*Yaz
Yazım ben. Güneşle bütünleşen bir parçayım. Oysa şimdi güneşim kalmadı. Bütün sıcaklığım rüzgarımla yerle bir oldu. Yerini soğuk aldı ve yerini yazda kış olan yaz aldı...
***
Ben Yaz Çetin. Lise sona gidiyorum. 18 yaşındayım. Saçlarım sarı. Tıpkı yazın sıcaklığı gibi,yazın güneşi gibi. Gözlerim ise yeşile çalıyor. Uzun boylu sayılırım. Boyum 1.70 En çok gitmek istediğim ve orayı gezmek istediğim ülke Hindistan. Yapmayı en çok istediğim şey paraşütten atlamak. Çünkü çok heyecan vericiye benziyor. İlginç şeyleri yapmayı,okumayı,denemeyi severim. Çünkü ben tam bir macera severim. Zaten başıma gelenlerin birçoğu da hep bu yüzden geliyor. Başıma neler mi geldi sanırım bunu okumadan anlayamazsınız...
***
Gözlerimi yağmurlu bir sabaha araladım. Tatlı rüyamdan ayılmak için gözlerimi ovuştururken kapım aralandı."Kızım aşağıya, kahvaltıya inmiyor musun?"
"Birazdan iniyorum baba." Babam olmayan babam... Bundan tam 2 yıl önce annem ile babamın aslında gerçek annem ve babam olmadığını ve gerçek annemin öldüğünü babamın ise nerede olduğunu bilmediğim bir ülkede olduğunu öğrendim. Dünyam yıkılmıştı,mahvoldum. Kendime "Sen tam anlamıyla bitmek kelimesinin en coşkulusunu yaşayacaksın Yaz."dedim. Bunu söylerken bile tüylerim diken diken oldu. Yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkamak için tuvalete gittim. Elimi,yüzümü yıkadım. Sonra aşağıya indim. Evimiz kenar mahallede iki katlı bir gecekonduydu. Küçüktü ama bana sempatik ve sıcak geliyordu. Aşağıya iner inmez masaya oturdum ve anneme "günaydın" dedim. Ona anne diyordum annem olmasa bile. Çünkü bu yaşıma kadar bana bakan kişi oydu. Gerçek annem olmasa da bana anne eksikliğini hissettirmiyordu. Kahvaltıda sahanda yumurta,peynir,zeytin,domates ve birkaç çeşit reçel türü vardı. Kahvaltımı yaptıktan sonra anneme yardım ettim ve bulaşıkları yıkadım. Daha sonra küçük odama çekildim. Odamda boyumun uzunluğundan biraz kısa bir yatak, bir halım ve bir dolabım vardı. Halimden şikayet etmiyordum çünkü başımı sokabileceğim bir yuvam ve bana anne ve baba eksikliğini hissettirmeyecek olan bir anne, babam vardı. Biraz yatağımın üstünde oyalandıktan sonra aklıma Aycan geldi. Aycan benim en yakın dostum, kardeşimdi. O da yan taraftaki tek katlı gecekonduda oturuyordu. Telefonumdaki son dakikayı da Aycan'la konuşmak için kullanacaktım. Çünkü başka arayabileceğim bir kimsem yoktu.Tuşlu telefonumu elime alıp Aycan'ı aradım. Çalıyordu. "Dddddt....dddddt....dddddt....
Dördüncü çalışta açtı.
"Alooo"
"Alo Aycan ne yapıyorsun?"
"Oturuyorum sen ne yapıyorsun kardeşim?"
Bana kardeşim diyordu. Çünkü biz kardeş kadar yakındık. O benim buradaki tek dostumdu, ben de onun.
"Bende oturuyordum canım sıkıldı seni arayayım dedim."
"İyi yaptın da her gün konuşup senin dakikalarını yiyoruz. Dakikan bitti kızım."
"Olsun Aycan, benim senden başka arayıp konuşabileceğim kimsem yok biliyorsun."
"Biliyorum"
"Sana şey diyecektim internet kafeye benimle birlikte gelir misin?"
"İnternet kafe mi? Ne işimiz var orda Yaz ya?"
"Aycan internete girip bazı ülkeleri araştıracağım babamı bulmak için. Böyle bulamam tabii ama en azından aklımda birkaç ülke kalsın istiyorum."
"Lütfenn."
"Tamam, annemden izin alıp geliyorum Yaz. Beş dakikaya kadar aşağıya in. Senin bu lütfenlerine dayanamıyorum."deyip telefonu kapattı. Çocuklar gibi sevinmiştim, çünkü bu beni mutlu etmişti.
Küçük de olsa bir ihtimalim vardı. Onu araştırıp,bulacaktım. Evet ona çok kızgındım beni bıraktığı için. Fakat bir açıklaması olduğunu biliyordum. Yoksa insan kızını neden bıraksın ki...
O benim babamdı ve ben onu bulacaktım.
Sarı kazağımla pijama üstümü değiştirdikten sonra üzerime eski kırmızı montumu geçirdim. Altıma hemen bir kot pantolon giydim.
Sonra merdivenlerden aşağıya indim ve annemden Aycan ile biraz dolaşmak(internet kafeye gitmek) için izin aldım. Botlarımı giydikten sonra da kapıyı kapattım.
Aycan beni bekliyordu ve beklerken de çok üşüdüğünü görebiliyordum.Aycan: Ağaç oldum burada Yaz. Nerede kaldın?
Yaz:Geldim işte.
Aycan beklemeyi hiç sevmezdi. Onu beklettiğim için de hep kızardı. Aycan' ın koluna girdim ve yürümeye başladık. Yürürken de hep konuştuk durduk. Sonunda internet kafeye gelebilmiştik. İçerisi erkek kaynıyordu. Bağırışlar, küfürler... Ama istedikleri kadar küfür etsinler ben içeriye girecektim ve o beni bırakan sorumsuz babamı burda olmasa bile başka bir yerde bulacaktım , evet bulacaktım.Kapak İlayda Hazır'ın tasarımı kendisine çok teşekkür ederimmmm💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ BAŞLADI
AdventureBuralarda kış başladı.Soğuk,soğuk ve çok soğuk Ama ben üşümemeyi deneyeceğim...