3. Bölüm

114 6 2
                                    

Orada öylece kalmıştım. Bacaklarım ve ellerim ileri derecede titriyordu. Gözlerimi kapattım ve kafamda Louis hırladı.

"Hayır!" Bu kafamda değildi, onun mükemmel sesi şuan dibimdeydi, elleri belimdeydi ama ben kıpırdayamıyordum. Kızgındı... Hem de çok.

"Seni bu seferlik kurtarıyorum! Başına bela açma!" sesi sakinlemişti. Hala şoktaydım. Louis burada arkamdaydı ve benimle konuşuyordu. Gözlerimi açtığımda sert bir rüzgar esti ve oturan Sam hızla yere düştü. Sally yanımdan geçti ve Sam'e koştu. Omzuma çarpınca kendime geldim.

Yerde öylece hareketsiz yatıyordu. Diş izleri iki küçük noktaya dönüşmüştü boynunda. Sam yavaşça gözlerini açtı. Yine o yeşil gözlerini görünce sesli bir nefes verdim. Louis... Louis onu kurtarmıştı!

"Louis!" diye ağlamaya başladım... Sam demem gerekirdi ama Onun adını sayıklıyordum. Aynı rüzgar yine eserken tatlı bir nefes kulağıma çarptı.

"Ağlama..."

***

Louis buradaydı ve beni koruyordu. Sam'i kurtarmıştı ama ona her şeyi anlatmak zorunda kalmıştık. Sam bunu normal karşılamış dudak büküp boynundaki ize dokunmuştu. Ne şok olmuş nede üzülmüştü. Duygusuzca bizi dinlemişti.

"Ne yapıyoruz?" dedim fısıldarcasına.

"Sahile inelim!" dedi Sally. Mutluydu ve Sam'e odaklanmıştı. Yeni tanışmış olduklarını bilmesem ona aşık zannederdim. O kurtulduğunda öyle sevinçliydi ki...

"Olabilir." Sam'in dediğini anlamak için ona odaklanmış olmam gerekiyordu. Ağzı kıpırdamamıştı aslında. Sadece boğuk bir ses 'Olabilir' demişti.

"B-ben giyineyim."

"Bende giyineyim!" dedi ve ayağa kalktı Sally. Sam'İn bu suskunluğu ikimizin de canını sıkmıştı. Sadece yere bakıyor boynunu elliyordu. Bir şeyler düşünüyordu. O anda keşke insanların zihinlerini okuyabilseydim dedim içimden. Gülümsedim ve Sally'nin çıkmasını bekledim. Sally kulübeyi terk edince sahte gülümsememi silip Sam'in yanına oturdum.

"Ne oldu?"

"Hiç..."

Sam?" sesim soru sorar gibiydi.

"O-o benim eski sevgilimdi."

"Vampir?"

"Evet...

"Bundan bana neden bahsetmedin?"

"Bahsedemezdim... Beni tehdit etti." dedi acı çekercesine hırlayarak. Şuan çaresiz gibiydi. Onu hiç böyle görmemiştim. Gözlerini sımsıkı kapamış yüzünü buruşturmuştu.

"Önemli değil. Hadi kalk ve giyin." dedim ve elinden tutup kaldırdım. Kafamın arkasından tuttu ve alnımı dudaklarına yaklaştırdı. Minik bir öpücük alnıma değip geçti. Sam beni bırakarak arkasını döndü ve valizinden mayosunu alıp çarşafla ayırdığımız bölüme girdi.

Sam Alexis'İn eski sevgilisiydi... Ondan nefret ediyordu. O zaman Louis ve benim hiçbir şansımız yoktu varsa da bu Sam'i kaybetmem demekti.

Sonunda giyinip yola çıktık. Alexis yarı yolda bize yetişti. Sam'e fazla yakın duruyordu, neredeyse içine düşecekti çocuğun. Birlikte dolu plajda biraz keyif yaptık.

***

"Sam?"

"Evet..?" Yastık yüzünden sesi boğuk ve kısık çıkmıştı.

"Korkuyorum."

"Ne?"

"Korkuyorum..." Hayır, sana ihtiyacım var... İç sesim bana 'Louis burada!' diye çığlık atıyordu ama Louis benden kaçıyordu. Bu gün sahilde sert bir rüzgar esmişti ve biri kulağıma "Bir daha görüşmemek üzere..." diye fısıldamıştı. Bu Alexis değildi çünkü ses çok sertti. Louis'İn sesine benzemiyordu ama bu gün olanlardan sonra bu kesinlikle Louis'ti...

"Geliyorum..." dedi ve yataktan kalkıp yanıma yattı. Sıcacık tenini sırtımda, dudaklarını saçlarımda hissettim. İşte HUZUR buydu... Louis'İn sert ve soğuk vücudu yerine kesinlikle bu daha huzurluydu, Tabi sadece sıcaklık olarak.

"Çok soğuksun..."

"Çok sıcaksın...." dedim ve arkamı dönüp yüzümü kaslı göğsüne gömdüm. Deniz kokusu o tatlı okyanus kokusuyla karışmıştı. Çok güzel kokuyordu. Biliyorum deniz ve okyanus kokusu pek farklı gelmiyor ama öyleydi işte çok farklı kokulardı.

"B-bana anlatır mısın? Yani Alexis..."

"Sende bana, hem de her şeyi.." dedi gülümseyerek. Sıcak nefesi yüzüme çarpınca irkildim. Burnumun kırmızı olması üşüdüğüm anlamına geliyordu değil mi? Biraz nefesini düzenledi sonra gözlerimin içine bakarak anlatmaya başladı.

"Onunla kayak yaparken tanıştım. Kısa sürede birbirimize aşık olduk. İlk sevdiğim, değer verdiğim kadındı o, onu hiç kaybetmeyeceğimi sanıyordum. Sonra birden güneş çıktı ve Alexis hızla ilerlemeye başladı. Anlarsın işte... Kavga ettik konu hep değişiyordu. Bana 'BEN VAMPİRİM TAMAM MI?! AMA EĞER BUNU BAŞKASINA SÖYLERSEN SENİ PARÇALARIM!' diye bağırdı ve sonradan çekip gitti. Bana telefon edip yüzümü bir daha görmek istemediğini belirtip benden ayrıldı..."

"İyi olmuş oh canıma değsin! Sen zaten benimsin!" dedim ona daha da sıkı sarılarak. Heryeri sallayacak bir kahkaha attı.

"Eee... Senin ki kim?"

"Şey..."

"Evet?"

"Alexis'in biricik abisi desem?"

SUSAMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin