İlk karşılaşma

90 4 3
                                    

Buğlem'den: Bu gün çok mutluyum nihayet mezun oldum artık bir mimarım arkadaşlarımla kutlamayı haftaya mezunlar için düzenlenen okul balosuna bıraktık.Bugünki kutlamayı Kuzey dayımlar da yapacağız çünkü kuzenlerimde benimle aynı zamanda mezun oldular.Nil annesi gibi öğretmen Nehirde psikolog oldu.Bu sefer daha kalabalığız çünkü ailemiz yıllar içinde genişledi.Annemin söylediğine göre o da dönüyormuş siz kim olduğunu anlamışsınızdır artık.O yüzden heyacanım ikiye katlanıyor yüreğimde yılların özlemi var en son aile toplantısında görüşmüştük hepimize tek tek sarılıp veda etmişti.Bana sarıldığında içime öyle bir sıcaklık yayılmıştıki saatlerce sürsün istedim sonrada yanlış birşey yapmışım gibi utanıp yüzüm kızarmıştı...

______________________________________________
              

Ondört yaşında hissettiğim bu duyguları Nasıl adlandıracağımı bilemiyordum o zamanlar peki ya şimdi görürsem ne hissederim Yada o beni görünce ne hisseder offya düşünmekten dün gece uyuyamadım.Aynaya bakınca uykusuzluktan göz altlarım morarmış görünce hemen makkaj çantamı açıp içinden kapatıcıyı buldum kapatıcıyı gözlerim altına sürdüm yeşil gözlerimi ortaya çıkarmak için sadece koyu bir far ve siyah kalem çektim bide kahve rengi ruju sürdüm fazla makkaj yapmayı sevmezdim zaten uzun kumral saçlarıma da maşayla şekil verince tamamdım bir kıyafetim kalmıştı.Annemin hediyesi olan kalın askılı koyu yeşil diz üstünde biten elbisemi giydim çikolata kokulu parfümde sıktım etrafı toplayıp aşağı indim.Beni ilk kardeşim Alp görünce ıslık çaldı"abla yakıyosun"dedi sonrada benim için öz olsa bu kadar severdim dediğim Ateş ve Mert abimlere sarıldım.

__________________________________________________

Annem ve babam beni görünce annemin gözleri doldu "çok güzel olmussun bebeğim " dedi.Koşarak anneme  sarıldım"anneciğim böyle yapma bak bende ağlarım makkajım mı aksın"dedim babamda annemin ağlamasını engellemek için hatun sil o gözlerini kıyamam bak çocukların içinde öperim deyince  annemin yüzü kızardı.Babama bakıp" çocukların yanında beni utandırmaktan vazgeç artık" dedi.Kızımız büyüdü bak mimar oldu bunu kutlamalıyız"deyince bana baba yokluğunu hiç hissettirmedin.Sayende iki tanede abim oldu deyince bu seferde Sarp babamın gözleri doldu ortamın hüznünü dağıtmak için Ateş abim bütün ciddiyetiyle olaya el koydu."Haydi çıkalım artık geç kalacağız  baba sen Asel annemle git ben çocukları benim arabayla getirim  dedi oda tamam oğlum dikkatli olun deyip çıktılar bizde peşinden çıktık.Ateş abim arabaya binerken beni durdurdu."Buğlem biliyorsun güzelim Annenle babam evlenince Anneni annem bildim sizide kardeşim senide Alp'i de Mert'ten ayırmadım anlımdan öptü ve elimi açıp avucuma anahtar koydu."Abi bu anahtar ne" diye sorunca oda göz kırpıp yan tarafı işaret etti.Şok olmuştum karşımda son model beyaz BMW duruyordu bu"Benimmi şimdi" evet senin mezuniyet hediyen güle güle kullan güzelim deyince nerdeyse üstüne atladım o da dur kız düşüreceksin bizi dedi.Sevinçten naptımı bilemedim deyip yanaklarından öptüm"çok teşekkür ederim abicim"deyince Mert abimde bana sarılmak yokmu dedi gidip onada sarılıp öptüm kazasız belasız kullan inşallah dedi.Gözlerim doldu "iyiki benim abimsiniz"dedim.Alp her zamanki gibi lafa atladı "İyi valla ben üvey evlatmıyım niye beni hep unutuyorsunuz"deyince Ateş abimde gel hergele deyip başını kolunun altına aldı  hadi arabalara binin dedi."Ben sürebilirmiyim"deyincede Mert seninle gelsin biz Alp'le gidelim "tamam"deyip arabalara bindik.

______________________________________________

Kuzey Dayım Sarıyer de üç katlı bir villada oturuyordu  bahçesi büyük ve ailemiz de kalabalık olduğu için özel  günlerde burda toplanıyorduk gerçi bizim evimizde burayla kıyaslanınca büyük sayılır ama Kuzey dayım ailenin büyüğü olduğu için toplantı yerimiz  genelde burası oluyor.Geldiğimizde annemler bizden önce indiler arabadan sonrada biz indik Dayım ve zeliş yengem kapıda karşıladı bizi Dayımla yengem önce Sarp babam ve annemle sarıldılar sonrada abimler ve Alp'le en son beni kucaklayıp sarıldılar ve kutladılar.Diğer dayımlar yengemler ve kuzenlerim bizden önce gelmişler.Nil ve Nehir bizi görünce koşarak önce annemlere sonra Alp'e ve bana sıkı sıkı sarıldılar.Nil Ateş Nehirde Mert abimin yanına gidince bende Alp'i alıp taze sözlüleri  yanlız bırakıp arka bahçeye ailelerimizin yanına geçtik dayımlar yengemler ve kuzenler derken  öpme sarılma faslı nerdeyse yarım saati buldu.Masaları kurmak için zeliş yengemin önderliğinde iş bölümü yaptık erkekler masayı sandalyeleri taşıyıp ayak altından çekildiler biz kızlar tabak bardak çatal  meyve suları salataları  annemler de yemekleri taşıdılar bir kişi hariç yemek masasına oturduk yemeğe başlamadan ön  bahçeye bir araba sesi girdi dayımla yengem ön bahçeye geçtiler onbeş dakika sonrada  geri geldiler yanlarında o vardı sonunda gelmişti çocukluğum ve genç kızlığımın yürek yangını sonunda gelmişti ama çok değişmişti en son gördüğüm Berk 18 yaşında genç bir delikanlıydı ama bu gördüğüm 1.90 boyunda iri yarı buğday tenli koyu kahve saçları ve ela gözleriyle yakışıklı 26 yaşında bir erkekti..
 
———————————————————————

Berk'ten: Yıllar oldu ailemi ve sevdiklerimi görmeyeli buraya gelirken babama söz vermiştim.Onlara layık bir evlat olmadan dönmeceğim diye sözümü tutmak için yıllardır hem çalışıp hem okudum okul bitsede iş hayatında yükselmek için Sekiz yılım bu yabancı ülkede ailemin ve ilk aşkımın hasretiyle geçti Şimdi ise onlara geri dönüyorum.Elime kazağı aldığımda aklım o kış günü geldi babamla halamları almaya gitmiştik.Halamla Alp hazırlanmış bekliyorlardı"hadi halam babam bekliyor"arabaya geçelim dediğimde"Buğlem yukarda üstünü değişiyor onu çağrayım"dediğinde"siz arabaya geçin ben onu getirim"deyip yukarı çıktım kapıyı açınca arkası bana dönüktü beni halam zannetti"geliyorum anne"demesiyle bana döndü şaşırdı elindeki kazağı yere düşürdü seni annem zannettim"yanakları kızardı öyle güzeldiki bakmaya kıyamıyordum daha fazla utandırmamak için yatağın üzerinden yeşil ve kahve çizgili bir elbiseyi uzattım yerden kazağı alıp,giyinsin deye arkamı döndüm kazağı farkettirmeden montumun altına soktum kazağın dokunduğu yer kışın ayazında kor ateş gibi yaktı.Yanıma geldi cılız bir sesle"ben hazırım" elbise çok yakışmıştı yatağın üzerinde yeşil şapkayı ve eldiveni aldım eldiveni eline geçirdim çenesinden tutup başını yukarı kaldırdım saçlarını öptüm heyacandan  titriyodu şapkasını başına geçirdim montunu da giydirip fermuranı kapadım"şimdi hazırsın"deyip elimle sağ yanağını okşadım hadi gidelim beklemesinler dedim o da başıyla onayladı çizmesini giyince kapıyı kapatıp çıktık o arkaya halamın yanına bende öne bindim Alp gene söylenince Babamla gülmeye başladık halam onu susturunca Buğlem  de Alp ve bana ters ters baktı bende önüme döndüm kısa zamanda bize gelmiştik kahvaltıdan sonra büyükler sohbet ederken bizde sinamaya gittik hepimiz birden aksiyon flim izledik tabi ben sadece Buğlem'i izledim yüzünü aklıma yüreğime kazıdım flim bitince eve döndük akşam yemeği için hazırlık yapıldı hepimiz masaya oturup yemeklerimizi yedik üzerine de halamın elleriyle yaptığı tatlıyıda yiyince veda konuşmamın zamanıda gelmişti herkese sarılıp vedalaştım buğlemede sarıldım oda bana sarıldı saatlerce sürsün istedim yüreğime sokmak bir daha  ayrılmayalım demek istedim.Şimdi sevdamla yürek yangınımla kavuşma zamanıydı nihayet gelmiştim evime bahçeye girdiğimde annemle babamı gördüm annem ağlamaya başladı yıllardır görmemiştim ikisinede  sarıldım beş dakika sonra babam haydi herkes arka bahçede seni bekliyorlar deyince heyacandan napacamı bilemedim sonunda görecektim küçük sevdamı herkes bana bakıyordu bende o yeşil gözlere çok değişmişti...

      MASUMİYET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin