Erika'nın Anlatımından :
Sabah bazı sesler duydum
-bu kim?
-biri
-ama kim , bana benziyor.
-evet,sana benziyor.
-ablam olsun muu?
- ....
Benden bahseden sesler vardı , uyuyor gibi görünsemse bilincim açıktı . Başım ağrıyor ve dönüyordu . Yavaş yavaş ağrının geçtiğini farkedince gözlerimi araladım , kalkmaya çalıştım ve gözlerimi açınca gözüme çarpan ilk şey beni vuran çocuk olmuştu , artık göz bandı takmiyordu .
- iyi misin? Dedi
- sence , ya sen akıl hastası mısın , birini vurup sonra iyi misin demek nedir ya , hani iyiyim desem bidaha mı vurcan !!
Kelimeleri ağzımdan dökülürken birden bir kız çocuğunun sesi konuşmamı böldü , ağlıyordu . Birden sustum. Onu korkutmuş olmalıydım .
Sonra beni vuran çocuğun ağlayan çocuğa
- tamam, sakin sakin . Dediğini duydum .İsteyerek mi istemeyerek mi hatırlamıyorum ama özür diledigimi hatırlıyorum benim ayaga kalktığını görünce kız biraz sakinlesmeye başlamıştı . Sonra benim yanıma yaklaşıp :
- m-merhaba benim adım Belle . Dedi
- tanıştığıma memnun oldum Belle
Ve birden ikimizin dikkatini
- hadi hazırlanın dışarı çıkıyoruz . Diyen bir ses çekti . Hala ismini bile bilmediğim çocuk beni evine getirmiş birde hadi dışarı çıkıyoruz diyordu . Ona döndüm ve :
- Olmaz , ben eve gitmeliyim daha evimin yolunu bile bilmiyorum . Dedim ve bu cümleyle birlikte basım biraz dönmeye başladı sonra düzeldi :
Çocuğun tekrardan "hadi gidiyoruz" demesiyle istemsizce ilerlemeye başladim :
- ama nasıl?
Yürümek istemiyordum ama kendime engel olamiyordum :
- artik benim kuklamsın , sana istediğimi yaptirabilirim . Dedi çocuk (ismini bilmediğim için ona böyle hitap ediyorum ) sonra birden ağzımdan çıkan kelimelere kendim bile inanamıyorum :
Tamam beni kuklan yapmana gerek yok kendim gelicem .
O an çocuk ve Belle bana uzaylı gormus masum köylü gibi baktılar . "Tabi bir şartım var " dememle kendilerine geldiler :
-Neymis o şartın . Dedi çocuk . Bende :
-tamam gelicem , ama önce kimsin sen , ben neden burdayım , nasıl buraya geldim , biz neredeyiz ... Derken sözüm bölündü kapıya doğru giderken içeri yöneldik salon olarak tahmin ettiğim yere geldik .
Karşıma geçti :
- öncelikle adım Alan ve sende artık benim kuklamsın seni vurduktan sonra kuklam yaptım böylece yaşıyorsun . Dedi , o an lafa atladım :
- ya kaçarsam?
Güldü ve :
- nerede olduğumuzu sormustun ya İstanbul'dayız . Dedi
Şaşırmıştım ve bir şok geçiriyordum :
-Ama nasıl ailem? Arkadaslarim? Diyerek ayağa fırladım
Oysa sakin bir şekilde beni sakinleştirmeye çalışarak :
-merak etme ailene başka bir okula yatılı olarak gitmen gerektiğini söyledik . Arkadaşlarin hakkın da aynı şeyleri soyledik ama onlar çoktan yerleştiler şimdi sıra sende . Dedi .
Söyledikleri çok kafa karıştırıcıydi ama biraz olsun rahatlamıştım .
Sonra düşüncelerimi bölerek :
-sorularin bittiyse gidebilir miyiz artik . Dedi alaycı bir şekilde bende olur anlaminda başımı salladım . O an basım biraz döndü ama artık istediğimi yapabiliyordum. Bunun farkına vardıktan sonra birden Alan'in yanağındaki işaret dikkatimi çekti ve yavaş yavaş kayboldu :
- o işarette neydi .dedi
-hangisi? Dedi ama sonra ben söylemeden anladı ve
- o kukla işaretidir . Ne zaman birini kuklam yapsam hem onda hemde bende daha demin gördüğün isaret çıkar sonra ben kuklam olmaktan cikartirsam işaret yok olur .
Biraz anlamaya başlamıştım ama aklımda daha çok soru vardı evden çıkarken gözüm Belle'ye kaydı , çok tatlı bir kızdı acaba oda mı benim gibi kuklaydi diye düşünürken yanlışlıkla ağzımdan :
-Belle'da mı kukla?? diye bir cümle çıktı .
Ama sakince " hayır " cevabını aldım .
Arabaya bindik , aklımdaki sorularin sınırı yoktu .NASIL BİR DURUMA DÜŞTÜM BEN BÖYLE . diye düşündüm
Sessizce . Bu sorularıma bir şekilde cevap almaliydim ama bu günlük bu kadar kafa karışıklığı yeter diye düşündüm . Tam düşünceler alemine dalmisken arabanın durması ile kendime geldim . İşte burdaydik okulumuzda hızlıca kayidimizi yaptırdik , daha ilk günden bana bir oda verdiler . Ve tabi bir oda arkadaşı ...