Aradan gecen yillarin canli şahidi gibi hayat bir o yana bir bu yana savurdu ahmeti annesi ve babasi ne kadar ugrasirsada bas edememisler kavga nerde ahmet oradaymis gece en yakin arkadasi mehmet ile çıkmış yer altindan gecilip gidilen bir mekana gelmisler biraz alkol alip sigarasını yakmis iki parmaginin arasina sikistirip dumani uflemis
"lan memo batakliktan kurtulalim dedikce gitgide batiyoruz"
"kek oyle diyorsunda biz dogdugumuz gün batmisiz lan daha biz 9 yasinda köprü altindaki izmaritleri toplayip bir nefes olsada iciyorduk biz yapamayiz oglum birakamayiz şu zikkimi "
gece kör kütük sarhoş olan ikili evlerinin yolunu tuttular sabah ezani okunmak üzere idi ahmet tahta kapiyi acti iceriye girdi ardi sira sürgüyu cekip yatagina dogru ilişti babasi halil bey seslere uyanmis etrafta gözlerini gezdirdi maazallah bir kalkarsa takilip düşerdi herkes yerde yatiyordu
"ulan essek oglu essek saat kac sen eve yeni mi geldin sahipsiz "
"yok bawo ben çoktandır gelmişim tuvalete gittim "
"lan bir saat oldu ben kalktim sen yerinde yoktun deyyus beni yalanci çıkarıyon "
"yaw bawo bak saat gec olmus yat erken kalkicam ben daha "
"gewad sanki erken yatmis ya bide erken kalkacakmis "
ertesi gun erken uyanacam diye uyuyan ahmet babasinin diretmesine ragmen uyanmamis les gibi cigara kokuyor ustu basi diye soylenen zeliha hanim bikmisti artik büyüğüdü halde halen ugrastiriyordu
babasi uyandirip okula götürmek için yola konulmus yeni lise ilk sinifa gidecek olan ahmet babasiyla cikip okula geldi bugun halil bey bu işin peşini birakmayip takip edecek bu çocuğun okuldan kacis nedenini bulacakdi aklina koymustu
iki ders dinleyen ahmet sikilinca sigara bulmak icin disari cikti sigara parasi nasil bulacagim diye düşünürken her zaman yaptigi iş aklina geldi bos zamanlarinda ekmek firinlarina gider ihtiyac varmi diye sorar varsa calisirdi
çarşıya yakin bir firina gidip sordu ihtiyac varmi diye yaz oldugu icin hamur civik oluyor ekmekler zor aciliyordu firincinin en cok ihtiyaci oldugu sey kalip buzlardi adamlar bize iki kalip buz bul gel sana parani verelim dediler yola koyulup soguk hava depolarinin yanina kadar geldi eger gidip isterse bunlar vermezlerdi ama bir care bulup almasi gerekiyordu
düşünüp taşınmış depoya girmeye karar vermisti arka kapidan iceriye giren ahmet kimsenin onu farketmedigine sevindi
buyukce buz kutlesini yaninda olan hirkasina sarip disariya birakti ikinci buz kutlesinide getirip kapiya birakti arkasinda hisettigi nefes ile duraksadi
"nirc hic iyi bir sey deil hirsizlik yapmak "
"abi bi dinle ne için yaptim "
"dinliyorum anlat "
"hayret ilk defa biri beni dinliyor sasirdim dogrusu "
"küçük acele etsen iyi olur buz eridi eriyecek "
"abi ben bunu götürüp firina satacaktim parasinin yarisini getirip size verecektim "
"inanayim mi "
"inan abi inan ben boyumdan posumdan utanirim yalan soylemem "
"gel anlasma yapalim ben sana iki buz kutlesi daha vereyim sonra istediğin firina birakalim buzlari bunlar sermayen olsun her gun buradan gel al yari fiyatina sana buz vereyim hem çalmış olmazsin hemde kar edersin nasil fikir "
"on numara fikir anlastik o zaman sana zahmet öbür iki buzuda getir arabaya yukle gidelim parani veririm merak etme ortak "
"seni bacaksiz seni hadi gidelim "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Gozlu Dev Kabadayi
Aventura1960 yıllarında doğan bir genç adam gözleri masmavi deniz gibi bakanın bir daha dönüp baktığı genç kızların hayranlık ve korku dolu bakışlarıyla mahalleden geçip giden genç delikanlı ailesine düşkün bir o kadarda serseri olan adam gecenin geç saatle...
