Elton ve Blake benden çok konuşurken tek yaptığım sadece onları dinlemekti. Kalemimi çevirmeye devam ettim sessizce. Benim yerime zaten çalışanlarım yeterince iyi götürüyordu. Ayrıca bu projede olma sebebim ismimdi. Benim sayemde atılacaktı ilk adım. Bu yüzden üzerine çok düşünmem gereken bir şey değildi.
-Genç yetişkin kuşağı hedef alınmalı. ,bakışlarım sesin sahibine yöneldiğinde gözlerimiz buluşmuştu. Hala ismini bilmediğim Blake'in kızı. Nedense bu aile bana gizemli gelecekti. Dediği şey basit bir şeydi. Üzerinde düşünülmesi gerekmiyordu.
-Dizilerden çok programlar göz önünde tutulmalı. Mesela... , ona bakmayı sürdürdüm. Önündeki dosyayı inceliyordu. Dayanakların üzerine konuşacaktı. Bu ilgi çekici olabilirdi. Onun gibi.
-Zamanla efsaneleşmiş isimlerden olmalı. Ama onları biz yaratmalıyız. Ellen, Jimmy gibi. Ya da şu insanların başvurduğu içeriklerden olmalı. İlgilerini çekmeliyiz ama en baştan. Sıfırdan olmalı her şey. , kalemimi bıraktım. Tamam bir şeyler vardı kafasında. Mantıklı olabilecek şeyler. Blake'e baktım. Bu durum hoşuna gitmiş gibi görünüyordu.
-İyi bir yerde olabilmek için her şey senin olmalı diyorsun. ,mırıldanarak başımı salladım. Zaten ortada olan bir şeydi burada konuştuklarımız daha çok ileride ne yaparız demek içindi. Önümdeki kağıdı imzaladım. Onlarda imzaladığında kızın yüzündeki küçük gülümsemeyi kısa süreliğine de olsa seçebilmiştim. Bu bana da yansımıştı. Bana mı yansımıştı? Tanrım. Ayağa kalkıp telefon ve İpod'umu sol elime aldım ve ardından Blake ve Elton ile el sıkıştım. Kızına gelince duraksadım. Ardından onunda elini sıktım.
-Fikirleriniz için yeni bir görüşmede sizi tekrar görmek hepimizi mutlu edecektir Bayan Shelton. , dedim ve elimi çektim. İsmini öğrenecektim. İnternetten yapabilirdim bunu ancak ondan duymak istiyordum. Nedenini bilmiyordum böyle karar vermiştim.
-Öğle yemeği için Destiny's 'e gideceğiz bize katılmak ister misin? , Blake'e döndüm. Buraya yakın lüks bir restoranttı. Yemeklerini seviyordum. Kısa bir süre düşündükten sonra yanıtladım onu.
-Elbette. , ilk defa küçükte olsa gülümsedim.
. . .
Siparişlerimizi verdikten sonra İpod'umdan halledilmesi gereken birkaç şeyi aradan çıkarttığımda bir kenara bıraktım onu. Blake'in telefonu çaldığında özür dileyerek kalkmıştı yanımızdan. Masada ikimiz kalmıştık buda ister istemez bir gerginlik yaratmıştı aramızda.
-Demetria. , gözlerimi kıstım anlamaya çalışarak. İsmi. Tekrar ettim içimden birkaç kez. Daha önce böyle bir isimle karşılaştığımı hatırlamıyordum. Kulağa güzel geliyordu.
-Tanıştığıma memnun oldum Demetria. , dedim dudaklarımın yukarı doğru kıvrılmasına engel olmadan. Siparişlerimiz geldiğinde Blake hala ortalarda yoktu. İki kadeh ve iki servis gördüğümde üçüncüleri için kısa bir süre beklemiştim.
-İki kişi değiliz. , diye uyardım garsonu. Özür dileyerek yanımızdan ayrıldığında başımı iki yana salladım. İlk defa bir kadınla bu şekilde görülmüştüm ama tek gelmemiştik sonuçta bu sinir bozucuydu. Blake sonunda geldiğinde onun arkasından getirmişlerdi servis ve kadehi. Omuz silktim.
. . .
Evan ve Chris elinde bira kasalarıyla evimi bastığında salonda yatmakla meşguldüm. Evet basmışlardı, birisine anahtar vermiştim ve geri almamıştım anlaşılan. Hava hoştu. Mekanlara gitmeyi sevmezdik. Kalkıp saçma grup sarılmasını yaptıktan sonra mutfaktan abur cubur getirmiştim.
-Bugün ki kutlama senin için dostum! , kaşlarımı çattım. İşten bahsediyorlardı sanırım. Henüz açıklamamıştık. İçeriden haberleri olmuş olmalıydı. Üç şişe açtığımızda havada tokuşturmak için kaldırmıştık.
-Sterling ve sevgilisine! ,siktir. Şişeyi indirdim tokuşturmadan.
-Ne sevgilisi? Bunun için mi geldiniz? ,Evan telefonunu çıkarıp kısa bir süre oyalandıktan sonra bana çevirdiğinde şaşkınca ekrana bakıyordum.
Ünlü iş adama Sterling Knight, sosyetenin yeni yüzü Blake Shelton'ın kızı ile görüntülendi!
