"LİVİA!"
Genç kızın çığlığı tüm binayı uyandırmaya yetiyordu. Clara Liviayı uyandırmaya çalışıyordu. Genç kız Claranın çığlığıyla yataktan kalkıp sinirle ayaklarını alt komşuyu rahatsız edecek kadar sert vurarak koridora doğru yürüyordu. Livianın normal hali buydu. "Uyuyan insana saygın yok mu senin?" Dedi mavi gözleri sinirden apaçık olan genç kız. "Benim var ama okulun yok şimdi üstünü değiştir ve mutfağa gel!" Diye söylendi Clara. Livia yine sinirle odasına yürüdü ve kıyafetlerini dolaptan çıkarttı. Okulda kızlatrın etekleri vardı ama Livia kendi dar pantolonunu giyiyordu. Formasını içine sıkıştırıp saçlarını taradı. Tepeden bağladı ve mutfağa gitti. Clara kahvaltıyı hazırlıyordu. "Neden sabahın bu saatinde ders işlemek için aptal bi binaya gidiyoruz ki? Hem o iğrenç insanlar hem iğrenç dersler, yetmemiş gibi ilk ders biyoloji. Zaten Johnny ve aptal ekibinin yüzünü görmekten bıktım. Nefret ediyorum şu okuldan!" Diye söylendi Livia. Clara omleti ters çeviriyorken Liviaya cevap verdi. "O aptal ekip dediğin toplulukta bende varım sözlerine dikkat et. Ayrıca sende bizim gruba gelsen ne olur ki?" "Hepsi çok mükemmel ve kusursuz. Ben ise okulun ineği ve hocaların en sevdiği zeki öğrenciyim. Sizin grubunuza ait değilim ve asla olamayacağım. Benim yerim sizin yanınız değil çöplük olmalı." Diye yakındı genç kız. Clara omleti tabağa koyduktan sonra masaya yerleştirdi. İki bardak çıkarttı ve içine portakal suyu doldurdu. Omletin üstüne baharatları atmayı unutmayıp üstüne baharatlarıda döktü. Portakal sularından bir tanesini livianın önüne koydu. Elinde portakal suyuyla masaya oturdu. Livianın masadski elinin üstüne kendi elini koyup konuşmaya başladı. "Hayır sen inek değil mükemmelsin. Hocalar seni seviyor olabilir ama bu üstün zekandan kaynaklı. Yerin bizim yanımız." "Hayır Clara sizin grubunuza ait değilim. O grupta rahat hissedemeyeceğimi biliyorum. Artık daha fazla uğraşma." Bunları konuşuyorken omletlerini ve portakal sularını bitirmişlerdi. Livia her gün yaptığı o hafif makyajını yaptı ve odasından çantasını alıp spor ayakkabılarını giyinmeye gitti. Kapının önünde Clara'yı bekliyordu. Clara anahtarı alıp Livianın yanına gitti. Ayakkabılarını giyindi ve evden çıktılar. "Zaten sen bana yetiyordun sister. Neden onların yanına gittin ki?" "Bak liv. Seni çok sevdiğimi bilmeni istiyorum ama bende arkadaş edinmek istiyorum. Asosyal kalmaktan bıktım artık." Asansörün geldiğini belirten o ses geldi ve Livia asansöre binip '0' düğmesine bastı. Ardından Clara'ya cevap verdi. "Anlıyorum. Anlıyorum Clara..." asansörden üzüntü ve sinirle inen genç kız hızla yürümeye başladı. Clara ona yetişmeye çalışıyordu. Uzun bacakları Livia'nın hızlı yürümesine yardım ediyordu. Clara arkasından bağırdı. "Kalbini kırdıysam özür dilerim ama gerçek bu!" Livia Clarayı dinlemeyip otobüs durağına gitti ve otobüsü bekleyen insanların arasına karıştı. Arkasını döndüğünde yüzü çok tanıdık olan birisini gördü. Bu oydu. Sarışın, uzun boylu, renkli gözlü o çocuk. Johnny Orlando. Okulun popüleri. Livia bu sebepten dolayı sevmiyordu genç oğlanı. Popüler olduğu için. Normal birisi olsaydı sevebilirdi belki. "Selam güzellik" dedi ve gülümsedi Johnny. Tatlı bir çocuktu ama popüler ve gözde olması Livianın onu sevmemesi için yeterli bi sebepti. "Selam" diye mırıldandı genç kız. Birisinin onu itmesiyle kendisini johnnynin göz hizasında bulması bir oldu. Yere düşecekti ve Johnny onu tutmuştu. Genç oğlan Liviayı eski pozisyonuna getirdi. "T-teşekkürler" "Rica ederim" dedi ve gülümsedi Orlando. Otobüs gelmişti. Livia insanların arasına karışıp otobüste boş bi yer aramaya başladı. Hiç bi yer bulamamıştı. Bir koltuğun yanındaki demire tutunup otobüsün ilerlemesini bekledi. Kafasını yan tarafa çevirmesiyle Johnnyi gördü. "Yine mi karşıma çıktın sen" diye söylendi genç kız. "O kadar kişinin arasında ezilme diye tutuyoruz yine yaranamıyoruz. N'apayım ben sana ya" "Of sus uğraşamaya-" diyorken Johnnynin yanındaki koltuk boşaldı. Genç kız istemeye istemeye koltuğa oturdu. Rahatlamış gibi hissediyordu ta ki yanında 80 yaşlarında bir adam belirene kadar. Hemen yerinden kalktı ve adamın oturması için koltuğu işaret edip gülümsedi. Adam koltuğa oturuyorken konuştu. "Çok teşekkür ederim kızım" "baya yardımseveriz heralde" diyip kıkırdayan bir Johnny görünce Livia claraya olan sinirini unutup Johnnye sinirlenmeye başladı. "rahat bıraksana sen beni" "bırakmazsam n'apacaksın" "Okulda görüşelim biz seninle Orlando. İlk tenefüste arka bahçeye gel" deyip sırıttı genç kız. Otobüsün kapılarının açılmasıyla okula geldiğini fark etti. Otobüsten indi ve okula doğru yürümeye başladı genç kız. Yanında Johnny vardı. "Benden neden nefret ediyorsun?" Diyerek konuşmayı başlattı Johnny. "Çünkü kusursuzsun ve okulun popülerisin. Popüler insanları sevmem. Ve sizin gibi değilim. Anlarsın işte. Eğlenceli zeki ve mükemmel değilim. Siz öylesiniz. Ben sadece ineğim. Kimsenin değer vermediği bir inek. Sıkıcıyım. Ama siz öyle değilsiniz işte. Eğlencelisiniz ve insanları mutlu ediyorsunuz. Tamam mı? Bu yüzden benimle muhattap olmayın. Kısacası ben sizin gibi değilim. Ben ucubeyim tamam mı?" Dedi Livia. Johnny cevap veremiyordu tutulmuştu. Ayrıca Livianın bunları demesinin sebebini biliyordu. Kenzienin dedikleriydi. Kenzie Ziegler'ın.
'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'
Kescem burda yoruldum yarın yeni bölüm atcam bb mwuah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Dont Belong In This Club|Johnny Orlando
Random"size ve sizin grubunuza ait değilim." demesiyle değişmişti herşey.