Bir şeylerin geri dönmesini istemek bencillik mi olurdu bilmem ama ben onun geri dönmesini istiyordum tabi dönerken anılarımı vermesinide. Saçlarından burnuma ince bir çizgi halinde yayılan o çilek kokulu şampuanı,dudaklarını kendime çekip sadece bana ait olduğu zamanda ki gibi öptüğün vakit aldığım o vişnemsi tat...
Acı,ekşi,tatlı...
Saatlerce oturup onun boş işler ile uğraşırken mutlu olmasını görmek,küçük bir söz ile kocaman gülümsemesini bana sunması. Bu dünyanın en güzel anları idi...
Tamam kabul ediyorum bazen katlanılmaz oluyordu ama yine de onu çok seviyordum,ona deli gibi aşıktım. Sert bir kabuğum olabilir ancak bunu onun için defalarca kırmayı denedim ama kırmak ne kelime sadece daha çok sertleştirmiştim.
Hemde...Hemde...Son-...-uzakadar...
Bayan Jung oğlunun yattığı hastane yatağına bakarak iç çekti. Bu onun için çok zordu. Tek bir oğlu vardı ve onuda kaybetme korkusu onu harap ediyordu.
Bay Kim yavaş adımlar ile hastanede müşahede altında kalan oğlunun camından bekleyen eşine doğru yaklaştı. Ona destek olmak istiyordu. Elini eşinin omzuna koyarak onu kendine döndürmüş ve sarılmıştı. Her ne kadar jungkook'un onun öz oğlu olmasada onu taehyung'dan ayırmazdı.
"Ağlama."
Bayan Jung eşinin ona söylediği fısıltı ile karışık cümleyi anlamak için birkaç saniye susmustu anladığında ise eşine daha sıkı bir şekilde sarılmıştı...
"Onu görebilir miyiz ?"
Taehyung iç geçirerek doktar'a sormuştu yaklaşık 1 haftadır aklında olan o düşünceyi. Jungkook ile çok iyi anlaştıkları söylenemezdi ancak onu çok sever ve ona çok düşkün olmuştur hep.
"Kısa tutmak kaydı ve hastayı yormama kaydı ile."
"Teşekkür ederim...teşekkür ederiz."
Taehyung doktorun önünde saygı ve minnetkarlık ile eğilmişti. Hemen ardından ise anne ve babasına bunu söylemişti.
Hemşire taehyung'un üstüne jungkook'un mikrop kalmaması için önlük giydiriyordu.
"İçeride yatan bayım sizin neyiniz ?"
"Kardeşim."
"Anladım.Geçmiş olsun."
Taehyung içeri girmişti çünkü annesi kendini kaybedip bayılabilir ya da babası üzüntüyü jungkook'a hissettirebilirdi.
Onu görünce gözlerini kaçırmıştı uyanık olmadığını biliyordu ancak...yine de...bunu garipsiyordu.
Jungkook'un yanına oturarak ellerini tutmuştu. Ona çok önemli birşey söylemeliydi ama bunu o uyanık iken diyemezdi o yüzden şuan söylemeyi tercih etmişti.
Ancak bunun için uygun bir zaman mıydı bilmiyordu ki.
"Bunu sana nasıl anlatırım bilmiyorum ama..."
Sesi giderek kısılmıştı dışarıdan ailesinin izlediğini biliyordu ama bunu ona söylemiydi.
"Uyandığında zaman kalıcı olmayan bir hafıza kaybı yaşıyacakmışsın. Son 2 yıl'ı bilmiyceksin. Ve bu sana acı vericektir çünkü dediğim gibi kalıcı değil..."
Susmuştu...yine susmuştu...bunu o uyurken dahi söyleyemiyorken uyandığı vakit...düşünmek bile istemiyordu.
"Onu hatırlıycaksın. Buraya nasıl geldiğini. Neden intihar etmeye çalıştığını ve en önemlisi de onun nasıl ellerinden kayıp gitmesini izlediğini."
Onu suçlayamazdı ama-Hayır! Onu sevmesi demek başkasının-...
Aklında ki düşünce ile bir anda yüz ifadesi iyice dehşete düşmüştü.
"Seni suçlayamam diyemem kook tam tersi tüm suçlu sensin. Gözlerinin önünde elinden kayıp gitmesine izin verdin. Körleştin. Onu umursamadın. Sana ateşi var dediğimde birşey olmaz deyip geçiştirdin veya çok içmesin bünyesi zayıftır dediğimde sorun değil dedin. Bu çok acımasızca!"
Sesi nasıl olduda yükseldi bilmiyordu ama bir anda yükselmişti işte. O söz konusu olduğu zaman herkesi,herşeyi siliyordu. Gözü hiçbir şeyi görmüyordu.
"O senin yüzümden-"
Sözünü bitirememisinin sebebi altta olan elin kıpırdamadı idi. Elini hemen çekip ona baktığında yavaşça gözlerini araladı. Taehyung hızlı bir sevinç ile ayağa kalkıp tam haber vereceği sırada jungkook'un oldukça ürkek,soğuk ve cılız çıkan sesiyle durdu.
Hava ünitesinin bir parçası olan cihazı veya herne ise o şeyi ağzından çekti ve ona kulağını yaklaştırdı.
"O?"
Sorgulayıcı,ürkek,korkmuş,üzgün,kızgın,endişeli... Tüm duygalıbir cümleye nasıl sığdırabilmişti ki!?
Taehyung ondan uzaklaşarak kapıya doğru gitti ve kafasını uzatarak koridorda ki doktorlara,hemşirelere ve de ailesine mücdeyi vermişti.
"O uyandı!"
Sözünü bitirmesi ile içeri bir sürü kişi girmişti ama hiç bir şeyin farkında da değildi. Tek düşündüğü ve bildiği şey Jungkook ne olursa olsun asla onu unutamazdı...
HHeeppiinniizee Selaaammmm.
Bir friend Jikook'cu olarak nasılsınız ?
Yani ben öyleyim belki siz aşkca filansınızdır ama bu birşey değiştirmez çünkü hepimiz jikook'cuyuz👋✅👌💞👍💋
Neyseee bu kitabı sadace duygusallaştığım zaman yazmak istiyorum inşallah!!!
Ama bence bunu çok beceremez gerçi hayatımın her anı duygusalda hadi neyse...
İnşallah beğenirsiniz💞
Sizi seven XUİ ve A.R.M.Y
~SARANGHE A.R.M.Y.💞
SARANGHE X's.💋
SARANGHE BTS💞
SARANGHE JİKOOK💋
SARAHGHE VMİNKOOK💋💞👍👌✅👈😹👑~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EnOuGh*JiKooK
FanfictionBu çocuk,bu adam Park Jimin benim neyim idi ¿?¿ Jimin yatağından kalkarak yanıma gelmiş ve yanıma oturmuştu sadece onu izleyebiliyordum. Ellerimi tutup onlara gösterdiğinde ise anlamamıştım. "O benden küçük ama benden büyükmüş gibi davranıyor bu doğ...