1- Brooklyn People

1.2K 87 6
                                    

Sabahın 6'sı. Yatağımdan kalkıyorum ve üzerime rastgele salaş şeyler geçiriyorum. Alışkanlığımın bir eseri olarak kahvaltı yapmadan direk garaja ilerliyorum. Yanıma sadece resim malzemelerimi alıyorum. 

Yolculuğum sessiz geçiyor. Ne bir radyo, ne de arabaların gürültüsü var. Yol sabah çok sessiz. Neredeyse dışarıda kimseyi göremiyorum. 

Köprüye geldiğimde arabamı kenara çekiyorum. Her zamanki yerime gidiyorum. Diğer günlerden farklı olarak dikkatimi bir şey çekiyor. Daha doğrusu birisi

Kapşonunu kafasına geçirmiş, kağıdına bir şeyler karalıyor. Umursamıyorum ve gidip banktaki yerime oturuyorum. 

Yanımdaki çocuk biraz şaşırıyor. Ancak hala ona sorma gereği bile duymadığımdan eminim. Sonuçta her sabah burada olan benim ve bunu garip bir çocuk değiştiremez, diye düşünüyorum. 

Çocuk bakışlarını üzerimden çektikten sonra tekrar karalamasına dönüyor. Bende her zaman yaptığım gibi havayı içime çekiyorum. Kalemlerimi çıkarıyorum ve çizimime odaklanmaya çalışıyorum. 

Resmin anahatları belirgin gözüküyor, her sabah değiştirdiğim gölgelendirmelerim için çalışmayı düşünüyorum. Ancak umursamazlıktan gelemeyeceğim bir şeyi fark ediyorum. 

Yanımdaki çocuk. 

Çok fazla gergin gözüküyor ve kaleminin kağıda bıraktığı sesler dikkatimi ona vermemi sağlıyor. Kağıt tamamen karışık kelimelerle kaplı gözüküyor. Çok geçmeden kağıdı buruşturup yanına koyuyor. 

Görmezden gelmeye karar veriyorum. Yine Manhattan'ı ve Brooklyn'i dinleyeceğim, diyorum kendime.

Kağıdıma birkaç gölgelendirme darbesi atıyorum. Gökdelenin ucuna önemli bir yeri çizecekken yanımda bir kağıt daha buruşturulup atılıyor. Sıkıntıyla iç çekiyorum ve çocuğa dönüyorum. "Şunu yapmayı kesebilir misin? Teşekkürler." 

Tekrar önüme döndüğümde çocuktan bir tıslama duyuyorum. "Pardon?" 

Tam konuşacakken "Sonradan gelip bir şeylerde kusur arayan sensin, ben değilim. İstersen diğer banklara oturabilirsin. Teşekkürler." 

Şaşkınlıkla ona dönüyorum. "Aylardır resim yapmak için aynı saatte burada olan benim. Belki de sen ve işe yaramaz kağıtların, kendinize işe yarayabileceğiniz bir bank bulmalısınız. Teşekkürler!" diyorum. 

Çocuk 'işe yaramaz' kelimemden sonra gözle görülür şekilde üzülüyor. Kaşlarını çatıp yere eğiliyor ve çöplerini alıyor. Kısık sesle söylediği cümleyi duyuyorum. "Siz Brooklyn insanları, hepiniz kabasınız." 

Bu cümlesiyle çocuğun Manhattan'dan olduğuna emin oluyorum. Arkasını dönmek üzereyken ayağa kalkıyorum. "Hey, sen! Manhattan!" diye bağırıyorum. Bu yaptığım bana son derece saçma ve gereksiz geliyor ancak çok geç olduğunu fark ediyorum. Çocuk bana dönüyor. Dudaklarım hafifçe yana kıvrılıyor. "Bir Brooklyn insanı olarak sana kaba olmadığımı kanıtlamak isterim." 

Brooklyn Bridge // a.iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin