının ritmiydi hep. Hatta tek ilgimi çeken şey oyda diyebilirdim. Bunu uzun yıllar bateri çalmama bağlıyordum hep

Ne kadar kaldım orda öyle bilmiyordum fakat burnumu artık hissetmemeye başlayınca burdan kalkmam gerektiğine karar verdim. Doğru ya acaba ne kadar kalmıştı dersime?
  Tam kolumdaki saate bakicakken. Birden etraf karardı ve biri kafama birşey dolamaya başladı. Anın şoku ile ne yapıcağımı şaşırmıştım. Kafama dolanan şeyi çıkarmaya çalışırken git gide uzaklaşan ayak seslerini işitmiştim. Kurtulduktan sonra ilk iş etrafıma bakındım ama bunu yapan kişi çoktan gitmişe benziyordu. Suç aletini elime alıp iyice baktım yün gri örme bir atkıydı. Yuzumdeyken farketmistim kadın parfümü kokuyordu. Çiçeksi hoş bir kokuydu.

Asıl önemli olan nokta ise kim böyle birşey yapardı ki. Belki de birine benzetmistir diye düşündüm. Tam atkıyı oraya bırakıp gidecektim ki masaya yapıştırılan postit dikkatimi çekmişti

"Burnun kızarmış ne kadar böyle tatlı olsanda sevdiğim beyin üşümesine kıyamadım kendi atkımı sana getirmeye karar verdim :)
(Ayrıca bizim şu engel de kalsa acun doruk bey aşkım 3 hayır ne amk yürüyen köpek bile finale çıkıyorken yazık ckckckck -kınama efekti-)"

Biraz kısa oldu sanırım emin olamadım. Bundan sonraki bolumde özenle bulduğum karakterlerin fotoğraflarını atmaya başlıycam hazır olun. Umarım begenmissinizdir bölümü hepiniz öpüldünüz byeee