Marinette Dupain Cheng
Sonunda gelebilmişti ukala bey, ama sinirli gibi bir hali vardı. Aman sinirden götü yırtılır inşallah. Sırama oturup teneffüste aldığım meyve suyunu içmeye başladım ve de yaptığım tasarımlara bakıyordum, gerçekten yaptığım bir kaç hatalı tasarım sayfalarını koparmam gerekiyordu.
"Hey sen" Başımı kaldırıp elini masaya koyan kıza baktım, sarışın bir kızdı.
"Buyrun?"
"Oradan kalk."
"Amaç?"
"Çünkü orası benim sıram."
"Üzgünüm ama enayilerin isimi burada yazmıyor bayan bourgeois." Arkadan lafa atılan alya'ya baktım, o ise sinirlenerek elini sert bir şekilde masaya koymuştu.
"Sen ne cesaretle bana bunu dersin? Babamın kim olduğunu biliyor mus-"
"Evet evet, hiç bir işe yaramayan belediye başkanı. Şimdi milletin huzurunu bozma ve yerine otur." Diyerek elinde ki kitabı okumaya devam etti. O kıza tekrar geri baktığımda yüzü sinirden kızarmıştı, ayaklarını yere sert bir şekilde vurarak kendi sırasına gitmişti.
Başım ağrıyor gömüp gözlerimi kapattım hoca gelene kadar biraz dinlensem iyi olacaktı çünkü dün odamı temizlemekle uğraşmıştım.
"Günaydın çocuklar" Bu sesi duyar duymaz hemen ayağa kalkmıştım etrafıma bakındığımda herkes bana 'Aptal bu ne yapıyor?' bakışı atıyordu elimi enseme koyarak yavaş bir şekilde oturdum.
"Marinette nasıl rezil olur? Vol1"
"Hey komik değil!" İkimizde sessiz bir şekilde gülmeye başladık.
Adrien Agreste
Yine bir okul günü bitmişti şu an zoè'nin çıkmasını bekliyordum, anlamıyorum ki? Her zaman bu kadar geç çıkmak zorunda falan mı? Gözüm kapıdan ilk çıkan çocuğa takıldı bu sabah kavga ettiğim çocuktu beni fark etmiş olmalı ki sırıtarak bana bakıyordu.
Yanımdan geçerken duraksadı
" Küçük oyunların asla bana işlemez, küçük badboy" Sırıtarak bende ona baktım.
"Pezevenk davranışların asla kızları etkilemez küçük aptal."
Bunu duyduktan sonra yüzü sinirden kızarmıştı daha sonra sinirli bir şekilde yanımdan ayrılmıştı. Zoè için kapıyı açtım, o girince bende arabaya binip kapıyı kapatıp arkama yaslandım ve gözlerimi kapattım.
" Günün nasıl geçti? "
" İdare eder, senin?"
"Aynı."
"Senin moralin mi bozuk?"
"Hayır, nerden çıktı bu?"
"Bilmem, yüzün gözün murt gibi de"
"Sadece yorgunum o kadar."
"Ha emin misin? Okulda yenge ile falan uğraşmadın değil mi?" Gülmeye başlamıştı, ters bir şekilde ona baktım ve derin bir nefes aldım.
"Bir kere senin o yenge dediğin kişi benden daha iyilerini hak ediyor."
"Öyle deme ya"
Omuz silkerek başımı cama yasladım, bir kaç dakika sonra omzumda bir el hissettim bu el zoè'ye aitti.
"Hem Bi bakarsın o sana aşık çıkar, zamanı geldiğinde evlenip çoluk çocuğa karışırsınız"
"Zoè boş yapmayı bıraksana?"
"İyi ya"
"Ayrıca bu gün için bana teşekkür etmelisin."
"Ha.. Teşekkür ederim"
"Öpücük??" Gülerek yanağımdan öptü, onu kolumun altına alıp camdan dışarıya bakmaya devam ettim.
Eve geldiğimizde o odasına ben odama gittim üstümü değiştirip kendimi yatağa attım ve gözlerimi kapattım. Uykuya ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BadBoy'um (AdrieNette)
Fanfiction"Karışık aşk mı? Kim karışık aşka onay verir ki, böyle bir fırıncı kızına?" Dedikleri beynimin içinde tekrarlansa da umrumda değildi, her kız gibi beni de kullanmak isteyen bir kişiydi o da. İnsanlar neden onun kötü tarafına bakmıyor bir kez de? San...