Freak\Yoonkook°

⚠️

Yine aynı yerdeyim.
Buz gibi odamızda, yerde öylece oturuyordum.
Düşünüyorum.
Aceba sana iyi baksaydım şuan yanımda olurmuydun?
Hm?
Sana iyi bakamadım sevgilim.
Üzgünüm.
Sana iyi gelemedim özür dilerim.

Elimdeki anahtarlığa bakıyorum.
Bunu bana sen almıştın.
Evden çıkamadığın halde gidip bana bunu almıştın.
O gün benim için zorlu geçmişti.
Ama sadece yüzüme bakıp o inci beyazı dişlerin ile gülümsemen bile bütün günün yorgunluğunu almıştı sevgilim.

Elimdeki havuç şeklindeki anahtarlığa yanımdan asla ayırmıyorum.
Asla.
Bu senden kalan nadide parçalardan biri.
Kaybedemem ki.

Kafamı duvara yasladım.
Başım ağrıyordu.
Mezarda olanlar beni yormuştu.
İlk başta kriz geçirmiş ve o sırada yüzümde bir kaç yara oluşmasını sağlamıştım.
Acıyordu.

Acısı artmaya başlayan yaralarım kaşıma hissini arttırıyordu.
Ayaklandım.
Adımlarım yavaştı.
Yorgun hissediyordum.
İçerden sesler geliyor, umarım odama gelmezler.

İçimdeki sıkıntı ile ilerlemiştim.
Tuvaletin kapısını açıp içeri girdim.
Zemine bakmadan, bakmamaya çalışarak aynalı dolabın önüne gelmiştim.
Kendime bakasım gelmiyordu.
Kendimden iğrenmek istemiyordum.
Ama olmadı.
Dolabın içindeki kremi aldıktan sonra gözlerim direkman aynadaki yansımama kaydı.
Berbat haldeyim.
Ucubeye benziyordum.

Aynadaki yansımam sanki beni ezikler gibi bir bakış atmıştı.
Ordaki bendim.
Ama neden öyle hissettim?

Tanrım,yeniden saçmalamaya başlamadan burdan çıkmam gerek.
Aceleci bir şekilde kremin kapağını açmıştım.
Yüzümdeki yaralara bastırmadan sürüyor,
bi yandan da gözlerime bakmamaya çalışıyordum.
"sence fazla kötü görünmüyor musun?
Yoongi sana nasıl baktı?"
Haklıydı.
Yoongi bana nasıl bak-
Hayır, aldırma onu.
Duymamaya çalış.
Gözlerim kararmaya başladı tekrar.
Tanrım hayır.
Gözlerimi kapamış, ellerimi lavaboya dayamıştım.
Başım sanki bir dönme dolaptaymış gibi dönüyor yere düşecekmiş gibi hissediyordum.
Biraz bekledim.
Derin nefesler alarak sakinleşmeyi bekledim.
Ve araladım gözlerimi.
Kendime baktım tekrar.
Keşke bakmasaydım.
Aynadaki yansıma yoktu.
Onun yerine Simsiyah bir görüntü vardı.
Beyaz gözlere sahipti.
Duvara doğru yaslandım.
Bir kahkaha koptu ağzından.
Ve aniden ciddileşen sesi geldi kulağıma.
"ne oldu korktun mu?"
"bak, yoonginin hergün korkup deli gibi kaçtığı kişiyi sende görüyorsun, nasıl hissediyorsun şuan. Korkmuş?"
Hayır.
Korkmuyordum ondan.
Korkmak istemiyorum.
Her zaman olan döngü beni bulmuştu tekrar.
Fısıldaşmalar ve kahkaha sesleri.
Sanki kulağımın dibinde tabağa sürten çatal sesi gibi tiz bir ses yankılandı.
Beynim uyuşmuş hareket edemiyordum.
Yere çöktüm.
Kulaklarımı tıkadım.
Sesler gitmiyordu.

"kookie"
Yoongi.
Beni kandırıyorlar duyma. Dinleme.
"sevgilim?"
Duyma.
Başka bişi düşün, başka bişi düşün.
"seni özledim sevgilim"
Açılan gözlerim ile onu görmüştüm.

Hayır.
Onu bu halde görmek istememiştim.
Onu önceki hayalimdeki gibi bana gülümsemesini istiyordum.
Arkasında o iblis ve üstündeki kanlı kıyafetlerle değil.
Yoongi bana öyle güzel bakıyordu ki.
Öyle güzel gülümsüyordu ki.
Ama biliyordum.
O gülümseme içten ve Bi o kadar hüzün doluydu.
Kalbime ağrı girdi.
"sevgilim, seni özledim."
Bende, bende seni özledim yoonie.
"yanıma gelmeni istiyorum"
Beni istiyordu.
Bana ihtiyacı vardı.
"seni istiyorum meleğim"
Ve aktı gözünden bir göz yaşı.
Yıllarca akmasın diye uğraştığım o göz yaşı şuan yerdeydi.
Gözünün içine baktım.
Yoongi.
Senin yanına geliceğim meleğim.
Sadece beni bekle.

"noldu dilini mi yuttun?"

"kapat çeneni pislik"

"demek pislik ha?"

Arkasından çıkardığı bıçağı göstermişti.
Bıçağın üstünde kanlar vardı.
Ve biraz altında ise büyük bir şekilde MİN YOONGİ
yazıyordu.

"sevgiline veda et hayallerinde de ölücek, yazık"
Hayır.

Ve etrafa saçılan kanlar.

Etrafımda kırmızı, siyah bulutlar oluştu.
Kulağımdaki sesler daha da çok artmıştı.
Dayanamıyorum.
Vicumdaki yaralar kaşınmaya başlamıştı tekrar.
Ateş basmıştı,
Terlemeye ve Titremeye de başlamıştım.
Bildiğin ölüme adım adım gidiyordum.
Nefes alamıyorum.
Tıkanmıştım.
Lütfen.
Yoongi.
Bana yardım et.
Yanına gelmem için yardım et.

🖤🖤🖤