5. Bölüm

616 68 68
                                    

Deli dehşet uykum var ama Nomin aşeriyorum ve bilin bakalım hangisi baskın geliyor?? :) bir gün herkes Nomin'e tapacak!

"O olmaz."
"Onu okudum."
"Bunu biliyorum konusu sıkıcı."
"Çizgi serisini bile izledim."

Jeno ve Jaemin birlikte Jeno'nun aile kitapçısına gelmişlerdi.
Jeno istediği bir kitabı Jaemin'e hediye etmek istiyordu zaten burayı kütüphane olarak bile kullanmasına ailesi izin verirdi ama Jaemin bunu emek hırsızlığı kabul edip çok istiyorsa ona bir kitap hediye edebileceğini söylemişti.
Yaklaşık yarım saattir rafları talan etmişlerdi ama Jaemin'in ilgisini çekecek bir şey bulamamışlardı.

Jeno çıktığı merdivenden aşağı bakarkarak merdiveni tutan Jaemin'e elindeki bir başka kitabı gösterdi.
Jaemin gözlerini kısıp kitaba baktı ve olumsuz anlamda başını salladı.
"Onu da okudum Jeno-ah~" dedi.
Jeno oflayıp biten bir başka rafın ardından merdivenlerden inmeye başladı.
"Sana gerçekten bir hediye vermek istiyordum." dedi üzgünce doğru düzgün parası yoktu ve okurken ailesine yük olmamak için La Sein kafede çalışıyordu.

O para ise zevk harcamalarına asla ve katiyyen yetmeyecek kadardı.
Jaemin önünde somurtup duran çocuğun yanaklarını sıkıp bir öpücük kondurdu.
"İsteyebileceğim en iyi hediye sensin zaten." dedi gülümseyerek.
Jeno'nun dudakları kıvrılırken gülmemek için kendini zorluyordu.

Jaemin içini eritecek kelimeleri bir araya o kadar güzel getiriyordu ki ruhu okşanıyordu.
"Jeno kendin gibi birini bulduğuna inanamıyorum." diye gülerek geldi Jeno'nun annesi.
Jaemin eğilerek selam verirken Jeno biraz utandı annesi ona 3 yaşı da gibi davranmaktan hoşlanırdı.
"Jaemin-ah, Jeno küçücükken buradaki kitapların yarısını bitirmişti." diye şöyle bir baktı etrafına.

"Burada çekitiğim bir sürü fotoğrafı var." dedi gülümseyerek "Görmek ister misin?"
Jaemin teklif ile hızlı bir şekilde başını salladı.
Minik bir Jeno'nun kitap maceralarına ortak olmak isteyebileceği en iyi hediye olurdu.
"Anne!" diye sızlandı Jeno "O benim erkek arkadaşım bu utanç verici."
Annesi kaşlarını çatıp oğlunun yanaklarını sıktı.

"Donlarını hala ben yıkıyorum etkek arkadaşının olması senin ile istediğim gibi övünebileceğim gerçeğini değiştirmiyor." dedi annesi ve Jaemin'i kolunun altına alarak "Hem Jaemin gerçekten istekli görünüyor."
Jaemin Jeno'ya bakarak olumlu anlamda başını salladı.
Jeno bir süre kollarını beline koyarak ciddi bir ifade tutturmaya çalıştı, başaramayınca pes edip pantolon askıları ile oynamaya başladı.
"Resmen bana karşı ittifak oldunuz." dedi dudaklarını büzerek "haksızlık."

Annesi gülerek askılıktan şemsiyesini aldı yağmur yağma ihtimali vardı hava kapalıydı.
"Ben bir koşu eve gidip yemek hazırlayayım siz de dükkanda durun 1 saat sonra gelirsiniz evde gösteririm albümü." dedi Jeno'nun annesi "Hem aç aç göndermem seni hiçbir yere Jaemin-ah."
Jaemin saygı ile eğilip kadının kibarlığı için teşekkür etti ve çok memnun olacağını söyledi.
Bir kaç dakika sonra Jeno'nun annesi gitmişti.

Jaemin kadının hızlı adımlarla karşıya geçmesini seyrederken iki yanında setbest kalmış ellerine Jeno'nun parmakları dolanınca gülümsedi.
Jeno Jaemin'in avcunda kendi avcuna yer edinip Jaemin'in kulağının arkasını öptü.
"Senin üstünde olan bütün cazibemi kaybedeceğim." dedi kıkırdayarak. "Bunu gerçekten istiyor musun?"

Jaemin Jeno'nun kollarını beline sarıp bileşmiş ellerini göbeğinde tuttu.
Bu pozizsyon daha da yakınlaşmalarını sağlamıştı.
"Bu kahverengi pantolon askıların, beyaz gömleğin, açık kahve kumaş pantolonun ile bile bana ne yaptığın hakkında vir fikrin yok." dedi Jaemin Jeno'nun omzundan görünen çenesini öperken.
"Sen her halinle en güzlesin."
Jeno burnunu Jaemin'in saçlarına gömdü.
"Bu çok saçma." dedi Jaemin'in boynuna bir öpücük kondururken.

"Ben de evrendeki en güzel şey sensin sanıyordum." 
Jaemin gülümseyip Jeno'nun ellerini sıktı.
"Ortamda sen varsan sadece seni görüyorum. Gözümün önünde sürekli yanıp sönen bir yıldız gibisin. Herkes lacivert bir örtü ve sen parlayan tek şeysin, ilk yıldızsın. Diğerlerini de perlatan bir yıldız, tüm gecenin oluşma nedeni olan yıldız." dedi Jeno ve parlayan gözleri ile Jaemin'e baktı.
"Şu an burada olman bile imkansız Jaemin-ah ama yanı başımdasın."

Jaemin gururu okşanmış olduğundan oldukça parlak bir gülümseme ile Jeno'nun kolları arasında döndü.
"Umarım yanı başında her zaman yerim olur çünkü sönene kadar orada kalmak istiyorum." dedi ve Jeno'nun dudaklarına yaklaştı.
Jeno gülümseyip dudaklarını birleştirdi ve yavaş bir şekilde öptü Jaemin'i.
"Jaemin-ah" dedi fısıltıyla
Jaemin Jeno'nun yanağını sonrada boynunu öperken ellerini birleştirdi ve devam etmesi için bir ses çıkardı.
"Bir şey yok." dedi Jeno "Sadece seslenmek istedim."

Dükkanın kapısı açılıp içeri zil sesi gelince Jeno ve Jaemin şok ile birbirlerinden ayrıldılar.

"ANNE BU ABİLER AYIP ŞEYLER YAPIYOR!!!" Jaemin ve Jeno'yu gören erkek çocuğu bağırarak annesinin yanına gitmişti.
Jaemin ve Jeno kıpkırmızı kesilirken kadının azarını ve durmadan bağıran çocuğunun çığlıklarını dinlediler sabırla.
Aslında kadının söyledikleri umurlarında bile değildi çünkü ikiside biliyordu ki
her saniyesine değerdi.

Yorum yapmayı unutmayın. Uyumadım~

||Starry Night|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin