2⃣

8 0 0
                                    


"Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhed-"

"Aç gözlerini"

Sıkıca yumduğum gözlerimi açınca bir çift kahverengi gözle karşılaştım. Ağzımdan firar eden çığlıkla birlikte tükürüklerim de karşımdaki sıfatla buluştu.

"S-sen kimsin?!"

Yüzündeki tükürüklerimi elinin tersiyle silip bir adım geri çekildi.

Bir an adım Azrail diyecek sandım ama "Her yeni gördüğüne kim olduğunu mu soruyorsun?" deyince kafamda halay çeken tayfanın düşüncelerinden sıyrılıp içinde bulunduğum duruma döndüm.

"Hağ?" diye bir ses çıktı ağzımdan. Az önceki şaşkınlığımı henüz atlatmış değildim.

"Neyse. Burada ne arıyorsun?"dedi. Ben de onun gibi bir adım geri çekilip boğazımı temizledim," hiçbir şey" derken bakışları üzerimde gezdi''Neden buradasın o zaman?'' diye sorduğunda anlık duraksamadan sonra kollarımı bağlayıp tek kaşımı kaldırdım.

''Sana ne?''

''Bu saatte senin gibi bir kız burada öylesine dolaşmaz.''

''Neden?''

''Dolaşamaz.''

''Neden?''

Yüzüme birkaç saniye boş boş bakıp '' kayıp mı oldun?'' dedi.Tam 'vaay nerden bildin' demek üzereydim ki ''Hayır.'' dedim.

Gerizekalıyım.

Arkasına döndü ve tam ne ne yaptığını soracakken yürümeye başladı. Ağzım bir karış açık kalırken içimde savaş çıktı. Kendim de çıkabilirim burdan,hem neden bir kız burada dolaşamazmış?! Feministçi olarak dediklerine içimden kızarken düşürdüğüm çantamı yerden aldım.Onun gittiği yönün zıttından gitmek için arkamı döndüm.Ve döndüğüm gibi çığlık atmam bir oldu.

Bana doğru koşan,ellerinde içki şişeleri olan iki kişi vardı!

Tamam, sakin olmalı ve çantamdaki biber gazını çıkarmalıydım değil mi? Saçmalamayın tabi ki bağırarak kaçmaya başladım.

Ben önde onlar arkada ilerlerken izimi kaybettirme umuduyla terk edilmiş bir inşaata girdim. Hızlı hızlı merdivenlerden çıkarken bir an tökezlesem de yandaki tuğlardan destek alıp dengemi sağladım. En üste çıktığımda gidecek yerim kalmamıştı. Birkaç adım ilerimdeki çuvalları görüp arkalarına saklandım.

Bir süre sonra beni kaybettiklerinden emin olunca kalkmaya yeltendim. Tam o sırada aşağıdan gelen ayak sesleriyle kalktığım yere hızlıca oturdum. Adım sesleri yaklaşıyordu. Benimse tek yaptığım elimle ağzımı kapatıp kendime teselli vermekti.

Buradan sağ salim çıkacağım. Hiçbir şey olmayacak. Kurtulacağım. Korkmuyorum. Hayır. Korkmuyorum. Korkmuyorum!

Adım sesleri kesildi. Sanırım buradaydı.

Saklandığım çuvallara iyice sokulurken gözlerimi sımsıkı kapatıp nefesimi tuttum. Sonumun geldiğini düşünmeye başlamışken ayak sesleri tekrar duyulmaya başladı. Olduğum yere zıt yönde gidiyordu. Sanırım aşağı inmişti. Tuttuğum nefesimi sonunda bıraktım. Cebimden telefonumu çıkarıp şarjımın henüz bitmemiş olmasını umuyordum ama şans her zamanki gibi benden yana değildi. Çoktan kapanmış olan telefonumu cebime geri sokup düşünmeye başladım.

Akşam oluyordu. Kaybolmuştum ve çok açıkmıştım. Anlaşılan buralar pek tekin yerler değildi. 'Keşke o adamın dediklerini dinleseydim' diye düşündüm. Ne halt yemeye inatlaşmıştım ki?! En iyisi bu geceyi geçirebileceğim bir yer bulmaktı. Hoş, ne kadar güvenli bir yer bulabilirdim ki?

Saklandığım yerden kalkıp aşağı indim. Nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım. Her yer birbirine benziyordu. Aslında belki eskiden burası güzel olabilirdi. Şimdi kırık dökük evler ne kadar korkunç görünse de zamanında buranın sıcak bir havası olduğuna emindim.

Dolaştığım birkaç sokaktan sonra ilerde gördüğüm şeyle durdum. Sanırım eski bir marketti. Yazısı nerdeyse silinmiş tabelada market yazısı silik olsa da okunuyordu. Hızlı adımlarla oraya ilerledim. Kapıdan içeriye göz gezdirdiğimde kırık reyonları görmemle gülümsedim. Yiyecek bir şeyler bulabilirdim.

Tozlu rafları dolaşırken elime aldığım birkaç şeyin tarihinin geçmiş olmasını umursamadım. Yenebilecek şeyler vardı. Dışardan göründüğünden daha büyük olan marketin içi gerçekten çok pisti.

Rafları tek tek dolaştıktan sonra küflenmiş küçük şarküteri tabelasının olduğu yere doğru yürüdüm. Eski örtü yüzünden yiyecekler görünmüyordu. Yaklaşıp kaldırmak için elimi uzattınca örtünün kıpırdadığını gördüm. 'kedidir herhalde' diye düşünürken bir anda tezgahın arkadasından fırlayan şeyle çığlık atıp yere düştüm.

"Bö."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin