1. BÖLÜM: SONUNDA TATİL!

51 5 1
                                    

15 Haz Ctesi

Sonunda koca bir okul yılı bitti ve iple çektiğim yaz tatiline kavuştum...

Ailemden bir belge ve ablamla gitmek şartıyla zar zor izin aldığım İzmir tatiline sonunda gidebiliyordum. Otobüs yolculuklarına çok alışkın değildim bu yüzden de biraz zor geçiyordu. Çareyi yeni bir organım haline gelen kulaklığım ve kitabımda buldum. Çok geçmeden müzik dinlerken uyuyakalmışım.
Uyandığımda İzmir'e gelmiştik bile. Ablamın da yardımıyla eşyalarımızı toparladık ve otobüsten indik.

"Oh be..."

Sonunda derin bir nefes alabilmiştim. Bu tatilin bana iyi gelmesini umuyordum. Okul, aile ve berbat aşk hayatım beni oldukça yormuştu. Kafamı dağıtabilmeye ihtiyacım vardı. Burada iki hafta kalacaktık.

İyi değerlendirmem gereken iki hafta...

Ablamla birlikte otele vardığımızda resimlerden daha güzel olduğunu farkettik. Ve hemen odanın anahtarlarını alıp yerleşmeye koyulduk.

Ece: Kesinlikle olmaz Çiğdem!...

Çiğdem: Ya abla ha sen cam tarafındaki yatakta yatmışsın ha ben ne farkeder?

Ece: O yüzden olmaz!  Zorlama lütfen.

Çiğdem: Off! O zaman şöyle yapalım bir gün sen bir gün ben yatayım, ne dersin?

Ece: Senin için her gün düzenimi bozamam ben.

Çiğdem: O zaman bir hafta sen bir hafta ben?

Ece: Heh! O zaman olur.

Sonunda...

Ablamı bir şeye ikna etmek hep zordu zaten. Ya çok fazla dil dökmem ya da orta yolu bulmam gerekirdi kabul etmesi için.  Neyse ki bu sefer o kadar uğraşmama gerek kalmamıştı. Ee tanıyorum artık.

Eşyalarımı yerleştirdiğimde ablamın daha işi bitmemişti. Ben de hemen üzerime daha uygun bir kıyafet geçirip dışarıya çıktım.

Otelin ön tarafı denizi, arka tarafı da çarşıyı gösteriyordu. Sanırım daha iyi bir yerde olamazdı.

Biraz düşündükten sonra sahil kenarına doğru yürümeye başladım. Güneşin batmasına yarım saat vardı. Bu anı kaçıramazdım.

Yaklaşık on dakika sonra sahildeydim. İleride kayalıkların olduğu kısım vardı. Sandaletlerimi çıkardım ve kayalıklara doğru yürümeye başladım. Altı dakika sonra kayalıklarda oturdum. Ve gün batımının tadını çıkarmaya başladım.

Çok geçmeden ileride tanıdık bir yüz belirdi. Daha önce gördüğüme emindim ama tam çıkaramamıştım. Bana doğru geldi ve yanıma oturuverdi.

Yağız: İlk kez mi geliyorsun, her sene buradayım da seni daha önce hiç görmedim.

Tabii ya!

Şimdi hatırladım. Bu çocuk bizim okulda. Bu yıl ki mezunlardan Yağız.

"Evet. İlk defa geliyorum."

"Seni okulda hep görüyorum. Daha önce hiç konuşma fırsatımız olmamıştı. Ben Yağız."

Sanırım en iyi iyisi bilmiyormuş gibi davranmaktı.

"Ben de aynı şekilde, Çiğdem."

"İyi oldu burada karşılaştığımız hem sana da buraları öğretecek biri çıktı."

Bir Yaz EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin