p o s t a l a r

527 46 3
                                    

O C E A N

Pekala, yakından bu kadar çekici olduğunu bilmiyordum. Kahverengi gözlerini çevreleyen uzun kirpikleri, pürüzsüz teni ve çıkık elmacık kemikleriyle kusursuz görünüyordu.

"Merhaba?" dediğinde içimden kendime gelmemi emrediyordum. Ses tonu etkileyiciydi.

"Günaydın, postalarınız yanlışlıkla bana gelmiş, Bay Stark." elimdekileri ona uzatırken söyledim.

"Ah, öyle mi olmuş?" doğrudan gözlerimin içine bakıyordu. Orada iki kurşun yarası açtığına emindim.

"Hıhı," Bu lanet lafı da nereden çıkarmıştım? Hıhı?

"Teşekkür ederim," dedi benim olduğumun aksine kendinden emin bir şekilde. "Betty White' ın torunu musun?"

Onun ölü olduğu gerçeğinin gözlerimi doldurmasına izin vermeyerek başımı salladım sadece.

"Kaybın için üzgünüm," dedi anlayışlı bir ses tonuyla. "Onu severdim."

"Tanışıyor muydunuz?"

"Evet, bazen birlikte kahvaltı yapıyorduk ve sürekli üstü açık arabalarımı kaçırıyordu."

Güldüm. Bu gerçekten büyük annemin yapacağı bir şeydi. "Bir saniye," dedim hatırlayarak. "Bana Ölüm Taciri' yle aynı masadan yemek yediğiyle ilgili hikayeler anlatıyordu..."

"Silah ticareti yapıyorum." dedi gözlerini devirerek.

Büyük annemin yıllarca bahsettiği adamın uydurma olduğunu düşünmüştüm. Tüm o araba çalma hikayelerini sanki Charlie' nin Melekleri filmindenmiş gibi anlatıyordu. Frank Sinatra' yla yattığını bile söylemişti! Ölüm Taciri' nin Yakışıklı Orta Yaşlı Adam olduğunu nereden bilebilirdim?

"Sizinle tanıştığıma memnun oldum, Bay Stark." dudaklarımdaki gülümsemeyi engelleyemeden söylediğimde Tony diye düzeltti.

"Ve sen de..."

"Ocean."

"Buna bayıldım."

𝙃𝙤𝙪𝙨𝙚 𝙗𝙮 𝙩𝙝𝙚 𝙨𝙚𝙖 » 𝘴𝘵𝘢𝘳𝘬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin