Herşey o akşam başlamıştı. Eldric gece yarısına doğru evine gidiyordu sokakta yanından geçen kişiler ona dik dik bakıyordu. Sessiz bir gecenin sonunda eve gitmişti. Paltosunu
astı ve yatağına uzandı. Eldric her zaman yatmadan önce yarın yapıcaklarını düşünürdü tebessüm ederdi fakat o gece aklında hiçbirşey yoktu. Düşünmek istiyordu ama
düşünemiyordu. Birden geçmişi gözünün önüne geldi ve düşünmeye başladı geçmişte herkes Eldric'i eziyordu ve o her eve gittiğinde ağlıyordu. Eldric geçmişini gördükce
ağlıyordu ve artık dayanamayacak şekilde beyni ağrımaya başlamıştı ve aniden içinden bir ses " Ezik " diye bağırdı. Sabah oldu ve Eldric dün geceden hiçbirşey hatırlamıyordu.
Elbiselerini giyip dışarı çıktı ve mahallesini turlamaya başladı. Yolda yürürken aklında sadece " Ben herkezden üstünüm " " İstersem herkesi öldürebilirim " " Ben Tanrı'nın
seçdiği kişiyim " gibi düşünceler geçiyordu. Eldric'in arkadaşı Tommy onu her zaman küçük gören biriydi. Eldric'i yolda yürürken görünce üzerine doğru gitti ve onu ittirdi
Tommy " Naber lan ezik Eldric ! " diye yolun ortasında bağırdı. Herkes onlara bakıyordu, Eldric yumruklarını sıktı. Tommy yumruklarını sıkdığını görünce " Ne yapıcaksın ha ?
beni mi dövüceksin yoksa ? " diyerek Eldric'i ittirdi. Eldric'in gözü döndü ve Tommy'e vurdu ve aniden üstüne atlayarak yere yatırdı. Tommy şok olmuştu yani yıllarca onu
eziyordu ve o hiçbirşey yapamıyordu ama bu gün bu yaptıklarına şaşırmıştı. Eldric üstünde bir sağ bir sol yumruklarla " Ezik ! " " Ezik ! " diye bağırarak vuruyordu. Tommy'in
yüzü kan içinde kalmıştı, adeta kandan yüzü gözükmüyordu. Eldric ayağa kalktı ve Tommy'e " Canını bağışlıyorum köpek ! Eğer birdaha bana bulaşırsan kendini toprağın
altında bulursun. " dedi ve hiçbirşey olmamış gibi yoluna devam etti. Herkes şaşırmıştı yani yıllar boyu ezik damgası yiyen Eldric o gün sanki başka biriydi. Eldric eve girdi
ve koltuğa oturdu. Öylece ellerine bakıyordu elleri Tommy'nin kanlarıyla kaplıydı ve halıya kan damlıyordu. Eldric banyoya gitti ve ellerini yıkadı. Aynaya bakdı ve sanki
karşısındaki kişi o değildi. Onun bedenini başka biri yönetiyordu. Tüm bu düşüncelere dalıp tam 1 saat boyunca aynaya bakmıştı ve aniden irkildi. Saat akşam olmuştu,
canı dışarda yemek istedi ve paltosunu alıp dışarı çıktı. Yemek yemek için giderken ara sokaktan çığlık sesleri geldi. " İmdat ! Yardım edinn " " Biri bana yardım etsinn "
diye bağırıyordu bir kadın. Eldric'e aniden birşeyler oldu ve ara sokağa doğru koşmaya başlamıştı. Karşısında Tommy ve 5 kişi daha bir kadını sandalyeye bağlamışlardı.
Tommy kadına tokat atıyordu ve aniden Eldric'i gördü. Tommy " İşte ! Geldin demek Eldric. " dedi. Eldric'in arkasında 3 kişi geldi ve onu öne doğru ittirdiler. Tommy
" Ne oldu Eldric he ? korktunmu " diyerek yanına geldi ve ona bir yumruk attı. Eldric " O kızı bıraktın gitsin derdiniz benimle " diyerek kıza doğru gitmeye çalıştı fakat Tommy'in
adamları onu durdurdu. " Eldric, Eldric, Eldricc, hiç bir zaman anlamayacaksın değilmi. " " Sen hep eziktin " " ve öyle kalacaksın " diyerek gülmeye başladı. Eldric birden
kendini kaybetti ve arkasını dönerek koşmaya başladı. Arkasındaki 3 adamı duvara doğru ittirdi, en baştakinin sopasını aldı ve diğer ikisinin kafasına geçirdi. Geriye
5 kişi ve Tommy kalmıştı. 5 kişi Eldric'in üzerine doğru koşmaya başladılar ve birisi eldiricin karnına tam bıçak saplayacakken elini tuttu ters çevirdi ve sopayla vurdu.
Adam çığlıklar içinde yere düşmüştü, Eldric adamın kolunu kırdı ve diğer adamlar bununla birlikte Eldric'e vurmaya başladılar. 4 kişi Eldric'e yumruk atıyordu, Eldric
yere düşen sopayı zar zor aldı ve sağ tarafındaki adamın boğazına sarıldı. Adamı önüne aldı adeta bir kalkan gibi duruyordu adam. Diğerleri ona vuramayınca Eldric
adamı üzerilerine attı ve sopayla hepsini dövmeye başladı, adamlar ellerindekileri attılar ve arkalarına bakmadan kaçtılar. Eldric' döndü ve Tommy üzerine atladı,
bıçağı çıkartan Tommy Eldric'in koluna sapladı ve ayağa kalktı. Eldric'in canı öyle acımıştı ki artık acıdan hiçbirşey hissetmiyordu. Ayağa kalkan Eldric bıçağı
kolundan çıkarttı ve Tommy'e doğru yürümeye başladı. Tommy şok geçirmişti. Eldric hiçbirşey hissetmiyordu ve Tommy'nin kalbine bıçağı saplayarak " Toprağa git "
dedi. Tommy yere düştü ve öldü. Eldric hızlıca evine koşarak bıçak giren kolunu bandajla sardı ve sakinleştirici içerek uykuya daldı. Eldric ertesi sabah bandajı açtı ve
yarası iyileşmişti, sanki hiç bıçak girmemiş gibiydi. Sabah Eldric'in evinin kapısı çaldı bakmak için gittiğinde askerler kapısındaydı ve silahlarını doğrulttular.
" Tutuklusunuz ! " diyerek kelepçeleri eline takmaya çalıştılar fakat eldric kapıyı kapattı ve koşarak odasına gitti. Odanın kapısını kitledi ve bıçağını aldı. Evin kapısını kıran
askerler evi aradılar ve Eldric'in odasında olduğunu anladılar. Askerler kapıyı zorluyordu fakat kapı açılmıyordu. Son çare askerler silahlarıyla kapıyı taradılar. En son kilit yerine
silahla vurdular ve kapı açıldı. Askerler odada Eldric'i bulamadılar ama pencere açıktı. Eldric bir not bırakmıştı ve notta " Beni kimse öldüremez " " Ben, seçilmiş kişiyim "
yazıyordu. Askerler pencereden kaçtığını düşündükleri Eldric'i aramak için odadan çıkacaklardı ki kilidini kırdıkları kapı açılmıyordu. Askerler sıkışıp kalmıştı ve birden bir
ses geldi. Ses dolaptan geliyordu. Bir asker dolabı açtı ve evde öyle bir patlama oldu ki, evin parçaları etrafa saçılmıştı. Şehirin merkezindeki büyük hoparlörden Eldric'in
sesi duyuldu. " Bütün insanlar değersiz varlıklardır, Ben seçilmiş kişiyim. Bana hiçbirşey yapamazsınız, ama ben istersem hepinizi yerle bir ederim " Eldric'in bu lafları
şehirde yankılanıyordu ve insanlar " Bu da ne ? " " Neler oluyor ? " diye şaşkın şaşkın etrafına bakınıyorlardı. Eldric'in en son o sesi duyulmuştu ve ortadan kaybolmuştu.
Hala nerde olduğu bilinmiyor ama yakalandığı yerde öldürülmesi gerekiyor.
