Küfrederek koltuğa oturdum. Bu saçmalıktı! Bu zamana kadar hakkımda hiçbir boş şeye izin vermemiştim. Şimdiyse böyle bir şey çıkıyordu karşıma. Restorantta otururken çekmişlerdi bizi.
-O kız hiçbir şeyim değil benim. Ortağımın kızı. Yemekte de ikimiz değildik zaten. , telefonuma uzanıp gerekli yerlere mesajla ulaşmış ve bir kenara bırakmıştım onu. Sinirliydim.
-Bu tuhaf. ,diyen Chris yanıma oturmuş ve birasından içmişti.
-Oldukça. Ancak güzel kız. , Evan'da diğer tarafıma oturduğunda kolumu dürtüklemişti. O gözle bakmamıştım hiç ona. Biraz süzmüştüm sadece. Demetria. Hayır. Güzel olup olmaması bir şey değiştirmezdi. Ortağımın kızıydı ve iş yemeğindeydik sadece.
iki hafta sonra
Arabadan indikten sonra mekandan içeri adımlamıştım. Evan'ın kuzenin düğün törenine gelmiştim. Eskiden oda bizimleydi ancak yeni kuracağı iş için yurtdışına gittiğinden beri sık görüşememiştik. Chris'i gördüğümde yanına ilerledim. Etrafa bakıyordu. Jeniffer'ı arıyor olmalıydı. Grubun tek sevgilisi olanıydı.
-Ah Tanrım gördüm onu. Benimle gelsene Sterling. ,tek kalırsam sıkılırdım bu yüzden yanımdan geçen garsondan bir kadeh şarap alırken peşine takıldım.
-Merhaba Jen. ,kısa bir sarılmanın ardından telefonumla ilgilenmeye başladım. Yanlarında fazlalık ediyormuş gibi durmak istemiyordum. Şarabımdan bir yudum aldım. Sosyal medya hesaplarımı kontrol ederken duyduğum sesle arkamı döndüm.
-Sterling.
-Demetria hey. , gülümsedim. Şaşırmıştım aslında. Onu burada görmeyi planlamıyordum. Gelinin arkadaşıydı belkide.
-Ah Tanrım! Lauren iyi durumda de bana lütfen. , Jeniffer ona döndüğünde parçalar oturmuştu. Hepsi yakın arkadaş olmalıydılar. Jen ile çok sık aynı ortamda bulunmazdık ancak yine de onu ilk defa o gece görmüş olmam tuhaftı. Ya da belki de görmüştüm ancak dikkatimi çekmemişti. Aralarında konuşmaya başlamışlardı. Gideceklerini anlamıştım. Jeniffer onun koluna girip uzaklaştırdığında arkasına dönüp küçük bir gülümseme göndermişti bana. Dilimle dudaklarımı ıslattım. Pekala.
-Sterling. Belkide birlikte görünmeye devam etmelisinizdir. ,Chris'in omzuna vurdum hafifçe Ancak bu lafları aklımın bir yerine engel olamadan yerleşmişti.
-Belki de. , diye fısıldadığımda Evan gelmişti yanımıza. Geldiğimden beri ilk kez görüyordum onu.
. . .
After Party'nin yapılacağı alana geldiğimizde ilk defa bir yeri beğenmiştim. Sahil üzerinde platform konulmuş, Dj kabini, bar ve masalar bunun üzerindeydi. Güzeldi. Gözlerim onu arıyordu. Gelmiş miydi? Eve mi geçmişti yoksa? Bir viski istedim kendime ve yerimden şarkıya eşlik etmeye başladım. Chris, Jen ile birlikteydi ve Evan ise Tanrı bilir neredeydi. Bu gibi yerlerde bütünlüğü sağlamamız biraz zor oluyordu. Dudaklarım yukarı kıvrılırken yerimden kalkmıştım.
-Demetria.
-Hey Sterling. , gülümsedim. Replikleri değiştirmiştik anlaşılan. Etrafa baktım. Tek görünüyordu oda. En azından biraz laflyabilirdik.
-Sende yalnız kalmış görünüyorsun. , dedim biten bardağımı yenilerken.
-Evet. Normalde böyle şeylere katılmak için hevesli olduğum söylenemez ancak gelin yakınım. , diyerek gülümsediğinde kısa bir süre duraksamıştım. Hoşuma gitmişti gülüşü. Eline baktım. Boştu.
-Alkol kullanmıyor musun? Bu gibi durumlarda faydası olduğunu söyleyebilirim. ,dedim sır veriyormuş gibi.
-Çok değil ancak bu gece biraz içebilirim belki. ,dediğinde onun içinde bir bardak almıştım. Benimkine göre daha hafifti. Kötü etkilemesini istemezdim. Kısa bir sessizliğin ardından o bozmuştu bunu.
-Haber olayı için üzgünüm. , dediğinde kaşlarımı çattım. Hiç üzerine konuşmamış, lafını geçirmemiştik.
-Seninle ilgili değildi problem etme. Sorun yok. , dedim bir gülümsemeyle. Kimseyle anılmak istemiyordum ancak illa bir kişi ile anılacaksam bence o bunun için gayet uygundu. Şarkılar ritmini artırdığında elimdeki bardağı bıraktım. Buradaki işim bitmişti.
-Ben gidiyorum birlikte çıkmak ister misin? , ben gidince o da yalnız kalacaktı ve bırakasım gelmemişti. Tamamen halinden anladığım içindi bu tavrım. Kimse bu tür gecelerde bir başına kalmak istemezdi. İstese takılacak birilerini bulabilirdi gerçi.
-İyi olabilir aslında. ,dediğinde kolumu uzattım girmesi adına. Dans eden insanların arasından dikkatlice geçerken sahilin kumsal tarafına çıkmıştık.
-Yürümek ister misin? , diye sordum duraksayarak. Hava serin değildi. Alt dudağını ısırıp düşündüğünde bekledim cevap vermesi adına.
-Eve gitmek istersen de bırakabilirim. ,diye ekledim.
-Yarın sekizde bir toplantım var. Saat geç oldu ve ben şimdiden kalkabileceğimden emin değilim. ,ona bunun için kızamazdım ama bir parça da olsa moralim bozulmuştu.
-Tabii. Arabaya geçelim o halde. Bırakabilir miyim seni? ,diye sorduğumda başını sallayarak cevaplamıştı beni. Onunla arabaya ilerlemeye başladım.
-Başka bir zaman denk gelirse yürüyebiliriz. , dediğinde gülümsedim.
-Denk getirebiliriz. ,dedim arabaya binmeden hemen önce.
