Vücut sıcaklığı git gide artarken Luhan elinden geldiği kadar hızlı bir şekilde Evağaç'a koşuyordu. Omegası çıldırmış gibiydi. Lanet üvey annesi yüzünden annesini ziyarete artık ayda değil 11.Dolunay'da gelmişti. Kızgınlık dönemine girmişti ve kendisi de yarı Kaplan olsa da kurdu kendini bu kadar Kaplan'ın tehlikede hissediyordu. Ruh soylu kurdu omega da olsa oldukça güçlüydü.
Kaplan yanıysa fizyolojisinde kendini belli etmese de doğa ve hayvanlarla olan bağıyla orda olduğunu adeta bağırıyordu. Viter (omega salgısı) salgılamaya başladığında dizlerinin üzerine düştü. Görüş açılarına girdiğinden beri onu izleyen muhafızlar düştüğü anda hemen yardıma koştu. Kollarına girerek onu Evağaç'ın köklerine götürdü. Köklerdeki ortak salonda bulunan halk hemen başına üşüştü. Endişeleri her ne kadar hoşuna gitse de bir anda yakınına gelen onca Kaplan Omegası'nın resmen çığlıklar atmasına neden olmuştu. Annesi onu gördüğü gibi ne olduğunu anlayarak etrafında toplananları dağıttı. Oğluna destek olarak onu odasına kadar götürdü.
(Normalde burada Luhan' ın kızgınlığından kısa bir kesit olacak ve bu kesit ne kadar acı çektiğini ve kurtunun annesini bile tehdit olarak algıladığını gösterecekti ama iki kişi olmamamıza rağman bunları yazmaya bir türlü elimiz gitmedi. Ayrıca ikimizin de neredeyse ilk hikayesi sayılır. Bu yüzden bu seferlik af diliyoruz.
Chan-yeol ve Baek-hyun torunlarına ne olduğunu anlamaya çalışırken oğulları tarafından uzaklaştırıldıklarında iyice endişelenmeye başladılar.
"Jimin! Jimin." Luhan'ın kapısının önündeki bağrışlarına en sonunda karşılık alabildiler.
"Bir sorun yok. Sakinleşin. Merak ettiklerinizi ben anlatacağım. Fakat burada olmamız Luhan'ı kötüleştiriyor." dedi Jimin gayet sakin bir biçimde.
"Nasıl sakin olabiliriz? Asıl sen nasıl bu kadar sakinsin?"
"Baba lütfen... Gelin dinlenme odasına geçelim. Bütün sorularınızı cevaplayacağım."
Jimin ebeveynlerini ardında bırakarak yürümeye başladı. Onlara fark ettirmemeye çalışsa da oldukça endişeliydi. Oğlunun kurt yanı, zayıf düştüğü kızgınlıkta etrafta başka kurt olmaması dolayısıyla korkmuştu. Bu durum zaten kızgınlıktan dolayı delirmiş bir şekilde pençelerinin çıkarmış Omegası'nı daha da vahşileştiriyordu. Luhan'ın acı çekeceğini biliyordu ama onu daha önce hiç kızgınlıktayken görmemişti. Sadece Jungkook'un ona anlattığı kadarıyla neler olduğunu biliyordu. Jungkook ona acının gittikçe artacağını söylemişti. Oğlu şimdiden böyleyse üçüncü gün ne kadar kötü olacağını düşünmek gözlerini yaşartıyordu. Dinlenme odasına geçip oturduklarında ebeveynlerini daha fazla bekletmeyip anlatmaya başladı.
"Lulu kızgınlığa girdi. Ne olduğunu az çok biliyorsunuz zaten."(Bilgilendirme bölümü iki bölüm olacak sinyali: on).
"Biliyoruz da, daha önce hiç böyle olmamıştı."
"Bu zamana kadar yanımıza hep Aysız Gece de gelmişti. Sürüsüyle ilgili bir durum yüzünden bu yıl erken gelmek zorunda kaldı. Zaten kızgınlığı bitince babasının yanına dönmeli."
"Hay ben böyle işin. Biz de erken geldi diye sevinmiştik."
"Malesef baba. Geri dönmeli. Bizimse yapmamız gereken ona saygı ve anlayış göstermek."
Bu konuşmanın ardından herkes odalarına çekildi. Uçsuz bucaksız sessizlikte birkaç yavrunun sesi duyulmadı o akşam. Aksine herkesin kalbinde yara açan çok sevilen birinin acı iniltileri ve yardım çığlıkları sardı etrafı.
