1. Bölüm - Benim Hayatıma Karışma! -

31 0 0
                                    

     Herkesin bir hikayesi vardır, hani derler ya hayatımı yazsam roman olur hesabı... Benim hayatım roman olur mu bilmem ama herkesin de böyle bir yaşam yaşayabileceğini sanmam. Bir insanın hayatı nasıl birdenbire böyle alt-üst olabilir ki? Cevabı vereyim, sadece benim... Ben 21 yaşıma kadar babasızlığı öğrendim, maddi durumumuz oldukça iyiydi, şirketimiz vardı, bir gün babam alamadığı daha doğrusu almaya çalıtığı bir ihale yüzünden vuruldu. Katili çok arandı ama bulunamadı, polisler katilin çok profesyonel olduğunu söylediler. Ama bir keskin nişancı olduğu kesindi.

      Ben ufak bir şirkette sekreterlik yapıyorum, okuduğum 2 yıllık muhasebe bölümü ancak buna yetti açıkcası. Aldığım asgari ücrete boyun eğiyorum ama aldığım gibi elimden gidiyor. Neden diye soracak olursanız, üvey BABAM, babam demeye bile utanıyorum... Her neyse işte onun yüzünden... Annem, babam öldükten 1 yıl sonra bu Kadir denen adamla evlendi. 1 yıl boyunca gayet iyiydik. Amcalarım babam öldükten sonra yüzümüze bakmadılar. Şirketin asıl varisi ben olmama rağmen zorla bir dava ile elimden alındı şirket. Açıkçası şirket umrumda değildi ama babamın emeği vardı o şirkette. Ama, olmadı...

       Durumumuz kötüye gitmeye başlamış ve oturduğumuz evden de çıkartılıyorduk, anneannemler bile bizi evlerine almadılar, zaten annemle babamın evliliğine hiç sıcak bakmıyorlardı. Yani, kimsesizdik...

      O aralarda nerden geldi bilmiyorum, annem Kadir ile tanıştı, başta evet yalan yok ben de sevdim, çok cana yakın davranıyordu. Gülüyordu... Ne olduysa o ilk 2 ay geçtikten sonra oldu...

      Benim doğum günüm için annem evde hazırlık yapıyordu, kutlama değilde, ailecek bir yemek yiyip pasta kesicektik. Bizim yan komşumuzun oğlu da vardı, davetsizdi ama geri çevirmedik, davet ettik. O da benimle yaşıttı. Ben o zamanlar 19 yaşımdaydım, üniversite 2. sınıftım. Kadir işteydi, kendi tekstil işi vardı. Sanırım o akşam şirketi kaybetme eşiğine gelmiş. Sinirlenip çok içmiş, eve içkili gelmişti, Tabi evde tanımadığı bir erkek görünce çıldırdı. Çocuğu kan revan içnde dövüp evden attı. Hırsını alamayınca önce annemi, sonra beni dövdü.

     Hayatımda ilk defa dayak,tokat, tekme ne varsa yemiştim. Gerçek babam bile bana bir fiske atmamışken, elin adamı beni dövmüştü. O günden sonra ise değişmedi, bize güvenmediğini söyleyerek ve eve hergün içki içerek gelip hep dövüyordu, Bunlar ben iş bulana kadar biraz zayıfladı. Aldığım parayı ona vererek annemi dövmesini engelliyordum en azından. Kendi şirketini batırmış, benim aldığım parayla da içki alıyordu, evimizden çıkmış, ufak bir 3 odalı gece kondu bulmuştuk. Annem o günden sonra hastalanmış, nerdeyse her gün ağzından kan gelir olmuştu. Onu doktora götürmek için çok uğraşmıştım ama üvey babam buna hep karşı çıkmıştı, "cezanızı buluyorsunuz işte" deyip duruyordu. Üzülüyordum anneme, o bunların hiçbirini hak etmemişti.

        Yine her zaman ki gibi, erken kakıp kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa girdim. Ama buzdolabı diye uzandığım şeyden kahvaltı niyetine birşey çıkaramadım, daha ertesi gün yaptığım alışveriş hemen tükenmişti. BABAM, üvey de olsa babamdı, bu nasıl baba!... Bu "yaratık" benim babam değil, olamaz da... Cebim de olmayan üç kuruş parayla ne alacaktım ki, 200 gr peynir, belki bir kaç tane de zeytin? Ah, kimi kandırıyorum ki, kazandığım parayı üvey babam Kadir'e kaptırıyorum zaten.

        Dolapta bulabildiğim birkaç küflü peynir ve eskimiş bir kaç tane zeytin bulup masaya yerleştirdim. Sonra eski çayadanılığımıza birazcık su koyup altını yaktım, inşallah tüp hemen bitmez diye de dua ettim, zaten biterse yeni tüp alacak param yoktu, 2 hafta sonra ay başında aylığımı alacaktım, belki ucundan biraz kenra ayırır ve tüp alabilirdim. Çayı da demledikten sonra altını kapattım. O arada telefonumun ışığı yanıp söndü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 02, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FLORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin