Göz yaşlarımı silerek sonuncu kez yazdığım mektuba göz gezdirdim.Hazırdı.
Hazırdım.
Elbise dolabımın kapağını yavaşca açdım.
İçerisinde dünden beri hazır olan buz mavisi elbiseyi ve beyaz sandaletleri çıkardım.
Üstümü giyindim .Uzun yeni boyadığım kahverengi saçlarımı taradım.
"Sen bir Jennie değilsin."
Hayır Jungkook şimdi beni görsen nasılda ona benziyorum.
Ağlamakdan şişmiş göz altlarıma bakdım.
Yüzüm berbatdı.
Ama umrumda da değil.
Bu son düşüneceğim şey.
Yavaş adımlarla binanın çatı katına geldim.
Burdan Seoul mühteşemdi .
Şimdi gökyüzüne ve aya veda etmek zamanıydı.
Kafamı yukarı kaldırdım.
Beni hiç yalnız bırakmayan o gökyüzüne bakdım.
Aynı gökyüzünün altındaydık.
Jungkookla.
Ona yazdığım mektub yarın sabah eline geçicekdi.
Haberlerde genç bir kızın dün gece yarısı kendini yaşadığı binanın çatı katından atarak intihar etdiyini duydukdan sonra.
Acaba ne hiss edicek.
Ya da hiss etmiycek.
Adım adım ölüme bir azda yakınlaşdım.
Telefonumuda yanımda getirmişdim.
Belki kimse merak edibde arar diye.
Boş umud.
Kollarımı yavaşca açtım.
Rüzgar elbisemin uçuşmasına sebeb oluyordu.
Artık zamanıydı.
Gitmeliydim.
Ve kendimi bırakdım.
Güvendiyim gökyüzünun altında kendimi bir boşluğa bırakdım.
Birisi tutar umuduyla.
"F"
🐰 🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
invisible | Rosèkook | Texting ✅✅
Fanfictionanonim : Sence ben görünmezmiyim? JeonJungkook : Ne saçmalıyorsun? anonim : Bunca yil çırpınışlarımı, çabalarımı görmediğine göre ya sen körsün yada ben gerçekdende görünmezim. . . . . . . 🐰 🌹 |°TAMAMLANDI°|