cooking studio

4: kaldırabileceğimi sanmıyorum.

4: kaldırabileceğimi sanmıyorum.

Senin yüzümden hayatımın en kötü günün geçirdim yoongi. Kafanı kopartıp köpeklere yem etmek istiyorum. Çünkü tam da bunu hak ediyorsun.

Beni stüdyodan attırdığına ve daha sonra hiçbir şey olmamış gibi kolunu omzuma koyup tiksinç tiksinç güldüğüne inanamıyorum. Kamerayı tutan adamların bile bana acıyan bakışlarını hissettim yoongi ve sen gerçekten sinir bozucu malın tekisin.

Güzelim saçlarımdan ne istedin ki.

Bir de sana inanıp acımıştım. Hasta demiştim. Ama min salak mal aptal ve bütün kötü sözleri hak eden yoongi hasta bile değilmiş. Gönül eğlendirmek için hasta olduğunu söylemişsin. Böyle dediğime bakma en başta iyiki hasta olmuşsun demiştim. Ve biraz yeniliğin iyi olabileceğini düşünmüştüm yoongi.

Gün boyunca bütün daeguyu gezmiş ve çok eskiden tanışmakta olduğum bir hyungumla karşılaşmıştım. Kendi kuaför salonu olduğunu öğrendiğimde ondan saçımı boyamasını istemiştim. Kuafördeki herkes pembenin benim rengim olduğunu söylemişti yoongi. Çom yakıştığını ve bundan sonra hep pembe, turunucu tonlarında boyatmamı söylemişlerdi.

Kalan zamanımı kafamda kocaman bir pamuk şeker varmışçasına geçirmiştim. Sette arkadaşım olan sooyoungla otel girişinde karşılaşmış ve onun da onayını almıştım.

Çok mutlu uyanmıştım. Stüdyoya gelen arabaya bindiğimizde minhyukun salak saçma lafları bile yüzümü düşürememişti ama yoongi sen stüdyoya gireceğim sırada bizim kız yarışmacımız yok kimsin dediğinde bütün o gülücükler bir yerlerime girmişti.

Daha sonra minhyukla birlikte gülmüştün. Kolunu omzuma atıp gel jimin demiştin. Kız olmak sana yakışmış. Sooyoung bana öylece orada bakarken diğer herkesin bana güldüğünü farketmiştim. Gözlerim dolacak gibi olurken sadece sessizce kafamı eğmiş ve kolunuzun altından çıkmıştım.

Önlüğümü giyerken bu tepkine alışkın olduğumdan ağlamamıştım ama otele dönünce çarşaflara sarılacağım kesindi. Bölüm çekilmeye başlandığında her zamanki iyi ve sevecen yoongi tavırlarını takınmıştın. Çekim devam ederken yapılacak çilekli pastayı anlatmıştın. Beklediğin püf noktaları bulanın ekstra puan alacağını söylemiştin. Ve daha sonra biz malzemeleri tezgaha dizelim diye kayıt durmuştu. Herkes malzemelerini almaya giderken ben de söylediğin pasta için çilek almaya gitmiştim. Dolaba uzanacağım sırada minhyuk beni ittirip gereğinden fazla çilek alırken ben sona kalan biraz daha ezik duran çilekleri almak zorunda kalmıştım.

Diğer malzemeleri çıkarıp tezgaha girdiğimde yine minhyukun iğrenç ithamlarına maruz kalıyordum. Bana çilek yerine saçını koy zaten ikisi de pembe yapar demişti. Demesine alınmamıştım. Bütün herkes gülmüştü. O iğrenç şakalarına devam ederken kamera setindeki birkaç kişinin bile güldüğünü gördüm. Daha sonra minhyuk kız gibisin jimin dedi. Kız gibisin hiçbir şeyi beceremiyorsun dikkat et çilekler seni yemesin zaten alabildiğin en yüksek puan eksilerde demişti. En sonunda öyle değil mi şef min? dediğinde benim için son noktaydı. Cevabını beklediğim anda gülerek bana bakmış ve 'öyle' demiştin.

Bana yetmişti. Herkes gülmeye devam ederken ben sana bakarak akmaya başlayan yaşlarımı kontrol etmeye çalışıyordum. Ağladığımı gördüğünde gülüşün durdu ve öylece bakmaya başladın. Hala minhyukun iğrenç kahkahasını duyarken tuvalete koştum. Çekim umrumda bile değildi sooyoung gelip senin benim hasta olarak çekime gelmediğimi anlatıp kayıda başladığını söylediğinde bile umrumda değildi.

O tuvalette güzelim pembe saçlarımı çekiştirip ağladım. Nefret ettim yoongi. Senden bir kez daha nefret ettim. Ağlamamı durduramadığımda tuvaletten çıkıp çantamı almak için dolapların yanına gittim. Çantamı alıp çıkacakken hızlıca gelip jimin dedin. Kolumu senden çektim ve lütfen dalganızı sonra geçin şef min kaldırabileceğimi sanmıyorum dedim ve oradan hızlıca ayrıldım. Çünkü öyleydi. Daha fazla kaldırabileceğimi sanmıyordum yoongi. Ve sen bunu yapmaya devam edecektin.

-

Bu kitap benim için hep heves verici olmuştu. Pek uzun olacağını sanmıyorum, en fazla on bölüm olur sanırım. Her neyse. Okuduğunuz için teşekkürler, yoonminle kalın♡