Aşk üzülmekti,aşk korkmaktı,aşk yorulmaktı, hani koşarsın acıkıp, susarsın,yorulursun ama ne yiyecek vardır ne su ne de dinlenecek zaman işte aşk bu..Aşk çaresizlik kırılmak üzeri olan zayıf bir dala tutunmak kısaca aşk delilikti..
Bu sabah yine onsuz uyandım ama gözlerimi açtığımda aklıma gelen tek kişi o olmuştu.Bir insan neden 22 gün önce ayrıldığı sevgilisini hala düşünür? Yaşanmış bitmiş gitmiş işte daha neyin peşindeyim ki.Ağzımdan nefret sözcükleri çıkarken neden hala onu seviyorum ki, nerde onun adı geçse içimde büyük fırtınalar kopuyor.Sanki ergenliğe yeni girmiş bir kız çocuğu gibi berbat hissediyorum.
------------------
Bu da başka bir gece işte şimdi.Geçen ay bu gece bu saatlerdi.Onunla ayrıldık,sonra unutma çabasına girdim.Ağladım.Çok ağladım.İçim sökülene kadar ağladım.Aynaya baktığımda gördüğüm tek şey sadece ağlamaktan kanlanmış gözlerimdi unutmadan bide şişmişti gözlerim.Nerdeyse en önemlisini unutuyordum birde hayal kırıklıklarım vardı ve bunlar saç kırığı gibi kestirip atılamıyordu.Bide kendime artık ağlamayacağım diye söz verişlerim vardı. Peki unutabildim mi? İşte bunun cevabını biliyordum kesinlikle EVET. Peki unuttumda neden hala burdayım? sanırım gitmek,unutmak,hiçbir şey olmamış gibi gülümsemek sandığım kadar kolay değildi. Kolay olan birşey vardı bu hikayede.Onun bana soğdum deyişi. Gerçekler canımı yakıyordu.O beni sevmedi.Onun için benden öncesi vardı,benden sonrası da olucaktı mutlaka.Her güzel şeyin bir sonu varmış onu anladım bu hikayede.Birde yalnızlığın sonu yoktu onu anladım. En güzel aşk uzaktan sevmek felan değildi hiç sevmemekti buda başka bir gerçek. Sanırım bir süre sonra insan acıya bağışıklık kazanıyor. Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bizimde sonumuz olmasın demiştim ona.Sen benim sonumsun demişti oysa ki yalan söylemiş. Yalancıydı o.İçimdeki kız çocuğunun hayallerini yıkıcak kadar da acımasız bir adiydi.Acılarıyla gülen bir insandım ben n'oldu bana,neden bu haldeydim,neden umutsuzdum. Dışım gökkuşağıyken içim zifiri karanlıktı benim. Ruhumda. Belki bütün olay beğendiğimiz bedenlere sevdiğimiz ruhlari koymamızdı. Aslında beğendiğimiz ruhlarıda koymuyorduk hayal ettiklerimizi koyuyorduk ve onları mükemmelleştiriyorduk. Neden bilmiyordum ama artık onun için ağlamak istemiyordum.Onun için tek bir satır bile yazmak istemiyordum. Çünkü bi süre sonra uğruna destanlar yazacak bi insanın olmadığını kafamın içinde güzel ruhu olan bir adam tasarladığımı fark ettim.Öncelikle hepinize merhaba yazdığım ilk hikaye acemice oldu üzgünüm sizce nasıl olmuş beğendiniz mi yorumlarınızı bekliyorum nutellalı kurabiyelerim♡