YATILI OKUL

4. Bölüm

Sabah uyandığımda yatağımdaydım.

Nerde olmayı bekliyodun sahilde mi??Töbe töbe sıraylamı geliyonuz abi!!

Yav sen yine ne saçmalıyon sabah sabah ?? Bak bana atar yapma almiyim ayağımın altına okeyy!!!

Ses kes!

Şuna bak iyice g*tü kalktı bu malında.

Uff neyse nerde kalmıştık.

Iyide akşam ben bahçedeydim. Kim getirdi beni??

Esneyerek banyoya gittim. Işlerimi hallettikten sonra odaya döndüm ve saate baktım. Ohaaaaa saat daha 9.30 ufffffffffffffffffff. Benim günahım neydi Allahım ?

Sonra biraz telefonumda takıldım ve üzerimi değiştirmek için yataktan kalktım. Ahh canım yatağım yarın seni erkenden bu odada tek bırakacağım:(( . Bende üzgünüm merak etme bu konuda yalnız diyilsin.

Üzerime gri bir eşofman(yanlış yazdıysam kusura bakmayın. Sorry) ,üzerine de siyah düz bir t-shirt giydim. Saçlarımıda dağınık topuz yaptım ve yatağıma geri oturdum.

Yaa benim canım acayip çikolata çekti. Gidip alsam mı hemen zaten market yakın.

Sonunda gitmeye karar verdim ve siyah vanslarımı ayağıma geçirip yavaş adımlarla aşağı indim. Okuldan okuldan çıkıp ( yatılı okul biraz saçma oluyo daha iyi bir fikriniz varsa yorumlarda belirtin lütfen yoksa ben okul demeye devam edicem ) markete doğru yürüdüm.

Sonra aklıma dank eden şeyle hızla odaya çıkıp cüzdanımı aldım ve yine markete doğru yürüdüm. Markete geldiğimde hızla bir sürü çikolata ve abur cubur alıp kasaya doğru ilerledim. Yuhh amma da sıra varmış ha. Ee napcam bekliycem mecbur. Önümde bir tane oğlan vardı ve o bir sürü şey almıştı ama benim aldıklarım daha az alt tarafı altı yedi tane çikolata iki cips ve iki çekirdek. O ise marketi satın almış. Acaba sırasını bana vermesini mi rica etsem. Aynen aynen hadi rica edim.

Çocuğun omzuna işaret parmağımla iki kere dokunup 'Şey bi bakar mısınız?' dedim. Oğlan arkasını döndü ve tadaaaa.

Çağlar!!

Arkasını dönünce o da şaşırdı. Aynı anda 'Çağlar?' 'Su?' dedik. Ben 'Senin ne işin var burda??' dedim o da 'Asıl senin ne işin var burda??' 'Birşeyler almaya gelmiştim.' 'Bende birşeyler almaya gelmiştim' dedi. Ben 'Ee o zaman sorun yok ' dedim ve güldüm. O da güldü. Oyyş senin gamzelerini yerim. Tövbe tövbe ne diyom ben! Kendine gel Su!

Sıra bize gelince Çağlar benim aldıklarımı da göste rerek kasiyere 'Beraber geçirin' dedi. Whatt? Hayır bi kere zaten pizza paramı da ödetmemişti. Kasiyere dönüp 'Beraber geçirmeyin ayrı ayrı ödeyeceğiz.' Çağlar bana sinirli sinirli bakıyordu. Kasiyere dönüp 'Beraber geçirin lütfen' dedi. Üff ne dio bu. Ben 'Ayrı geçirin lütfen' dedim. Kasiyer 'Ayrı mı beraber mi geçireyim ?' diyince aynı anda 'Ayrı' 'Beraber' dedik. Sonra çağlar 'Ablacım sen beraber geçir onu takma' dedi ve beni susturup benim aldıklarımı da ödedi. Pislik. Ama ben ne yapacağımı iyi biliyorum. Sinsice sırıttım ve cüzdanımdan para çıkartıp Çağlar hissetmeden pantolonun arka cebine attım. Yuppi yaşasın iyilik;)))

Marketten çıkarken gülümsediğimi farkeden Çağlar 'Hayırdır senin şu an sinirden tepemde cırlaman gerekmiyor muydu? Ah pardon tepemde cırlayamazsın boyun benden kısa' diyip sırıttı. Mallll!
Bende ona inat 'Hiiç sen centilmenlik yaptın bende bu seferlik kabul ettim ' diyip gülümsedim. Çağlar 'Ah biraz akıllı ol Su sanki parayı arka cebime koyduğunu bilmiyorum.' diyip arka cebinden parayı çıkarttı. Bende hemen 'Yaa sen nasıl anladın pislik yaa uffff' diye cırladım. Yüzünü buruşturup 'Keşke söylemeseydim bu ne biçim ses' dedi sonra parayı elime tutuşturdu. Bende onun eline tıkıştırmaya çalıştım. Bakın çalıştım diyorum. Tıkıştırılmıyodu çünkü. Sinirle 'Off al şunu pisliklik yapma yaa' diye tekrar cırladım. O da 'Cırlamayı keser misin artıkk' dedi. Ben 'Sende al şu parayı artık' diyince o 'Almıyıcağımı biliyosun uzatma' dedi sert bi tonla. Bozulmuştum. Suratımı asıp önüme döndüm ve hızlı bir biçimde yürümeye başladım arkamda kalmıştı.