his 'fear of death'

327 36 498
                                    

unutmadım seni when u remember :')

ÇOK HEYECANLIYIM

"Hoseok hyung, yardım et bana. Lütfen yardım et."

Jungkook hıçkırarak öz ağabeyi gibi gördüğü Hoseok'un kapısına vuruyordu. Eli acıyınca duraksıyor fakat duraksadığı anda aklına ölüme yürüyen Chaeyoung gelince tüm gücüyle vurmaya devam ediyordu.

Jungkook'un en büyük korkusu etrafındaki insanları kaybetmesiydi. Ölümü duyunca bile yüreği sızlarken birinin ölmeye karar vermeden önce ona haber vermesi onda travma etkisi yaratmıştı. Üstüne üstlük bunun kendi yüzünden olduğu düşüncesi onu daha da perişan ediyordu.

Saatler gibi geçen saniyelerin ardından Hoseok nihayet kapıyı açabilmişti. Dün gece hiç uyumadığı için bugün erkenden yatıp uykusunu almak istemişti, yoksa bu saatte hep ayakta olurdu.

Zorla açık tuttuğu gözlerini ovalamaya fırsat bile bulamadan ona yapışan Jungkook'la geriye doğru sendeledi. Son anda kapıya tutunmasa ikisi birden yeri boylardı.

Hoseok Jungkook'a ne olduğunu soruyor fakat cevap alamıyordu çünkü Jungkook kendine bir türlü gelemiyordu. Hoseok onun neden geldiğini düşündü çünkü evine geri dönmek için o uyumadan önce ayrılmıştı. Ne olmuştu da yolundan geri dönmüştü?

ngür hüngür ağlayan çocuğu omuzlarından tutarak kendinden ayırdı ve yüzüne baktı. Jungkook ise sığınacak birini arıyor, tekrardan ona sarılmaya çalışıyordu.

Hoseok onu sakinleştirmek için ne yapabileceğini düşündü, aklına su içirmekten başka bir şey gelmiyordu. Bunun işe yaramasını umuyordu çünkü uykusuz kalan beyni ancak bu kadar çalışabiliyordu.

Onu kolunun altına alarak mutfağa yürüdü ve pet şişedeki suyu daha rahat içebilmesi için bardağa boşalttı. Sonrasında Jungkook'u yavaşça sandalyeye oturtmuş ve bardağı dudaklarına uzatmıştı.

Jungkook suyu içmeye başladı, hıçkırıkları kesildi, Hoseok bunun üzerine derin bir nefes vermişti. Çünkü eğer Jungkook ağlamaya devam etseydi oturup onunla ağlayacaktı. Evet, cidden bunu yapardı. Daha önce hiç böyle bir ağlayış görmemişti. Aslına bakılırsa fazla ağlayan insan görmemişti ama gördüklerinin arasında böyle ağlayan yoktu.

Jungkook suyu bitirdiğinde hıçkırıkları inlemeye dönüşmüştü. Sanki dinmeyen bir ağrısı, sızlayan bir yarası varmış gibiydi. Hoseok bunun üzerine daha da endişelendi, merakı zaten had safhadaydı.

"Ne oldu Jungkook?" diye sordu şefkatli bir ses tonuyla. Öz bir kardeşi olsa bu kadar iyi davranacağını düşünmüyordu. Jungkook'un onu ağabeyi olarak görmesi gibi o da onu kardeşi olarak görüyordu. Arkadaşlıkları sanal olarak başlamıştı ama gerçeğe taşımışlardı, artık birbirlerini sık sık ziyaret ediyorlardı. Jungkook dün o ziyaretlerden birisini gerçekleşmişti ve bugün de evine dönmek için ayrılmıştı ama şu an birdenbire bu halde geri gelmişti. Hoseok'un kafası cidden çok karışmıştı, uykusuzluğu anlama becerisini kullanmasına engel oluyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 02, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

when u remember • rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin