DM-1

103 2 2
  • İtfaf edildi Merve Akgüneş
                                    

Bir okul gününe yine "merhaba" demeye hazırlanıyordum. İnanılmaz bir heyecan vardı içimde.  her zaman yıllar geçip giderken aşk,dostluk kısacası hayatınızda yaşabileceğiniz bir heyecan arıyor insan. Benim gibi.  Sizde bana benziyorsunuzdur belki.

Mutluluğu kolay bir şey sanıp içine atlayan ama beceremeyen sonrada belki güzeldir deyip mutsuzluğu seçen. Bendede aynısı oldu. Aslında tam olarak mutsuzluğu eçen ben değildim. Başkalarıydı ve ben o kadere mahkum kaldım . Dostluk  ve aile kavramlarının hayatınızdan birden yok olduğunu düşünsenize . Korkunç değil mi? Belki onlar olmadan bir ömür geçmez diyorsunuz. Çıkmaz yollarınız. Ya sırlarınız? onlar başkalarına yayılırsa o zaman bunalım , stres ve dertler ... Aslında bende iyi biriyim siz gibi. Belki de öyleydim . Şuan mı? bilmiyorum ama "Normal şartlarda iyi biriyimdir ama , hiçbir zaman şartlar normal olmadı".

Okul denilen kavramın da bir şey öğrettiği yoktu. Alfabeden başka ne öğretti?

Gitmem gereken bir "okula". Aslında bu kavramı neden tırnak içine aldığımı bende bilmiyorum sizin gibi. Ama şunu biliyorum ki bir şeyler yine patlayacak bu dönem. Kapıya girdiğim anda anladım buradan geri dönüş yoktu. Bu sokak bu cadde beni kendine düğüm etmişti. Yine okulun en popüler kızıydım ama soran var mıydı? Sen popüler olmak istiyorsun diye? herkes bana özeniyordu ama , ben ise onlara. Çünkü hayatlarında yaptığı davranışların yanlış olup olmadığını düşünmelerine gerek yoktu. Ben mutsuz ama herkesin olmak istediği kişilerdenim. Boşver la bunlar geçici sadece önüne bakacaksın. Kimse ne demiş ne söylemiş bunların bir önemi yok dercesine yaşıyacağım hayatı bundan sonra.

Şimdiden başlamıştı hocaların deyişiyle "yarış" ne yarışı acaba? sınavlar şunlar bunlar...Okula gitmek de ayrı bir keyif (!)  Saçımı düzleştirip hızlı bir şekilde hazırlanıp çantamı tek koluma taktım. Hızlıca otobüse yetişmek için indim. Tek boş yer vardı oraya oturdum ve kulaklıklarımı takıp kendimi müziğe bıraktım. Soluma döndüğümde aslında yanımda oturan kızın ağladığını gördüm. Ona neden ağladığını sormak istediğime rağmen sormadım . Ama hakkında bir şey bile olsa öğrenmem gerektiğin dair bir his ona karşı bir soru sormam gerektiğinde ısrarcıydı.

"Şey sen , adın ne?" terslemesine korktuğuma rağmen bu korkunun hale saçma olduğu düşüncesindeydim.

"Adım Ezgi" diyerek bana döndükten sonra gözyaşlarını silerek gülümsemeye çalıştı. Cama yaslanıp dışarı seyretmeye başladı.

"Neden ağladın?" sormaman gerektiğinin farkındayım ama yapamıyorum anladınız mı ?

"Boşver şimdi seninde içini karartırım" 

"Söyle hadi anlat. Derdini söylemeyen derman bulamaz demişler atalarımız. Atalarımız ne demişse doğru söylemiş.

"Sevdiğim oğlan beni başka bir kızla aldattı." böyle zihniyetler yaşıyor mu la?

"Farkında mıydın ? Yani böyle bir şeyler yapacağından .." benim sorduğumda soru ya.

"Şüphelerim vardı. Ama artık yeniden başlamalıyım . Yazdığım defteri yenileyemem belki ama sayfasını değiştirme şansım var" 

"Ha şöyle . Bir erkek için böyle mutsuzluk yakışmıyor sana." Tam sözümün bittiği yerdi sözümün bittiği zaman .

Ama sonra otobüsten indim oda arkamdan indi. Okula geldiğimde karma yapıldığını ve derece sınavlarının olacağını biliyordum. Her şeyin bir ayrıcalığı vardır. Devlet okullarında ve özel okullarda ayrı olunduğu gibi. Ama bu okul bambaşkaydı içindede ayrılıyordu. Bunların ne önemi vardı. Ama bu sefer bir farklılık vardı. Bize çalışma şansı vermişerdi 2 hafta. Buda bizim için avantaj. Girdiğim anada sizin dediğin aşk mıdır nedir? İşte o saçmalık var mıdır diye bakındım etrafıma kalbimin ritmini değiştiren yine biri yoktu. Siz inanmadığınız bir şeyi bekler misiniz? Bekliyor işte insan. Aşk mı? inanmıyorum -aslında bir kadın aşka inanmıyorum derken beni aşka inandır demek ister- .

Düşlerimin MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin