ineffable 《Taekook》

Episode:2

{.}

İri bedene sahip olan, karşısında onu tehtid! etmeye çalışan esmer çocuğa baktı. "Sesini alçalt dedim öyle değil mi?"
Esmer olan omuz silkti. "Neden? Onların sesimi duyup buraya gelmesinden mi korkuyorsun?"
"Biliyor musun? Umrumda değiller. Gelirlersede görecekleri var."

Esmer olan kaşlarını çattı. Adamların belindeki silahları görmüştü. Hiç mi korkmuyor ki? Diye geçirdi içinden.
Belki de sadece show yapıyordu?

İri bedene sahip olan arkasını dönüp tekrar gitmeye yeltendiği sırada, esmer olan bağırdı. "Sana neden beni hangi hakla öptüğünü soruyorum!"

Hızla arkasını dönüp esmer olanın ağzını kemikli elleri ile kapadı. "Sus dedim sana! Sanki ilk öpücüğünmüş gibi utangaç tavırlarına da girme! Ve bana bir daha bağırma yeminle seni şurada domaltıp sikerim duydun mu beni!?"

Esmer olan, karşısındakinin öfkeli haline karşı yutkunurken başıyla onayladı. Duydukları ses ile karşısındaki kendi kendine mırıldandı. "Siktir!"

"Bizim kaçak buradaymış!"
İkiliye doğru, doğrulttuğu silah ile onlara doğru yaklaşırken diğeri de alaycıl bir şekilde konuştu. "Yandaşı da burada."

Esmer olan konuşmak için dudaklarını araladığı sırada ona dönen üç çift öfkeli göz ile geri dudaklarını birbirine bastırdı. "Ben yandaşı değ-"

"Paraları ver."
"Bende değil."
"Ne demek sende değil! Elindeki çantayı hangi cehenneme soktun!"

İri bedenlinin dediği şey ile esmer olan gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
"Götüme soktum alıcan mı?"
"Sikicem ha! Nerde paralar!"

Adamlardan eli sargılı olan silahı iri bedenlinin alnına dayadığında tetiği çekti. "Söyleyecek misin? Yoksa söylemeyecek misin?"
"Size bende değil dedim."
"Elinde para dolu çantayla kaçtın ordan gördüm!"

İri olan bir süre bekledikten sonra silah doğrultan adamı hızla arkasındaki adama doğru itip ikisinin geriye doğru sendeleyip düşmesini sağladı. Hızla çöp konteynırına sakladığı çantayı alıp esmer olanın kolundan tutup koşmaya başladı.

"Koş!"
İkiside hızla gecenin bu saatinde bilmedikleri bir yönde koşuyorlardı. Arkasındaki iki silahlı adam ile!

Esöer olan bir yandan koşarken bir yandanda konuşuyordu. "Çanta bende değil dedin!"
"Bende değildi zaten. Çöp konteynırındaydı."
Gülerek söylediği şey ile esmer olanın gözleri karşısındakinin güldüğünde ortaya çıkan iki ön dişine kaydı.

'Tavşana benziyor.' diye düşündü. Düşünceleri karşısındakinin sorusuyla dağıldı. "Arkadalar mı?"
Arkasını dönüp baktığında peşlerindeki adamları gördüğünde tekrar önüne döndü. "Daha hızlı koş!"

İkiside koşmaya devam ederken esmer olan gördüğü dar ara sokakla birlikte yanındakini çekiştirip o sokağa soktu. Yığınla karton vardı o dar sokakta. Kartonların arkasına geçip soluklanmaya başladılar. Başını kartondan dışarı çıkıp baktığında adamların sokağı geçip gittiğini gördü.

Yere oturup sırtını duvara yasladı. Derin nefesler alırken yanındaki de aynısını yapıyordu.
"Kavga edersin diye düşünmüştüm. Yani sende öyle bir tip var."
Karşısındaki güldü. "Silahları olmasa ederdim. Ben canımı ağaçtan toplamadım."
Esmer olanda dediğine güldü.

Elini ona uzatıp omuz silkti. "Ben Taehyung."
Karşısındaki bir yüzüne birde ona doğru uzatılan ele baktı. Taehyung'un ona uzattığı elini kavrayıp mırıldandı. "Jungkook."

Taehyung ayağa kalkıp sokaktan çıkmaya yeltendiğinde ona seslenilmesiyle durdu. "Nereye?"
"Evime gidiyorum. Bu kadar adrenalin bana fazla."
Jungkook da kalkıp onun yanına geldi. "Pekala, bende seninle geliyorum."

Taehyung kaşlarını çattı. "Neden?"
Karşısındaki göz devirdi. "Sence bu adamlar benim adresimi bilmiyor mu sanıyorsun? Şuanda benim evime başkalarını göndermişlerdir. Ki ben canımı ikinci kez tehlikeye atamam. Bu gece sendeyim."

Taehyung yüzünü buruşturarak ona baktığında Jungkook göz devirdi. "Merak etme yemem seni."
"Belki yemem ama, sikerim ha?"
Taehyung yanından yürüyen Jungkook'u omzundan itip homurdandı. "Siktir ordan!"

{.}