Zafer duygusu bir yana , içimdeki mutluluğun asıl nedeni geleceğim hakkında büyük bir adım atmış olmamdı. Bir genç kızın tabiki de hayatında zor dönemleri olacaktı. Ben bu zor dönemlerde bazen çok bunaldım, hayatımı bitirmeye bile çalıştım. Ama kendime acı vermem geçmişi değiştirmiyordu. Ben de kabullendim. Hayatına devam etmenin en iyi yoludur kabullenmek. Bazı şeylere iyi tarafından bakmak sizi hoşgörülü yapmasının yanı sıra size çok yardımcı olur. Olumlu bir insan haline gelirsiniz.
Ben pes etmiştim, düşmüştüm. Ama kalktım yeniden denedim. Yine düşersem de yine kalkar yine denerim. Güçlü olmanın yan etkisidir bu. Bana güçlü olmayı öğreten kadınlar olduğu sürece - annem ve Demi Lovato - ben başkalarının hayatlarından kendime ders çıkarım güçlü olmayı öğreneceğim. Çünkü hayat sizi herzaman yıkmak istemeyecektir.
Hayat bazen önünüze öyle şanslar çıkarıyor ki , berbat olan hayatınız bir anda değişiyor. Bu sadece sizin elinizde. Olumsuz olursanız olumsuzluğu çekersiniz.Pozitif olmak sizi incitmez. Deneyin.
Yarışmanın ardından bizim grup bunu kutlamak gerektiğine inanaraktan plan yapmışlar.Beni zorla bara sürüklediler. Bar çok abartılı striplizcilerin olmadığı sakin bir yere benziyordu. Geneli bizim okuldan oluşan yerde oldukça rahat hissediyordum kendimi. Kızlarla birer kadeh Mojito içtikten sonra kendimizi sahneye attık. Eh şimdi övünmek gibi olmasın ama yarışmayı kazanıp bir albüm anlaşması imzalamıştım. Bırakında eğleneyim. Müziğin ritmine göre hoplayıp zıplamak bana göre en iyi stres atma yöntemidir.
Ben evde sıkıldıkça sürekli dans ederim. Dans , fazla enerjinizi atmakta ve özellikle kafa dağıtmakta bir numara. Hele bir de saçma salak haraketler yapıyorsanız. Nasıl rahat ediyorsanız öyle dans edin. Dans etmenin herhangi bir kuralı yok çünkü. Bu bir tür terapi. Tıpkı kitap okumanın , resim yapmanın bana huzur vermesi gibi.
Müziğin ritmine kapılmış giderken kızların elime tutuşturduğu herşeyi sünger gibi içmekle meşgulken hücrelerimin herbiri biriken enerjiyi atmak için bir yöntem arıyordu. Bense o enerjiyi dans ederek atıyordum.
Yaklaşık 1 saattir sahneyi terk etmediğim için yorulmuştum. Kızların kulağına fısıldayıp onlardan izin isteyip zikzaklar çizerek bara doğru yöneldim. Kırmızı deri kaplı bar taburelerinden birini çekip oturdum. Barmen dövmeli yakışıklı bir çocuktu. Kısa bir flörtleşmenin ardından bana eğlenceli bir teklifte bulundu. Önüme dizdiği tekila kadehlerini bilemediğim sorularının karşısında fondip yapmamı istiyordu. Müge ve Hazal yanıma gelip fotoğraflar ve videolar ile beni destekliyorlardı.
Barmen saçma bir soru sordu. Tabiki cevaplayamadım. ilk tekilayı önüme itip gözlerini bana dikti. Bardağın yanındaki tuzu yalayıp tekilanın boğazımı yakıp mideme gitmesine izin verdim. Ardından limonla yanma hissini azalttım. Barmenin ikinci sorusu da saçmaydı. Zaten o kafayla herhangi bir soruyu cevaplamam mümkün değildi.
Aynı şeyleri yaklaşık 8-9 kez daha tekrarladıktan sonra daha fazlasına midem izin vermemişti .Tanrım kesinlikle kusacaktım.
Koşar adımlarla ordan uzaklaşmak bugün aldığım en doğru karardı. Barı bilmediğim için barmene sorup tarif ettiği yönde hızlı adımlarla devam ettim. Midemin içinde sanki fırtınalar kopuyordu. Başım zaten dönüyordu. Ve evet içimden '' Sen sarhoş olmuşsun'' dedim ve yüzümde oluşan saçma tebessüme anlam veremeden yoluma devam ettim. Ta ki biri bana çarpana kadar.
Aldığım darbenin etkisiyle sersemledim. Kafamı kaldırmamış olsaydım gecenin geri kalanında daha iyi hissedebilirdim kendimi.
Bana çarpan ya da benim çarptığım kişi Anıl'dı. Ne işi vardı burda? Bizimkiler kutalamaya onu da mı davet etmişlerdi ? Yoksa beni takip mi ediyordu ? Beynimde oluşan sorularla Anıl'a şaşkınlığımızı apaçık belli eden bir bakış attım. O da şaşkınlığıma anlam vermemişçesine gülümseyerek '' Selam'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık
Teen FictionSırlarla dolu bir geçmiş, aşkı tehlikeye atar mı ? Duru 17 yaşında , hayatında geçmişten kurtulup yeni bir başlangıc yapmaya çalışan , geçmişte barlarda vakit geçiren madde kullanan bir gençti.Şimdi çok şey değişmişti onun için. Ama değişmeyen şeyle...