Öncelikle özür dilerim, 2 gündür bölümü paylaşamıyorum. Okula gitmem gerekti ve ailecek haftasonu planı olduğu için pek internete giremedim. Telefon dışında. Yeni bölümü aklımda yazmıştım zaten. Eve gelir gelmez hemen yeni bölümü yazdım. İyi okumalar J
5.BÖLÜM
“Gerçeği söylemek gerekirse evet bok gibi para var mükemmel bir ev, araba. Ve bu dergilerde MÜKEMMEL AİLE işte o biziz. Ha peki gerçekten mükemmel mi? Hiç sanmıyorum. Babam ile annem dava ile olmasa da 4-5 yıl oldu sanırım ayrılar. Babamın bir sevgilisi var ve onunla yaşıyor. Annem işlerin başında . Bir tane abim var yurtdışında yaşıyor. Peki ben? Ben biraz caminin önünden alınmış üvey çocuğum. Annemden nefret ediyorum. Evet annemden. Çünkü her şeyi onun istediği gibi olması gerekiyor. Ve olmuyorsa ne yapıp eder yapardı. Babam ile 5 yıldır beklide yan yana magazin dergilerinin özel günü olmadıkça yan yana gelmiyorlar ama o kendi kadınlık onurunu ayaklar altına alıp evliliğine devam ediyor ha bu onun devam edeceği bir cümle oldu ‘iş piyasasında adına laf gelmemesi için her şeyi yuttu’ demek doğru olan. Abim hiç bir şey olmamış gibi yaşıyor ve benimde öyle edeceğimi sanıyorlar. 5 yıl önceye kadar bende normaldim. 14 yaşımda daha 14 yaşındaydım. Amerika ya yolladılar. 1 sene kaybı oldu. Sonra hop kerem Türkiye ye gel liseye başladım. Neden geri geldim biliyor musun ‘annemin iş ortakları aile görmek istiyormuş’ yani s*ktir ettiği oğlunu bu yüzden geri çağırdı. İlk sene beni istemediğim bir liseye ve HUKUK bölümüne soktu. Ve ben ona ne dedim biliyor musun? ‘Hukuk okursam ilk babamla seni boşayacağım’ . İnatçıyımdır. Okula gitmedim, kavgalar ettim. Sonra dayım beni kendi lisesine koydu. Aslına bakılırsa dayımın veliyahtıyım. Evlenip boşandı, hiç çocuğu olmadığı için beni oğlu gibi sever.En azından babamla ayda yılda 1-2 kere buluşmalarımın harici dayımı babam olarak görüyordum. Evet babamla maalesef eskisi gibi yakın olamasam da annemden daha çok severdim. Çünkü lanet olası ASTEPE kraliçeliğinin demirliklerinden kaçmıştı. Aslında imreniyorum. Ve onunla yaşamak isterdim ama lise bitene kadar beklemeliyim sanırım.”
Üşümüş olmalı ki kendine sarılıyordu. Gömleğimin düğmelerini çözük çıkardıktan sonra omuzlarına koydum.
“Napıyorsun donacaksın”
“Buda benim özür dileme şeklim.” Deyip gülümsedim.
Kerem “Sandal ileride kalkalım mı?”
“Tamam :)”
Beraber yürümeye başladık 10 dakika sonra derin kollarımdan tutup önümde durdu. Gömleği çıkarıp kollarımdan sokup giydirdi.
“Sağol anne ama ben giyinmeyi 3 yaşımda öğrendim”
“Özrünüz kabul edildi”
Birkaç saniye bakıştıktan sonra
“Sandala kadar yarışalım, kazanan kürekleri çeker”
“Kaşınma”
“Korkma yavaş koşarım senin için”
Olduğum yerde durdum.
“1”
Gülümseyip aynı hizama geldi.
“2”
“3” dememle aynı anda koşmaya başladık ama yiğidi öldür, hakkını yeme kesinlikle usain bolt’dan daha iyi koşuyordu.
Sandala geldiğimde derin nefesini düzene bile sokmuştu.
“Zaten ben çekeceğim kürekleri o yüzden” derin bir nefes alıp “uğraşmadım”

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİ KIZLAR KÖTÜ ÇOCUKLARI SEVER
ChickLitYüzünü bile hatırlamadığınız bir insanın ölümü sizi ne kadar etkileyebilir? Beni etkiledi. Peki ya hiç tanıyamadığınız bir insan yüzünden hayatınız değişe bilir mi? Benim değişti.