Pişmanım

27 3 0
                                    

Berk'ten: Beynimde şiddetli bir ağrı var gözlerimi açamıyorum kalkmaya çalıştım mümkün değil bir süre dinlendim ağrı azalınca kalktım başım zonklasada daha iyiydim etrafa göz attığımda siyah ve kırmızının hakim olduğu bir oda da yataktaydım ve çıplaktım burası benim odam değildi nerde olduğum ve buraya nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.Birden kapı açıldı içeriye üzerinde varla yok arasında siyah bir gecelik giymiş Yeşim girince şok oldum" bu halin ne burası kimin evi"suratını asıp dudağını büzdü" Berk nasıl hatırlamazsın bu yatakta bütün gece birlikte olduk"sonra da parmak uçlarıyla göğsümü okşamaya başladı"itiraf etmeliyim ki hayatımın en güzel gecesiydi aşkım"deyip öpmeye yeltenince sinirle onu ittim.Aya kalkmak isterken aklıma üstümde bişi olmadığı gelince tekrar yatağa oturdum öfkeyle "Yeşim kıyafetlerim nerdeyse hemen bana getir"yılışık bir şekilde onları merdivenlerde çıkardın ya aşkım nerdeyse buraya zor geldik yoksa merdivenlerde" deyip kıkırdadı.Sinirle saçlarımı çektim ben bunu yapmış olamam Buğlem'i severken başka kadına dokunmam bu kadar kendimi kaybetmiş olabilirmiyim dün gece tek hatırladığım Buğlem Ateş'le gidince üzüntüden Yeşim'in teklifini kabul edip bara gittiğim gerisi yok.Yeşim kıyafetlerimi getirince öfkeyle "dışarı çık" dedim istemesede çıkmak zorunda kaldı o çıkınca kalktım banyo olduğunu düşündüğüm kapıyı açıp kendimi soğuk suyun altına attım kendime inanamıyorum onca sene elin memleketinde bakir hayatı yaşa o özel anı sevdiğin kadınla yaşamak yerine ülkene geldiğinde orda uzak durduğun kadınla yaşa ne ironi ama kendimden de ondanda iğreniyorum..

_______________________________________________

Üstümü giyinip aşağı indiğimde Yeşim giyinmiş koltukta oturuyordu.Beni görünce bana yaklaştı elimle dur işareti yaptım ellerimi saçıma geçirip öfkeyle konuşmaya başladım"dün geceyi hatırlamıyorum ve ben kendimi kaybedecek kadar içecek biri hiç olmadım öyle ortamlarda da bulunmadım sana nasıl evet dedim bilmiyorum lanet olsun Yeşim bu yaşadıklarımızı unut hiç yaşanmamış say birdaha da karşıma çıkma"gözlerinde geçen duyguyu çözemedim üzüntümü yoksa öfkemi" dün geceyi benim kadar sende istedin şimdi gelmiş unut diyorsun napim yaşadıklarımızı yokmu sayayım tamam belki ilkim değilsin ama sonum olacaksın senden kolay vazgeçmiyeceğim Berk bunu kafana sok seni kimseye bırakmam".

_____________________________________________

Ordan nasıl çıktım hangi ara deniz kenarına geldim bilmiyorum şimdi bir bankta oturmuş kıyıdaki taşlara vuran dalgaları izliyorum.O kadar dalmışım ki yanıma birinin oturduğunu bile çok sonradan farkettim" delikanlı seni bu hayattan soyutlayan ne"yana döndüğümde 60 yaşındaki amca bana bakıp tebessüm etti.Tekrar denize baktım gene konuştu"mevzu derin sanırım evlat"başımla onayladım uzun süre konuşmadan oturduk "kendini biraz olsun toparladınmı" amcaya kanım ısınmıştı"evet"dedim.Bana bakmadan anlatmaya başladı"19 yaşındaydım onu gördüğümde mahalleye birkaç hafta önce taşınmışlar bizim iki evin ötesine 17 de var yok o gün beline kadar inen sarı saçlara ve denizi andıran bir çift mavi göze meftun oldum evlat"hikayesi ilgimi çekmişti merakla ona baktığımı görünce bıyık altı güldü devam etti.Hergün işe giderken yolu uzatır onu görebilmek için onların kapısından geçerdim.Bazen görürdüm dünyalar benim olurdu bütün gün sırıtırdım göremeyince de asık suratla gezerdim aylarca böyle sürdü gidip bir türlü açılamadım sonra askerlik zamanım geldi.

_____________________________________________

O zamanlar askerlik uzundu beni beklermi diye acılamadım velhasıl evlat aradan 3 sene geçti askerlikte bitti mahalleye geldiğimde düğün alayı vardı davullar calıyordu bir baktım bizim evin oralarda içim yandı onun olma ihtimali yüreğimi dağladı be evlat"amcaya baktığımda gözünden yaş akıyordu.Benimde gözlerim sulandı"peki amca gerçekten düğün onunmuymuş" âmca başını salladı hayır evlat ablasınınmış ama bana o korku yetti bir daha ona geç kalmayacağıma kendi kendime söz verdim.Eve gidince ilk işim aileme söyleyip onu istemek oldu ailesi beni aylarca geri çevirsede yılmadım deniz gözlümü aldım 3 tane evladım var ellerinden öper 10 tanede torun"onun adına çok sevinmiştim elleriyle hafiften omuzuma vurup "diyeceğim oki hayat çok kısa çık karşısına adam gibi sevdiğini söyle bekletme yar ol yaren ol ha dersenki sevdiğim beni sevmiyor o zaman o sevgiyi kalbine göm kendine başka yol çiz evlat neyse hatun kısmı beklemeye gelmez belirli yaştan sonra güzellikleri diline vurur"gülerek kalktı amca"sağol amca diye peşinden seslendim önemli değil der gibi elini salladı.

      MASUMİYET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin