liam: sana inanamıyorum, zayn.
şaka gibisin.
bunu yapmak zorunda mıydın cidden?
zayn: ne?
seni sevmememi sağla derken ciddiydim ve sen beni takmayıp cevap vermediğin için ben de benim seni sevmemi sevdiğini düşündüm.
ve evine mis gibi kokan güller yolladım.
liam: güller gerçek değildi sersem.
her neyse, her şeyi anladım ama o kağıtta yazanlar da neydi öyle...
zayn: ne varmış yazdığım şeylerde?
liam: tam olarak beş yüz sefer seni seviyorum liam yazmışsın.
manyaksın sen.
zayn: asıl sen manyaksın.
saydın mı?
liam: konumuz bu değil.
eşim o kağıdı okuyabilirdi.
zayn: liam, eşin o kağıdı okumadı.
liam: biliyorum.
yine de böyle yapman hoşuma gitmiyor.
anladın mı?
zayn: anlamadım, geri zekalıyım ben.
liam: hiç değişmemişsin.
hala inatçısın.
bir insan hiç mi değişmez?
zayn: ah minik farim, bunları boşver de...
sana bir gün gerçek olan yüzlerce gül vereceğim, eski günlerdeki gibi...
bir de şey var, seni seviyorum.
hem de çok.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
good years | ziam
Fanfictionzayn ve liam ayrılmışlardı. hem de yıllar önce. fakat zayn, liam'ı hala deli gibi seviyordu. (texting)