2. Bölüm

534 42 33
                                    

Marinette Dupain Cheng

Şimşeğin çakması kalbimin atması bir olmuştu mırıldanarak yerimden kalkmış ve sonuna kadar açık olan camı örtmüştüm, kollarımdan aşağı düşen hırkanın bezini aldırış etmeyerek aşağı indim şu 1 ila 2 ay boyunca rahattım, ailem babaannemin yanına gitmişti.

Apar topar hazırlanıp hızlı adımlarla okula ilerlemeye başladım bu gün okulun 2. günü ve deneme sınavımız vardı, ah sınavlardan nefret ediyorum gerçekten.

Bugün evde tek olduğum için odamı temizlemeyi planlıyordum tabi okuldan döndükten sonra, bir aksilik yaşamazsam. Dün tanıştığım kızın yanına gittim Alya evet adı Alya idi kendisi çok tatlı çok sevecen ve arkadaş canlısıydı, onunla sorunsuz bir şekilde anlaşabildiğime gerçekten çok sevinmiştim.

Sınıfa girdiğimde o sarışın aptal'ı göremediğim için çok sevinmiştim umarım hiç okula gelmezdi, çünkü ona artık nefret beslemeye başlamıştım. Sırama oturup kitapları çıkardım ve beklemeye başladım, bu gün herkeste bir gariplik var gibiydi herkesin yüzü gözü düşüktü bende anlamamıştım şimdi ne olduğunu. Merak etmiştim doğrusu

Arkama yaslanıp gözlerimi kapattım ve şarkı mırıldanmaya başladım, odamın içinde küçüklüğümden kalma oyuncak ya da değerli bir şeyleri bulabilir miydim acaba? Ya da annem onları atmış mıydı? Gerçekten gidip bakmak için sabırsızlanıyordum.

Teneffüs olduğunda mutlulukla ayağa kalkıp alya'nın yanına gittim derste pek konuşamamıştık onunla, yanında bir çocuk vardı ve de Juleka o çocuk yakışıklı görünüyordu. Ah tabii saçmalamayın gözüm tipi yakışıklı olanlarda değil..

Zoé Agreste

Abimin nasıl olduğuna bakmak için oturma odasına inmiştim duygusuz bir şekilde pijamaları ile televizyonun karşısında ki koltukta uzanmış ve film izliyordu, annemin ve babamın ölümünden sonra gerçekten çok değişmişti, ona her ne kadar eski abimi geri istiyorum diye dil döksem de o kötü çocuk olmayı tercih etmişti. Kötü çocuk dediğime bakmayın, masum insanları asla üzmez, kendisinin sahip olduğu insanı ve bana zatat gelirse deliriyordu. Tebessüm ederek onun yanına gidip oturdum gözlerini televizyondan ayırmamıştı bile! Tanrım bu nasıl lanet bir televizyondu böyle?!

"Abi.. Diyorum ki okula gitsen?" Bir şeyler mırıldanarak bir kaç saniyeliğine gözlerini devirmişti. Ahh sinir oluyorum bunun böyle yapmasına.

"Neden gitmedin anlamıyorum.. Bir sorun mu vardı?"

"Hayır, ne sorunu olsun?"

"Bilmem.. Belki bir kızla kavga etmişsindi-"

"Bunu nasıl biliyorsun?!"

"Doğru tahmin ettim değil mi? Biliyordum!" Diyerek gülmeye başladım, tekrar mırıldanarak o da güldü biraz.

"Anlatsana noldu dün?"

"Ya.." Elini ensesine koyarak hafif bir şekilde tebessüm etti ve ensesini okşamaya başladı.

"Dün arabaya ilerliyordum, bir kızla çarpıştım, biraz inatçı gibiydi biraz da egosuna düşkün görünüyordu. Her neyse onunla dışarı da biraz atıştık, daha sonra ben okula geldiğimde ise sınıfta onu gördüm.. Sınıfta da aramızda kavga çıktı-"

"Vay canına şunun adını" Aşk" desene? "Gülerken kolumu sıkması ile çığlık atmam bir olmuştu.

" Yaa acıttın! "Elime aldığım yastığı onun yüzüne vurup ayağa kalktım ve koşarak odaya çıktım. Vay be yengem olacak ha? Hep bu hissi merak etmişimdir.

BadBoy'um (AdrieNette) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin