"Valizini buraya bırakıyorum." Gergince ellerini pantolonuna sürttü. "Bir şeye ihtiyacın olursa mutfakta olacağım."
İfadesizce yüzüne bakıyordum. Mutlu değildim. Burada asla mutlu olamazdım.
"Her neyse. Sen rahatına bak." Kafa ütüleyen birisi değildi anlaşılan. Hava alanından beni alıp arabaya bindiğimizden beri çok fazla konuşmamıştı.
"Hoşgelgin!"
"Merhaba!"
"Ben Jared."
"Evet biliyorum."
"Sende Roseanne olmalısın."
Kısa bir baş sallamasının ardından eşyalarımı arabasına kadar taşımama yardım etmişti ve hepsi bu kadardı. Hayatımın sadece ilk beş yılında yanımdaydı. Geriye kalan on beş yıl ise tamamen ondan uzakta büyümüştüm. Aramızda garip bir atmosferin olacağını buraya gelmeden önce de hissediyordum. Tek dilediğim gereksiz baba rolüyle bana zorluk çıkarmamasıydı.
Valizimi mor yatak örtülü yatağın üzerine kaldırıp açtım ve içinden bir tişört ile bir kot pantolon çıkarıp giyindim.
Kıyafet dolabı olduğunu tahmin ettiğim iki kapaklı dolabın kapağını açtım. Askılıkta bir sürü boş askı vardı. Valizimi sürükleyerek dolabın dibine koydum.
Odanın duvarları kahverengi ve bomboştu. Yeni boyanmış olduğunu odaya girer girmez kokusundan anlamıştım. Eski evimde yaptığım gibi çizimlerimi asarak belki biraz daha burayı katlanabilir yapabilirdim.
Kitap kolilerim aşağı katta kalmıştı. Onları elbette kendim taşıyacaktım. Bebeklerime benden başka kimse iyi bakamazdı. Onlar için ise bir kitaplık almam gerekiyordu. Jared umarım şehri bana gezdirirdi ve bende birkaç dükkan keşfederdim.
Aşağı kata inmeden önce stor perdeyi kaldırıp camı açmamla büyük bir şok yaşadım. Odamın bir balkonu vardı! Şaşkınlıkla ellerim ağzıma giderken kalın kahverengi perdeyi itip balkon kapısını kaydırdım. Bu harikaydı. Zeminin tozlu olmasını önemsemeden çıplak ayaklarımla basıp korkuluklara yaslandım. Her ne kadar evin arka bahçesine bakıyor olsa bile karşıda bir apartman dairesi vardı ve balkonda oturan birkaç insanı görebiliyordum. Manzara kötüydü ama idare edebilirdim sanırım.
Gözüm üstünde sadece mor bir sütyen ve kot şortlu bir kızın olduğu balkona takıldı. Sigarasını tuttuğu kolunda birden fazla dövme vardı. İyi bir görünüş diye geçirdim içimden. Kızla göz göze geldiğimizde tuhaf olmasın diye gözlerimi çekecektim ama kız kafasını çevirip arkasına baktı. Arkada ki bej rengi perde hareketlendi ve hafifçe bir el tarafından açıldı.
Gözüm perdeyi açan kişiye kaydığında siyah saçlı bir oğlan gördüm. Tıpkı onunda kız gibi dövmeleri vardı. Tek fark, dövmeler onun her yerindeydi. Göğsünde, kollarında, boynunda..
Oğlan bir an benim tarafıma baktı ve göz göze geldik. Gözlerimi hemen başka bir balkona çevirdim. Tekrar oraya baktığımda ise ikiside orada değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
young and beautiful | malik
Fanfiction"Bazen keşke senin gibi olsaydım diyorum." "Emin ol istemezdin." "Hayır, isterdim." "İnsanları üzmek o kadar da iyi bir şey değil." "Ya onlar seni üzüyorsa?" September, 2019. I dearikigai