açıklamalar insanların aklındaki soruları gidermek içindir yoongi. daha çok karıştırmak için değil. sanırım bu tanımdan haberin yoktu. sana öğretecek birilerine ihtiyacın olmalı.
çünkü bilirsin, üç yaşında bir bebek gibi olduğun için bakıcın -minhyuk- olmadan öğrenemiyorsun bir şeyler.
ne demek "güzel"?
sen iyi misin gerçekten. merak ediyorum çünkü. yani nasıl olabilir. minhyukla sevişmiş olamazsınız. olmaması gerek yoongi. çünkü sen beni öpüyorsun. anlıyor musun? beni öptükten sonra ona gitmen ne kadar iğrenç tahminin var mı?
büyük ihtimalle yok.
ben senin için aptal aşık rolündeyim resmen. ama biliyor musun? artık böyle değilim. artık bu kadar iyimser olmayacağım. senin anlayacağın dilde; maymun gözünü açtı.
ve sen yoongi, sen...
benim günlüğümde kendime maymun dedirttiriyorsun. bir de hakaret ha. sen iyice gözümden düştün. iyice.
aslında bu kadar sinirli bile değildim. her şey bir anda oldu. her dakika hesabına bakan biri değilim tamam mı? sadece o an denk geldim işte.
minhyuk kendini çekip atmış. tamam, bu olabecek bir şey. sayfayı tekrar yeniledim ve ne göreyim. minhyuk tekrar bir fotoğraf atmış. açıklamaya bakacakken gözüm biraz sola kaydı ve senin kullanıcı adını gördüm yoongi. -ve evet inanmayıp instagramı sildim, sonra geri yükledim.-
bunun benim için nasıl şok edici olduğu barizdi. ve bariz olan başka bir şey ise sizin sevişmiş olmanızdı.
ben de küçük biriydim işte. o an kaldıramadım bunu. çok ağladım. bunları hatırlamak bile gözlerimi doldurdu ama sonra buraya geldiğimden beri yaptığım en doğru şeyi buldum. -seokjin hyungumu aramak-
bana kızacağını bilsem de, hiçbir detayını atlamadan eksiksizce anlattım. elbette bana çok kızdı. çünkü o da biliyor. ben safım birazcık. kendimi üzecek ne varsa üstüne atlıyorum. bu yüzden de seokjin hyungun tavsiyelerini dinlemem gerekliydi.
onunla uzunca konuştum. çokça ağladım ve en sonunda kendimi affettirdim tabii. bir diğer çıkardığım ders de seni aramam gerektiğiydi.
senin geleceğin yoktu çünkü.
ve sonra seni aradım. günlüğüme anlatmaya başlamadan bir saat önce. çaldı çaldı ve en sonunda açıldı. bir merhaba bile diyemedim. sadece senin arkadan "kimmiş minhyuk?" diyen sesini işittim. bu soruya verebileceğim birçok cevap vardı.
park setin ortasında öpüp gittiğin jimin.
park sürekli eziklediğin jimin.
park minhyuktan nefret eden jimin.
ama ben hiçbirini söylemedim. derin bir nefes aldım ve telefonu kulağımdan çekip kapattım.
o sırada bir dizi izliyordum. oyalanmak ve kendimi durdurmak için ona devam ettim. başarılı olamadım. park başarısız jimin, lucifer izlerken bile ağladı. ve bunun tek sebebi sensin yoongi. lucifer ve chloe değil.
ben de sana öyle sinirlendim ki, bir yemin ettim. artık sana karşı saf salak jimin olmayacağıma ve bundan sonra kinci bir pislik olacağıma and içiyorum.
şimdi beni telefondan ararsan park kinci pislik jimin olarak karşına çıkacağım. büyük ihtimalle aramayacaksın ama olsun.
bundan sonra ben de aramayacağım.
çünkü bilirsin işte, nefret işleri falan.
tekrar başa dönmüş gibi hissediyorum. bu yüzden günlüğümü baştan okuyacağım ve senin bana yaptığın tüm şerefsizliklere ağlayacağım.
ağlamam bitince de seninle ilgili şeytani planlar kurmam gerek. bilirsin yani dört sezon lucifer'ı boşuna izlemedim.
her neyse, senden nefret ediyorum yoongi. umarım kafan kendiliğinden kopar ve köpeklere yem olur. çünkü aynen bunu hak ediyorsun. -ben kopartamam çünkü artık senden uzak durma yeminim var.-
+
bu bölüm diğerlerine göre biraz daha kısa kaldı ancak diğer bölümlerde telafi ederiz umarım♡
bu kitap benim en özel kitabım ve ona destek olduğunuz için teşekkür ederim!!
yoonminle kalın, sizi seviyorum♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cooking studio
Fanfictionçok iyi yemek yapıyorsunuz, çok saygılı ve centilmen bir erkeksiniz. ben hariç herkese böyle olmanız kesinlikle sinir bozucuydu.
