2.Bölüm

541 30 15
                                    

 
  Luhan yeni yeni kendine gelmesine rağmen babasının yanına -sürü topraklarına- gitmek için hazırlanmaya başlamıştı. Annesinin yanına yılda yalnızca bir kez gelebiliyordu. Gelişleri ne kadar bir düğün havasında ise ayrılışları da bir o kadar cenazeyi andırıyordu. Babası kurt olmasına rağmen Kaplanların veliaht prensi Luhan'dı. Annesinin başka kardeşi yoktu ve kendisini doğururken oluşan hasar nedeniyle de başka çocuğu olamıyordu. Bu yüzden kimse onun kurt yanını umursamıyordu.

  Evağaç'tan aşağı indi, Yaşayan Göl'ün kıyısındaki tören alanına geldi. Bu göl Niyava'nın ortasında bulunsa da suyu Ruhlar Ormanı'nda ki Işık Gölü'nün suyuyla birebir aynı özellikleri gösterdiği için çevresinde Ruhlar Ormanı'nda yetişen siyah gövdeli ve mavi yapraklı ağaçlardan küçük bir orman vardı. Bu ormancık İzole Orman olarak adlandırılır ve Ruhlar Ormanı'yla İzole Orman arasında geçiş yapabilen Ağaç Ruhlarına da ev sahipliği yapardı.

  Tören alanında onu bekleyen annesi ve büyük babalarının yanına gitti. Onunla beraber Ağaç Ruhları da yanlarına gelmişti. Annesine sarıldı, büyük babalarının önünde hafifçe eğilerek onları selamladı.

  Doğrularak Ağaç Ruhları'nın yanına gitti ve başını eğerek beklemeye başladı. Normalde oldukça aceleci olan Ağaç Ruhları'nın bu sefer oyunbazlığı tutmuştu. Tacı başından almak yerine küçük çocuklarmışçasına etrafında dönmeye ve şakalaşmaya başladılar. Luhan dengesini kaybedip düşerken çocuklar ve gençler kıkırdadı. Ancak daha yaşlılar Ağaç Ruhları'nın bu uzun ve samimi vedasının nedenini merak etmişlerdi. Hiçbir mimik ve tavır yapmadan tekrar eski pozisyonunu aldığında bu saygılı hareket karşısında gayet memnun olduklarını belli ederek tacı başından alıp büyükbabalarına taktim ettiler. Bunun ardından Luhan İzole Orman'ın derinliklerine daldı. Ağaç Ruhları onu kendileriyle birlikte Ruhlar Ormanı'na ışınladı. Sınır geçişlerinin doğrudan yapılmaması gerekiyordu. Çünkü kurtlar kendi bölgelerindeki kişileri hissederken Niyava'nın sınırlarında hayvanlar nöbet tutuyordu. İnsanlar için sınır geçişi yasakken diğer ırkların Saoka'ya geçişi tamamen serbestti. Kurtlar ve Kaplanlar birbirleriyle o kadar uzun zamandır kavgalıydılar ki kavga etme nedenlerini bile unutmuştular.

   Luhan'ın anne ve babası ise Saoka'da karşılaşmış ve âşık olmuşlardı. O zaman Taehyung en büyük sürülerden biri olan Pentow sürüsünün veliahtıydı ve sık sık sürü topraklarına geri dönmesi gerekiyordu. Bu geri dönüşlerden birinde Jungkook'la karşılaştı ve ruh eşini buldu. 1 yıl sonra -sonunda eşinden ayrılabileceği zaman geldiğinde- Jimin'e neden gelemediğini söylemek ve veda etmek için Saoka'ya indi. Jimin'i gördüğünde ise şoka girdi Kucağında 3-4 aylık bir bebek vardı. Bebeği gördüğü an içgüdüleri harekete geçti. Bebeği kucağına alıp karşısındaki Kaplan'a hırlamaya başladı. Aradan geçen birkaç saniyenin ardından bunca zaman fark etmediği gerçekle ikinci bir şoka girdi. İki yıl boyunca birlikte olduğu, ilk aşkı bir Kaplandı ve ondan bir bebeği vardı.

  "Kaç aylık?" dedi Taehyung titreyerek. Kafasında dolanan yüzlerce sözden sadece bu çıkmıştı dudaklarının arasından.

"4,5 aylık. 8.ayına girmeden doğdu." dedi Jimin Kurt'a. Minik Luhan'ın bulunduğu kucağı ne kadar sevdiğini görerek şaşırdı. Oğlu bu konuda oldukça katıydı. Eğer kendinden başka biri onu kucağına alacak olursa çığlık çığlığa feryat ederdi.

"Peki, hangimize benziyor?" Genç Alfanın en büyük korkusu bir anda değişerek kendi çocuğunu kaybetmek olmuştu. Fakat bu sorusu genç annenin kaşlarının çatılmasına neden olmuştu.

"Sence ilk sorman gereken soru bu mu?"

"Başka ne sorabilirdim ki?"

"Ona nasıl seslenmeyi düşünüyorsun?" sesini yükselterek sorduğu soru sonunda, algı yeteneğini yitirmiş Alfa'nın aklına sormadığı soruyu getirtti. Gerçekten kendi oğlunun ismini bilmiyordu. Merak dolu gözlerini küçük olana çevirdi.

"Lanet olsun. Oğlunun adı Luhan ve o bir kurt, seni adi herif. Neredesin sen? 1 yıl! Tam 1 yıldır yoksun." Dedi Jimin bütün yaşadıklarının neden olduğu yorgunluğu sesine yansıtarak. Onun üzüntüsünü hisseden oğlu ağlamaya başlamıştı. Hemen onu kucağına alıp sakinleşmesi için pışpışlamaya başladı.

"Çok üzgünüm fakat elimden gelen bir şey yok Jimin. Bu kurdumla ilgili. O kendi eşini seçti. Benim tek yapabileceğim ona uymak. Buraya sana veda etmeye gelmiştim ama şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Eşimin yanına gitmeliyim fakat Luhan... Onu bırakamam, o benim. Normalde ilk kalp atışıyla aramızda kurulması gereken o kutsal bağ sanki araya hiç zaman girmemişçesine kurulu verdi. B-ben... Bilmiyorum." Diyerek koltuğa yığılı verdi.

"Sen! Şerefsiz herifin tekisin. Ne demek eşleştim? Seni parçalarına ayırırım kurt bozuntusu. Benden ve bebeğimden uzak dur!" dedi yıkılmış ve bir o kadar da öfkeli bir halde.

"Minie yapamam. Lütfen. Ne yapacağımı ben de bilmiyorum ama o burada kalamaz. Kurtların arasında olmalı yoksa bu ölümüne bile neden olabilir. Alfa'ysa idare edebilir, Omega'ysa sürüden ayrı kalmak işkence gibi olacaktır."

"Sürü onu kabul etmez ki. Tanrım..."

"Neden?"

"En az bizim sizden nefret ettiğimiz kadar siz de bizi sevmiyorsunuz. Yarı Kaplan kanı onu kabul etmelerini engeller."

"Senin Kaplan olduğunu bilmeyecekler ki. Hep burada insan topraklarında buluştuk. Hatta ben bile kurdumun kontrolüne girene kadar senin Kaplan olduğunu fark etmemiştim."

"Benim insan olduğumu söylersen onu aşağı görürler."

"Ama yaşar."

"Onu görmek istiyorum." Dedi Jimin kabullenmişlikle.

"Ergenliğine kadar iki ayda bir yer değiştirir. Alfa'ysa benim varisim olma hakkı var, Beta ise istediğini yapabilir ama Omega'ysa sürüyle beraber kalmak zorunda olacak."

"Her ne olursa olsun normal olmayacak. Benden en ufak bir şey aldıysa onu saklamak çok zor olacaktır. En azından bir süre daha burada benimle kalsa? "

  "1 yaşına kadar benimle kalır. Bu sayede sürü de ona alışır. Ondan sonra 1-2 yılda seninle kalır. Benim açımdan sürüyü ikna etmek ne kadar zor olursa olsun imkansız değil peki sen ne yapacaksın? Ailen onu kabul eder mi?"

  "Bilmiyorum. Biz birbirimizden ayrı yaşayabiliriz. Yani onunla beraber burda insan dünyasında kalabilirim."

  Henüz kendine ait bir düşüncesi olmayan Luhan'ın hayatının büyük kısmı böylece belirlenmiş oldu. Bu konuşmadan 1.5 yıl sonra ölen Taeyang(Jimin'in abisi) planların değişmesine neden olur. Fakat bunu bilenler sadece ailenin Kaplan tarafıdır. Varislerinin ölümünden sonra Niyava'ya kucağında kurt bir bebekle gelen 2.prens ilk başta oldukça sert bir tepkiyle karşılaşır. Ancak kralların verdiği emir ve 2.prensin(artık veliaht prens) başka çocuğunun olamayacağı haberi halkın Luhan'a kucak açmasına neden olur. İlerliyen yıllarda Luhan'ın kişiliği sayesinde de yarı kurt prenslerini tamamen benimserler. Jimin Taehyung'un hangi sürüye bağlı olduğunu bilmezken Taehyung da Jimin'in prens olduğunu asla öğrenemez birbirlerinin sadece ırkını bilen iki eski aşık oğulları bölge değiştirecekken bir zamanlar aşklarını haykıran yuvalarının önünde buluşur. Taki Luhan ikincil cinsiyetini öğrenene kadar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 21, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I'm OmegaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin