KARARALILIK PARÇA; 1

21 4 4
                                    

Umarım yayımladığım ilk bölümü seversiniz iyi okumalar diliyorum olamayan herkese

Başımın ağrısı kelimeler ile tarif edilmiyecek kadar fazla idi. Beni uyandıran şey de bu olmuştu. Ben ise sadece o ağrının, neden olduğunu çözmeye çalışıyordum. Çünkü bu ağrı yüzünden hiç birşey hatırlıyamıyordum.

Ayağa kalkmak için sağ elim ile yere dayandım. Koluma güç verip kalkmaya çalıştım ama hızlıca yere düştüm. Bu sert düşüş az da olsa beni kendime getirmişti doğrusu. Bu sefer daha fazla kuvvet verdim koluma. Aynı şekilde bacaklarımada güç sarf ediyordum bu sefer.

Kısa bir süre sonra kalkmayı başardım ama bu seferde denge problemleri yaşadım. Bir o yana bir bu yana sallanıp durdum.

Sonra bütün gücümü dik durmak için sarf ettim. Hala başım ağrıyordu ama neden başımın ağrıdığını ve burda neler olduğunu anlamam gerektiğini çok iyi biliyordum.

Etrafıma bakındım ama bembeyaz bir boşluktan başka bir şey yoktu. Bu göz alıcı derecede fazla saf beyaz boşluğa bakarken aklımda bir anı canlandı ama hemen sonra başımdaki bu ağrı ile birlikte gitti.

Ben hala etrafıma bakınıyorken bu bembeyaz saf boşluğu bozan bir şey gördüm.

Bu şey benden uzundu. Vücudu simsiyah bir şey ile kaplıydı kafası ve elleri ise beyaz renkteydi. Biraz daha dikkatli bakınca ellerinin ortalarının boşluk olduğunu gördüm. Yüzü gülümsüyordu ama neşeyle gülümsemekten çok bana yardım edin diye çığlık atıyordu. Sağ gözü yatay bi şekil verilmiş hilal gibiydi ve yukarıya çıkan bi çizik benzeri bi kırık vardı. Sol gözü, sağ gözüne kıyasla çok büyük açılmıştı o da, o tuhaf ve biraz da korkutucu yardım edin çığlığı atan gülümsemeye kadar kırılmıştı. Gözlerinin ikisinin içinde de saf siyahtan başka bir şey yoktu.

Bu şey yavaş yavaş bana yaklaşıyordu korkuyordum ama harekette edemiyordum. Çünkü vücudum hala çok güçsüzdü.

Bu şey bana yaklaştıkça bir kaç detay daha farkettim o şey ile ilgili. Mesala vücudu eriyordu ama arkasında hiç bi iz bırakmıyordu bu tuhaf şeye karşı korkudan çok merak duymaya başladım.

Sonunda nerdeyse yanıma kadar geldiğinde bir şey farkettim. O tuhaf ortası boşluklu elleri bedeninden ayrıydı. Bu ilk başta beni çok korkuttu doğrusu ama hala bi yere gidemezdim o yüzden bu korkuyu sürdürmeye de gerek duymuyordum.

Yanıma geldiğinde neredeyse aramızda bir metre bile yoktu. O saf siyah gözlerinin içinde göz bebeği olmasa da bana baktığı her halinden belliydi.

Korkuyor muydum ? Meraklı mıydım ? Emin değilim o an sadece kafam karaşıktı galiba.

Bu şey hala bana bakıyordu. İşte tam o an artık benim de bişey yapmam gerektiğine karar verdim. Duruşunu dikleştirmeye çalıştım ama bütün bedenim katlanılmaz bi acı içindeydi. Biraz daha uğraşın ardından sonunda duruşumu dikleştirmeyi başardım. Acı çekiyordum ama buna katlanabilirdim. Duruşunu dikleştirince yüzümdeki o tuhaf şaşkın ifadeyi ciddileştirdim ve kafamı yukarı kaldırdım çünkü daha öncede dediğim gibi benden uzundu.

Bu tuhaf şey kafasını yavaşça yana yatırdı sanki yaptığım hareketin anlamını ve mantığını anlamaya çalışır gibi. Ben hala ciddi ve hatta istemesen bile biraz şaşkın bi ifadeyle ona bakıyordum sonra bu şey kafasını eskisi gibi dik bi konuma getirdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 25, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TİMELİNE!TALEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin