Köşede oturan Ezio bir anda kapı sesini duydu kapıdan içeri iki düzgün giyimli kadın girdi. Ezio kapı sesini duyunca hemen ayağa kalktı. Rüyanın etkisi ve üzerindeki suyun soğuk olması ile kafası karışmış ve gözü kararmıştı. Kapı tam önündeydi önünde sadece iki kadın vardı. Gözü dönmüştü sarhoş gibi koşuyordu. Ama ara sıra tökezliyordu. Kadınları ittirecekti tam elini kaldırdı ki iki kadından sarı saçlı olan kadın elini tuttu ve büktü. Esmer saçlı kadın ise mide kısmına diz ile vurdu. Ezio daha hiçbir şey yapamıyordu. Kafasında sadece büyük bir öfke vardı. Sarı saçlı kadın kolu alıp beline getirip yere çöktürdü. Esmer saçlı kadın ise yüzüne bir tekme attı. Ezio ne yapacağını bilemeden yere yığıldı iki kadın arkalarına döndüler ve birisiyle konuşuyormuş gibi gözüküyordu. Arkalarına döndüklerinde Ezio ne yapmalıyım diye düşündü. Ayağa kalktı ve kadınları saçlarından tuttu ama tuttuğu gibi iki kadından da yumruk yedi. Sarı saçlı kadın "Arkadan saldırmak senin için küçük düşürücü olmalı." Dedi. Ezio ne diyeceğini bilemiyirdu kusacakmış gibi hissediyordu. Kafasına gelen darbeler yüzünden ayağa kalkamıyordu. İki kadında adamı kollarından tutup sürüklediler. Adam bembeyaz bir kolidordan geçiyordu. İnsanlar çığlık atıyorlardı. Ezio geçen süre içerisinde bunların çığlık değil kahkaha dolu haykırışlar olduğunu anladı. Ezio karşısında kocaman bir kapı gördü. İçeriye girdiğinde kocaman monitörler ve kırmızı bir sandalye görmüştü. Sandalyenin üzerinde diğer iki kadından daha güzel görünümlü kızıl saçlı ve bembeyaz tenli bir kadın gördü. Vampire benziyordu Ezio'yu köşede duran bir kanepeye oturttular. Vampire benzeyen kadın konuştu "Merhaba Ezio ben Angel seninle konuşmak istiyorum." Dedi. "Az önce Katie ve Rachel ile tanıştın. Sence nasıldı." Ezio kadına baktığında hemen bir küfür savurdu. Angel yüzünü ekşitti. "Bu çok ayıptı." Dedi. Ezio ise "Asıl sen kendi adından utan sürtük." Dedi. Angel hafif bir tebessüm ile Ezio'ya baktı. "Sen de melek kavramını sonradan anlayacaksın." Dedi. Ezio hiçbir şey anlamamıştı ama konuşmadı da Angel ise diğer ikisine gitmesini söyledi. Angel "Ezio sen diğerleri gibi değilsin sen cesur, güçlü ve açık sözlü, fazla açık sözlüsün." Dedi. Ezio gerçekten çok sinirlenmişti hiçbir şey hissetmiyordu canı acımıyordu öfkesi gözünü karartmıştı. Ayağa kalktı ve kadına saldırmak için hızla koştu tam kadına doğru atladı. Ama kadının içinden geçti. Adam kendine gelmeye çalıştı. Angel, Ezio'nun yanına geldi. Ezio o kadar korkmuştu ki Angel ona doğru geldiği her adımda sürüne sürüne kaçmaya çalıştı. Duvarın sonuna geldiğinde bağırmaya başladı "Şeytan! Şeytan!" Dedi. Angel aynı soğukkanlılıkla cevap verdi "Hayır ben meleğim sen şeytansın." O kelimeden sonra Ezio yerinde doğruldu istemsiz bir şekilde kontrol ediliyordu. Ezio hayla korkuyordu. Kendisi şeytan olamazdı bu kadın tam bir çatlaktı. Bir anda aklına kadını dinlemek geldi. Kadını geldiğinden beri dinlemiyordu. Nasıl dinleyebilirdi kadın onu kaçırmıştı niye dinleyecekti ki öfkesinin her şeyi mahvettiğini anladı peki ama neden diğer günlere göre bugün öfke kusmak istiyordu. Ezio az önce oturttulduğu kanepeye yeniden oturdu. Ezio "Seni dinleyeceğim ama şartım var her şeyi bana anlatacaksın ve niye bana şeytan dedin açıklayacaksın." Dedi. Angel şaşırmış gibi bakıyordu ama kendini düzeltip hemen cevap verdi "Tamam ilk önce seni buraya getirmemizin nedenini anlatayım. Bu yıllarda hiç alışılmadık bir olay oldu. Bir ruh cehennemden kaçtı." Ezio hemen araya girdi "Ruh derken ne demek istedin?" "Ruh her ölümlünün ömrünün sonuna geldiği zaman bedeninden çıkan varlık ruh kötü ise cehennemde durur ve her gün azap çeker şu ana kadar hiçbir ruh cehennemden kaçamamıştı ama şimdi olaylar değişti. Dün akşam saat 12 sularında buraya bir baskın yapıldı. Tek bir ruh olduğu için kolayca alt ettik ve hücreye koyduk. Hiçbir kelime etmiyor ama direniyor. Melekler ruh öldüremez ya da işkence yapamaz o yüzden kendimize evrende tek kalan şeytanı getirdik. Yani seni." Ezio şaşkınlığın içinde konuştu. "Ben mi? Ben şeytan olduğumu bilseydim herhalde burada olmazdım. Kötü işler içinde olurdum." Dedi. Angel "Aslında haklısın herkes kendinin ne olduğunu bilir. Ama sadece sen kaldın ve o yüzden bilmiyorsun. Ruh konusuna dönersek ona işkence etmeni veya konuşturmanı istiyorum." Dedi. Ezio "Ama ben daha az önceki kadınlara dokunduğum anda beni yere serdiler. Ve anlattıklarınız bana tuhaf gelsede bu kadar güçlü olduğuma göre o kadınların işini bitirmem gerekiyordu." Angel laf bitince hemen konuştu. "Evet ama bunu niye yapamadığınızı anlatayım farkında mısınız? Şimdi sizi kaçıran kadını dinliyorsunuz değil mi siz öfkenizi kontrol edemiyorsunuz ama mantığınız bunu yapmanızı istedi siz de yaptınız. İkinci örneğe gelirsek bayılmışken bir rüya gördünüzü hissettim ve rüyanızın içine girdim. Halkın arasından sizi izliyordum ve bir anda bel kısmınızdan siyah bir uzuv çıktı. Bunu görünce hemen kaçtınız ama o siyah uzuvların neyin çıkardığını anlamadınız. Peki sizce bunun nedeni ne olabilir?" Dedi. Ezio hemen düşündü ve cevabı bulduğunu hissetti ağzından "Saf Öfke" kelimeleri duyuldu. Angel'in dudaklarında bir tebessüm oluştu. Angel konuşmaya devam etti "Düşündüğümden daha zekisin işte böyle hikaye bu geri kalanını sen çiziceksin burda kalmak ister misin?" Angel elini uzattı Ezio istemsiz bir şekilde Angel'ın elini sıktı. Ezio artık anlamıştı bunu gerçekten kendi isteğiyle yapmıyordu onu Angel onu yönlendiriyordu. Ezio ile Angel odadan çıktılar ve yürümeye başladılar. En sonda sol tarafta bir izleme odasına girildi. İçerisi soğuktu ama Ezio hemen alıştı. Odanın içinde kocaman karanlık havada duran bir varlık vardı. Angel "Bu ruh dün akşam buraya geldi. Durdurduk ama bizden korkmuyor ve konuşmuyor." Dışarı çıktılar bu kez hücrelerin olduğu yerlerden çıktılar. Galiba savaşmak için eğitim verilen yerler burasıydı. Katie ve Rachel yine karşılarında duruyorlardı. Angel "Şimdi Katie ve Rachel sana eğitim verecek. Burada sadece öfkeni kontrol edip iyiye kullanman lazım." Dedi. Ezio az önceki gibi dayak yiyeceğinden emindi. Aklına bir soru geldi acaba Katie ve Rachel'ın özel güçleri olmalıydı peki neydi çok hızlıydılar acaba refleksleri diğer insanlara göre daha mı gelişmişti. Olabilirdi o zaman iki türlü hamle yapmam gerekiyordu. Çok hızlı davranmalıyım peki ilk önce yüzüne bir yumruk atmaya çalışırken ayağıyla göğüs kafesine diziyle vuracaktı. Ezio mantık yürütmede çok iyiydi ama daha fazla sayıda süper güçleri olmalıydı peki nasıl bunları öğrenecekti. Dövüş başladı ama hangisinin saldıracağını seçmek çok zordu. İlk önce o saldırmalıydı hemen kadınlara atıldı sarhoş gibiydi kadınlar şaşırmış gibi gözüküyordu galiba bunu yapacağını hiç tahmin edememişlerdi. Bunu anlayan Ezio yumruğu hemen savurdu ama kadın hemen eğildi ama Ezio eğildiği anda göğüs kafesine tekmeyi vurmuştu. Ama diğer kadını hesaba katmamıştı diğer kadın adama öyle vurmuştu ki Ezio kendi etrafında bir tur döndü. Kendini hemen toplayan Ezio yumruk savurmaya devam ediyordu. Ama anlamadığı bir şey vardı Angel öfkesini kontrol etmesini istemişti. Ama öfkesini kontrol etmesine rağmen halâ diğerlerine karşı hiçbir şey yapamıyordu. Tabi anlaması biraz geç olmuştu ama önemli olan anlamasıydı. Öfkesini kontrol etmesini sadece içinden yapmasına gerek yoktu öfkesini dışarı kusacaktı. Ezio'nun gözü bir anda kırmızı ve siyah tonlara yakın bir renge dönüştü içindeki gücü hissedebiliyordu. Siyah uzuvlar yine çıkmışlardı. Bu kez gerçeklerdi ama bu kez siyah uzuvlar bedenini sarmıştı kendini kendi gücü kontrol ediyordu. Kadınlar saldırdı bu kez hiç bir darbe almamamıştı daha da güçlüydü. Güç çok güzel bir şeydi artık o ortaya çıkmıştı.
DARK ASSASSIN
